20

150 7 0
                                    

Ayakkabılarımı ayağıma giydiğimde, kapıda beni bekleyen Adem abiye kısa bir bakış attım. Babam ile olan mevzudan dolayı Kılıç gelmemişti evime.

"Kılıç aşağı sokakta." Dediğinde kısa bir baş hareketi ile onaylayıp montumu düzelttim.

Önceki geceye nazaran daha iyi uyumuştum. Uzun zaman sonra ilk kez kaçamak, gizli saklı bir ilişki yaşayacak, ve bunu bir erkek ile yapacaktım. Düşünmekten özelikle kaçıyordum. Çünkü düşündüğüm zaman sorunlar aklıma geliyor, sonuçlar boğazıma düğümleniyordu.

Bizim bahçeden çıktığımızda sokağın aşağısında bekleyen beden ile istemsizce kalbim hızlandı. Koyu sarı saç tutamları alnına dökülmüştü. Aramızda metreler bile olsa yeşil gözlerini seçebiliyordum. Kafasını bizim olduğumuz tarafa çevirdiğinde, yüzünde bir gülümseme belirdi. İstemsizce bende gülümsedim.

Adımlarım her ona gittikçe hızlanıyor gibiydi. Üstümde tatlı bir telaş vardı. Ona yakın olmak istiyordum, hemen dibinde olmak istiyordum. Aynı zamanda korkuyordum, ya başından beri aşkı bir adamda bulmam gerekiyorsa? Bunca zaman hayatıma aldığım kızların hükmü yitikse?

Tam yanına geldiğimizde, sol tarafına geçip yaklaştım. Değen omuzlarımız ile Kılıç göz kırptı. Adem abi bize bakıp sırıtırken, ben de Kılıç'a göz kırptım. Kılıç'ın yüzünde bir gülümseme belirdi.

"Günaydın." Kılıç'ın sesi ile boş sokağa bir bakış atıp ona döndüm. "Günaydın." Dedim bende. Bakışları üstümde turladığında, beni baştan aşağı süzdü. Ayağına bastığımda, sırıtıp bakışlarını yola çevirdi.

"Önce n'apıyoruz?" Adem abinin sorusu ile bakışlarımı Kılıç'a çevirdim. Kılıç'ın sorulan sorudan dolayı yüzündeki gülümseme soldu. Ciddi mevzulara şimdi geliyorduk işte.

"Önce seyhanların mahalleye gidip Ceyhun'u kaldırıyoruz." Kılıç'ın cümlesi ile kaşlarım çatıldı. Kafayı yemişti herhalde. Nasıl kimse bu mahalleye gelip Kılıç'ı alamıyorsa, bizde o mahalleye gidip Ceyhun denilen mahallenin akıl hocasını alamazdık. Adam mahalle reisi gibi bir şeydi. Mahalle gençleri sittin sene izin vermezdi.

"Kafayı yedin sen herhalde Kılıç." Dedim kolunu tutup duvar kenarına çekerken. Kılıç elini, kolunu tuttuğum elime koyup okşadığında kaşlarım çatıldı. Sokak ortasındaydık! Adem abi önüme geçtiğinde, Kılıç boş sokağa göz gezdirip yanağımı öptü. "Ne güzel Kılıç diyorsun öyle." Dediğinde yutkundum.

"Beyler elleşmek için sokak doğru bir adres mi sizce?" Adem abinin fısıltılı sesi ile Kılıç sırıttı. İstemsizce sokağı kontrol edip Kılıç'dan uzaklaştım. "Azmış bu Adem abi." Dedim yürümeye başlarken. Peşimden geleceklerini bildiğimden rahat rahat gidiyordum.

Saniyeler sonra yanımda beliren iki beden ile omuzlarımı dikleştirdim. "Seyhanların mahalleden iki kisi ile anlaştım." Kılıç'ın sesi ile kaşlarım havalandı. "Ceyhun'un mekana tereyağından kıl çeker gibi gireceğiz." Diye devam etti. Hangi ara bunları yaptığını bilmediğim için ona güvenmeyi seçtim.

"İftirayı atan," dedi Adem abi duraksayarak. Bakışları Kılıç ile benim üstümde gezindi. "Uğur olabilir mi?" Dediğinde, Kılıç ile neredeyse aynı anda duraksadık.

"Uğur sineğinin götü yer mi Ceyhun'a buluşmaya?" Diye sordum kıstığım gözlerimle. Uğur'un yapmış olabileceğini elbette aklımdan geçirmiştim ama Ceyhun'un kafayı çeken bir psikopat olduğunu herkes bilirdi. Korkardı diye düşünüyordum.

"Ne bileyim, garip bir şekilde Apo'yu sevmiyor. Yapmış gibi geliyor bana." Dediğinde, hala Kılıç'ı sevdiğini bilmediklerini fark ettim. Bakışlarım Kılıç'ın yüzüne çıktı.

SerseriWhere stories live. Discover now