"Kabus çıkmazı part 2"

506 17 1
                                    

aslı sesimi duyduğunda hemen yanıma geldi.
"Parsla tanıştın ha.."
"Pars?"
"Okulun bahçesinde konuştuğun çocuğu diyorum"
"Pars mıymış adı?"
"Pek ilgini çekmemiş gibi"
Aslı yine saçmalıyordu. "Nesi ilgimi çekecek acaba?"
"Doğru senin ilgi alanını Aslan oluşturuyordu"
Bu dediğine sinirlensemde ona belli etmemeye çalıştım. Yine patavatsızlığı tutmuştu.
"Aslan okulda olsaydı ne olurdu acaba?"
"Neden?"
"Onlar parsla birbirlerini pek sevmez"
"Sevmez derken? Aslana karşı çıkan biri mi var okulda" buna şaşırdığımı itiraf edebilirim hani herkes ondan korkuyordu? 

" şöyle ikiside okulda üstünlük kurmak istiyor diyelim ve bunu başarıyorlar da  ikisinden de korkup çekinen çok kişi var ama.."
"Ama sahte kabadayılıkları birbirlerine geçmiyor"
"Aynen öyle..."

"Aslan kadar kötü değil gibi en azından daha az rahatsız edici"
" izle gör"
Bir kötü çocuğu kaldıracak gücüm kalmamıştı. Sömestir için şafak sayıyor gibiydim.

Ders bitmesine rağmen okuldan çıkamamıştık. Zil çaldığı anda sınıfa çelimsiz bir çocuk gelip çıkmamıza engel oldu. Hocanın çıkmadını bekleyip kapıyı kapattı.

"Ne oluyor ya"
"Abi işimiz var hadi yaaa"
" selim otobüsüm kaçıcak ne söyleyeceksen söylede gidelim"

"Tamam keselim uğultuyu arkadaşlar"
Sınıfta sesler kesilince selim denen çocuk lafa girdi
"Yarıyıl tatilinden hemen önce pars ağabeyim parti veriyormuş. Okuldaki herkes davetli çirkin kızlar hariç"

Parti  mi bu nerden çıktı ya

Sınıfın geri kalanı habere epeyce sevinmişti Aslı da aynı şekilde. 
"Gidecek miyiz?"
"Ben gitmeyi düşünüyorum"
"E hani kötüydü zorba birinin düzenlediği pari nasıl olabilir?"
" yok ya partileri güzel oluyo gelmezsen çok şey kaçırırsın"

"Düşünücem"

Aslının koluna girip yol boyu parsın düzenlediği efsane etkinlikleri dinledim.
"Aslan da geliyo mu partilere?"
"Bugün de dilinden düşmüyor?"
"Aslan mı? Merak ettim sadece"
Aslıyı bazen anlayamıyordum. Bir iyi bir kötü...
"Gelmez o ne işi var parsın partisinde"
"Aaaa asıl meseleyi bilmiyosun sen"
"Ne ne meselesi anlat çabuk" aşırı meraklanmıştım

"Arzuyla pars eski sevgili"
"Nee?"
"Öyle"
"Aslanan aralarındaki husumetin sebebi bu deme"
"Sebeplerden bir tanesi diyelim"
"Arzuya bak sen"
" pars aslanla ikisini basmış"
"Şaka yapıyorsun" duyduklarım karşısında dehşete kapılmıştım. Aslanın Arzudan pekte hoşlanmadığı ortadaydı daha çok Arzu onunla ilgileniyor gibiydi. Daha bilmediğim neler vardı kim bilir?

"Alışverişe gidelim mi?"
"Parti için mi"
"Evet giyecek hiçbir şeyim yok"
"Ben hala karar vermedim ama sana eşlik ederim"
"Harika zarada bi elbise beğenmiştim gidip ona bakalım mı?"
"Olur"
Aslı venim aksine heyecanlı görünüyordu. Partiye gitmeye bayağı bi hevesliydi.
Zaraya girmeden kahve dünyasından kahve almıştık. Buz gibi havada alışverişe çıktığımız için donmak üzereydik. Kahve az da olsa içimizi ısıtmıştı.
"Sence bu nasıl"
"Harika duruyor yeşil senin rengin"
Aslı zümrüt yeşili saten bir elbise deniyordu. Bu renk göz rengini ortaya çıkartmıştı. Bakır saçlı kızlara yeşilin her tonu çok yakışıyordu.
" göğüslerimi de güzel gösterdi"
" bencede"
İkimizde elbiseyi çok beğenmiştik. Aslı elbiseyi öderken gözlükçüyü unuttuğumu fark ettim. Kadıköyde retro ürünler satan bir dükkan vardı orada chanel dior gibi markaların retro gözlükleri satılıyordu ve uygun fiyatlılardı. Bu ürünler sayılı geliyordu ve bugün yeni ürünler gelecekti. Kesinlikle uğramam gerekiyordu.
Aslıyla vedalaşıp metroya bindim. Dükkanın kapanmasına çok az kalmıştı.
Dükkan kadıköyün ara sokaklarından birinde kalıyordu. Hızlı adımlarla dükkan kapanmadan yetiştim.
Dükkana girdiğimde iş yeri sahibi olduğunu düşündüğüm adam ortalığı topluyordu. "Kapattınız mı"
"Kapatmak üzereyiz ama siz buyrun"
Teşekkür edip içeriye girdim efsane gözlükler vardı. Kendime retro chanel bi gözlük seçip aldım. Efsane bir şeydi. Biriktirdiğim tüm parayı bir gözlüğe vermiştim ama buna değerdi.
"İyi akşamlar"
"İyi akşamlar kızım"
Saat epeyce geç olmuştu. Metroya varmak için adımlarımı hızlandırdım. Sokakta benden başka kimse yoktu insanlar mıda tarafını tercih ettiği için kalabalık o taraftaydı.
Sokağın sonuna gelmiştim ki karşı taraftan sokağa bir grup erkek girmişti. Hareketlerinden sarhoş oldukları belliydi. Beni gördüklerinde duraksadılar. Bir terslik olduğunu anlatıp geldiğim yolun tersine yürümeye başladım.
"Hey! Nereye gidiyorsun"
"Güzelim korkma konuşucaz sadece"
Konuşmalar beni daha da tedirgin etmişti. Arkamdan geldiklerini fark ettiğimde koşmaya başladım tabii onlarda . Her ne kadar hızlı koşmaya çalışsamda onlar benden daha hızlıydı. Ve iki tanesi diğer sokaktan dolanmış olacakki önüme çıktı. Kaçacak yerim kalmamıştı.
Korku ve panikle ağlama başladım.

korkum artmıştı etrafımı sardılar. "Lütfen bırakın gideyim. İçlerinden bir tanesi koluma dokunduğunda refleksle suratına bir yumruk indirdim bunu nasıl yaptığımı ben de bilmiyorum ama bu yaptığım onları öfkelendirmişti.
"Sürtük seni"
"Şimdi görürsün sen"
Bir tanesinin eli belim kavradığında
Boğazımdan gür bir çığlık kopu verdi ve aynı anda sokakağa bir araba girdi ve tam dibimizde durdu. Etrafımı saran çocuklar hızla benden uzaklaştı araba bir tanesinin üzerine doğru ilerledi.
"Ne oluyor ya"
"Sen kimsin"
Arabanın etrafına toplanıp arabanın camına vurmaya başladılar. Fırsatı değerlendirip yere düşen çantamı kaptığım gibi kaçmaya kaçtım. Arkamdan gelen arabayı fark etsemde dumadım. Araba hızlanıp önümde durduğunda yine kapana kısılmıştım. Allahım sen bana yardım et. Arabanın kapısı açıldı ve kahramanım kendini gösterdi. "Hadi bin arabaya"
"sen..?"
"Hadi arabada söylersin ne söyleyeceğini arabaya bin"

✨✨✨Not: sizce defneyi kurtaran kim? Yorumdan sonra yıldızı parlatmayı unutmayın öpüldünüz😘✨✨✨

-başak

Yıldızlara Bak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin