➳ yirmi yedi

368 26 11
                                    

Selam dostlarım. Hikayeye uzun aralıklar girdiği için hepinizin soğuduğunu çok iyi biliyorum. Bunun için hepinizden de içtenlikle özür dileriz. Ancak Beyza'nın da benim de hayatlarımızın yavaş yavaş başka yerlere evrilişi, akademinin hızlanışı ve hedeflerimizin yaşımızın büyümesiyle birlikte büyümesiyle; yazmaktan ikimiz de çok koptuk. Aklımda dönen onlarca fikir var ve yazmaya dönmeyi çok istiyorum ama inanın boş zamanlarımı daha farklı değerlendirir oldum, çok koptum. Salazar'ı tamamlamayamadığımız için de aklımda dönen fikirleri ne kağıda döküyorum ne de başka şeyler karalıyorum. Salazar'ı tamamlayacağımızdan emin olabilirsiniz. Bu ne kadar sürer, eski yazma günlerime ne zaman dönerim, dönebilir miyim bilmiyorum. Ama bir şekilde, öyle ya da böyle, ölüp kalmazsam (fkldglfkghşdfkgh) Salazar'ı tamamlayacağız. İçten bir şekilde tekrar özür diliyorum hem kendi adıma, hem de Beyza'nın adına. 

Gelelim önceki bölümde neler oldu: Öncelikle Hermione ve Draco rüya gibi bir "ilk randevu" yaşamanın akabinde gündelik hayatlarına geri dönmek zorunda kaldılar. Önceki bölümde Hermione gözünden ve Draco bölümlerinde okuduğunuz olaylar eş zamanlı oldu. Draco babasıyla hem içsel hem de fiziksel sayılabilecek bir kavga verirken; Hermione de okulda çok özlü iksir içtiğini fark etmediği bir ölüm yiyene Draco ile yakınlıklarını fark ettirmiş oldu. Bu ölüm yiyen bunu tabii ki ihbar etti ve Draco bölümünün sonunda da gördüğünüz gibi kendisi yakalandı. Önceki bölümün genel özeti ancak bu kadar olabilir sanırım. İyi okumalar diliyorum. 

ϟ

Godric, dünyanın en cesur ve gözü kara adamlarından biri sayılabilirdi. Ancak iş Rowena Ravenclaw'a geldiğinde, kişiliği tamamen değişiyormuş gibi hissediyordu. Kadını kırmaktan ve genelde pamuk ipliğine bağlıymış gibi hissettiren ilişkilerini bozmaktan çekindiğinden kendisini fazlasıyla törpülemek zorunda kalıyordu. İlk kez, Rowena'ya karşı içindeki öfke o kadar büyüktü ki bunu yapabilecek düşünceye ve sağduyuya sahip değilmiş gibi geliyordu kendisine. Karşısına çıksa kırıp dökebilecek, ses tonunu bir gıdım kısmadan saatlerce bağırabilecekmiş gibi geliyordu. Kadının, Slytherin'i saklayarak neyi amaçladığını asla algılayamıyordu. Kafasında dönüp duran senaryoların her biri son derece can sıkıcı bir sonuçta bir araya geliyorlardı. Ne nedenle olursa olsun, Rowena kendisine aylardır yalan söylüyordu ve bunun altından iyi bir şey çıkabileceğini sanmıyordu. Godric, Rowena ve Slytherin'in sadece tek bir buluşmasına denk gelmişti. Ne zamandır gecenin en karanlık zamanlarında boş sınıflarda randevulaşıyorlardı? Ne zamandır Godric'in aklıyla dalga geçermiş gibi birbirlerinden haberleri yokmuş gibi davranıyorlardı? Godric, bunu ilk öğrendiği zamandan beri biraz olsun sakinleşmeyi bekliyordu. İçindeki bu sinirle harekete geçtiği takdirde davranışlarının yıkıcı olacağını biliyordu. Her ne olursa olsun, ne kadar bu durumun mantıklı bir açıklamasının olamayacağını da düşünüyor olsa; karşısındaki kadından mantıklı bir açıklama duymaya muhtaç olduğu için, içindeki öfkenin olabildiğince dinmesi için beklemeye karar vermişti. Ama beklemek bile bu defa sakinleşmesini sağlayamamıştı. Kulede, ortak salonda oturmuş yanan şömineyi izlerken daha fazla bekleyebileceğini de sanmıyordu. Bu olayda, beklemek sakinleştirmek yerine biraz daha sinirlendirmiş bile sayılabilirdi. Düşündükçe çok daha başka düşünceler kafasına akın ediyor, kendisini asla sakinleştiremiyordu.

Oturmuş olduğu koltuktan kalktıktan sonra kararını değiştirmemek adına hızlı adımlarla Kule'den ayrıldı. Kadını nerede bulacağına dair bile fikri yoktu ancak konuşmak amacıyla onu arıyor olmak bile, öylece koltukta oturuyor olmaktan çok daha iyi geliyordu kendisine.

Yaklaşık olarak on dakikalık bir aramanın ardından, ikinci durağı olarak uğradığı kütüphanede amacına ulaşmıştı. Rowena, zar zor görünmesine neden olacak kadar kitapla dolu olan bir masada, kaşları çatık bir şekilde önündeki sayfayı inceliyordu. Godric, uzaktan kadının parmağını sayfanın yüzeyinde gezdirdiğini görebiliyordu. Kadını gördüğü anda içindeki duygular biraz daha hareketlendi.

salazar // dramioneWhere stories live. Discover now