|AÇIKLAMA|
"Bana en güçlü Norma'yı ver."[Norma diğer adıyla Radian- en güçlü cinayet silahı.]
Yıkılmış bir romanda erkek başrolü karalayan bir kötü kadın oldu.
Zaten çok kez gerilemişti, karar verdi.
bodrum sıkışıp kalan erkek kahramanı kurtaracak v...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Felicite ailesini terk et ve bana efendi olarak hizmet et. Bu sözlerin kulağa saçma geldiğini çok iyi biliyordum. Ancak,
"..."
Bu saçma öneriye rağmen Redian hiç şaşırmadı. Aksine, sadece kaşlarını sertleştirdi. Sanki daha fazla konuşmamı istiyor gibiydi.
Bunu bir pirinç tanesi gibi görecektir. Her şeyden önce, Redian'ın beni efendisi olarak görmesini hiç beklemiyordum. Çember çizip rol yapmaktansa hızlı bir top atmayı düşünüyordum... Beklediğim gibi işe yaramadı.
"Benden daha güçsüz birine efendim olarak hizmet etmem."
"Ne?"
Sonra Redian ağzını açtı. Ses tonu monotondu ve koyu mavi gözlerinden ne düşündüğü anlaşılmıyordu.
Yine de. Sözlerim onu şaşırtmadı. Kaç kişi Redian'ı kendi silahı olarak kullanmayı arzulamış ve istemiştir? O çocuk Dük Felicite tarafından bizzat seçilmiş bir insan silahıydı. Sadece bu bile Redian'ın hayatını açıklamaya yeter.
Şu anda sadece on sekiz yaşında. Yaşına rağmen nasıl bu kadar kararlı görünebildiğini merak ettim...
Read'in de tıpkı benimki gibi iniş çıkışlarla dolu bir hayatı vardı. Daha sonra Siani'nin kafasını kesecek olan oydu ama şu anda sadece zavallı bir çocuktu.
"Bu yüzden kimseye efendim olarak hizmet etmeyeceğim."
Bu, dünyada ondan daha güçlü kimsenin olmadığı anlamına gelmiyor muydu?
"Ne istediğinizi ve buraya neden geldiğinizi bilmiyorum."
"..."
Redian'ın bakışları beni taradı. Bu durumu korkusuz bir hanımefendinin şakacılığı olarak görüyor gibiydi. Üstelik göz kamaştırıcı kıyafetler içinde onun gözünde nasıl göründüğümden bahsetmeye gerek yoktu.
"Eğer seni memnun edecek bir oyuncak arıyorsan, o ben değilim."
Seni memnun edecek bir oyuncak.
O sırada Redian'ın alnındaki yaradan tekrar kan akmaya başladı.
"...Ah."
Gözyaşlarımı silmeye çalıştığımda, gözlerim prangalarla bağlanmış kollarına takıldı. Sanırım bunu onun kaba kuvvetini yenemedikleri için takmışlardı. Görünüşe göre Redian'ı bağlayan prangalar özel bir anahtar olmadan çözülemiyordu.
"Hayır, Redian. Efendin olarak bana hizmet edeceksin."
Kolyemi onu bağlayan prangaların üzerine koydum.
"...!"
Bir anda zincirler büyük bir gürültüyle parçalandı. Bodrumun kilidini açan anahtardı, bu yüzden buradaki her şeyi kontrol edebilmesi çok doğaldı.
