I Became The Master Of The Devil | Şeytanın Efendisi Oldum

36

و"

Ne oldu?

Farkında olmadan, elim bir an için neredeyse gücünü kaybediyordu.

"Çok yetenekli.

Orijinal eserde bile Ludian'ın kimliği ortaya çıktıktan sonra daha da hayal kırıklığı yaratmıştı.

Veliaht prense bakan kadınlar bile aşk hastalığından bayıldı .......

"Elbette.

Bu yeraltı kalesinde hiçbir şey bilmeden yaşamama rağmen bunu yaptım.

Birçok hayat yaşamış ve çelikten bir kalbe sahip olan ben, bu sefer neredeyse yerinden çıkacaktım.

"Burayı oraya tercih ettiğimi söylesem bana inanır mısın?"

"Güzel. Orası çok güzel. O kadar büyüleyici ki sadece birkaç şey düşünebiliyorum.

Ne zaman hatırlasam, ısı lambasının altında dururken

"Küçüklüğümden beri dadım bana hep bir şey söylerdi." "Ağlamamalısınız hanımefendi."

Siani'nin aklında kalan anılar.

"Haksızlığa uğradığını hissetsen bile bahane üretme."

Dadının soğuk ifadesi.

Soğuk olan hava.

"Dilini ısır, sırtını dik tut ve çeneni yukarıda tut."

Kimsenin gelmediği şafak vakti.

"Birisi onun prenses tarafından lanetlenmiş bir cadı olduğunu fısıldasa bile....

Rudian'a hafifçe gülümsedim.

"Sonuna kadar sabırlı ol."

Bir anlık sessizlik geçti.

Rudian'ın mavi gözleri uzun süre benimle kaldı.

Uzun bir süre.

"O süslü ışıkların altında ben de öyle düşünmüştüm. Hayat ne kadar eğlenceli ve keyifli değil mi?

Neyse ki siyah deri eldivenler Ludian'a mükemmel bir şekilde uyuyordu. Parmakları düz ve uzundu, bu daha da anlamlıydı.

İyi bir tasarım olmasa da çok havalı.

İleride imparatorun altın yüzüğünü bu ele takmaya ne dersiniz?

"Ne düşünüyorsun?"

"Sağlıklı...."

Eldivenli elime baktım ve şöyle dedim.

"Beklediğim gibi, görme yeteneğim iyi."

Sonra güldü.

Kendi ağzımla söyledim ama

Bence burada düşünmek çok kolay olurdu.

"İyi uyuyor."