8-Kütüphane

628 13 1
                                    



Kuru pürüzlü dudakları benimkilerle buluştuğunda afallamasını bekliyordum. fakat bu anı bekliyormuş gibi karşılık verdi. Elinin belimi kavradığını hissettim. Beni kendine iyice yaklaştırdı vücudumuz tamamen yapışmıştı sanki hızlanan kalp atışlarımız birbirine karışıyor bir uğultu gibi kulaklarıma doluyordu. Yanaklarında olan ellerimin biri omuzuna biri de ensesine doğru kaydı. Parmaklarımı saçlarına daldırıp öpüşmemizi derinleştirdim. Bu ani öpüşmenin yarattığı tatlı his geri çekilmeme engel oluyordu. Geri çekilmem imkansız bir şeydi.

Öğretmenlerden biri görmeden geri çekilmeliydim bu sebepten ceza almak en son isteyeceğim şeydi.
Yavaşça geri çekilip gözlerine baktıp anında gözleri dudaklarıma kaydı devam etmek istiyordu. Tekrar öpmek için yüzünü yaklaştırdığında onu onuzlarından itip kollarından çıktım.

Elimin tersiyle dudağımı silip yere tükürdüm. Bu öpüşmeden iğrendiğimi düşünmeliydi hoşuma gittiğini asla belli etmeye niyetim yoktu.

Suratında beklediğimin aksine muzır bi tebessüm belirdi. "Madem bu kadar meraklıydın ne diye geçen gün ortalığı inlettin"

" gerizekalı! Beni rahat bırak yakamdan düş diye yaptım. Şimdi sen de sözünün arkasında dur ve beni artık rahat bırak"

konuşmasına fırsat vermeden arkamı dönüp okul binasına yöneldim. tam o sırada kapı kenarında bir karartı fark ettim. anında yok olmuştu biri bizi görmüş olmalıydı. okul bahçesimde sadece bir kişinin görmesi de mucize sayılırdı. pencerelerde insan yığını görmeyi bekliyordum. neyseki öyle bir şey olmamıştı. birinin görmesi de pek umurumda değildi aslında aslan ve çetesi beni sonsuza dek rahat bırakacaksa tüm şehir de öğrenebilirdi.

çoktan ders başladığı için sınıfa çıkmak istemedim. öğretmenden sonra derse sınıfa girmeyi sevmiyordum. ders dinleyecek halimde kalmamıştı zaten. kantine inip kendime kahve aldım. Oturmak için yer seçerken kantinin en köşesinde tek başına oturan Rüyayı gördüm. Benim gibi derse girmemişti. Gözleri benimkilerle kesiştiğinde olduğu masaya doğru yürümeye başladım.
Pür dikkat beni izliyordu.
"Merhaba oturabilir miyim?"

"Merhaba tabii" gözlerinde meraklı bi pırıltı vardı. Neden onunla oturmak istediğimi merak ediyor olmalı. 
Elimi tokalaşmak için uzattım " defne ben okulunuza yeni geldim"
"Rüya, tanıyorum seni aynı sınıftayız"
"Hiç görmedim seni arkalarda mı oturuyorsun"
"Derslere pek girmiyorum"
Okula niye geliyorsun o zaman diye geçirdim içimden
"Devamsızlığı abim hallediyor" diye ekledi sonradan

"Abin?"
"Hakan"
Kafam karışmıştı "nasıl aynı sınıfta oluyorsunuz?"
" şöyle ben okulabi yıl erken başladım abimde bir sene sınıfta kaldı"
"Tamam şimdi oldu"

Rüyayı sevmiştim aslında arkadaş olabilirdim.aslıyla araları bozuktu bu yüzden farklı zamanlarda görüşmem gerekecekti onlarla.

" bi de iyi misin bugün bahçede pek iyi şeyler olmamış duyduğum kadarıyla"

" sadece bugün mü geldiğimden beri benimle uğraşıyolar"
"Arzunun işi..."
"Sadece o değil ki diğerleri de yapıyor"
"Diğerleri?"
Abisinden ve Aslanı kastettiğimi anlamıştı aslında
"Aslanlar işte..."

" Arzuyu anladım da Aslanın neden seninle uğraştığını ben de anlayamadım."
"Neden ?"

" Arzu seni kıskandı bunu anlamamak için aptal olmak yada Arzuyu tanımamak gerekiyor"
Asıl merak ettiğim Arzu değil Aslandı
"Aslan peki?"
" o genelde kimseyle uğraşmaz İsmail ve abim yapar Aslan genelde uzaktan izlemeyi tercih ediyor"

Yüksek volümlü okul sesi duvarlarda yankılanırken Rüya masadan kalktı
"Noldu oturuyorduk"
" Aslı seni arıyordur"
" ne olucak o da gelip otursun bizle"
" o bizle oturur doğru ama ben onunla oturmam"

Daha fazla bir şey söylemedim aralarında ne geçmişse ikisi içinde tatsız olmalı.

Yanımda ayırldığında kantin öğrencilerle dolmuştu. 

Yarım kalan kahvemi alıp ben de kalktım.sınıfa çıktığımda Aslıyı aradı gözlerim ama görememiştim onu. Aslı hakkında erken karar vermiştim sanırım. En azından nasıl olduğumu sormak için yanıma gelebilirdi.

Sıraya geçip oturdum. Üzerimde rahatsız edici bakışlar dolaşmadığına göre Aslan ve beni gören olmamıştı.
Okulun ifşa sayfasınıda dakika başı yeniliyordum tabii... gerçi biri çekseydi çoktan paylaşılırdı. Bi saattir sayfada bir hareketlilik yoktu.

Öğretmene çaktırmadan Aslıya kısa bir mesaj attım. Ders bitmek üzereydi ve Aslı ortalıkta yoktu.
'Nerdesin?'
Saniyeler sonra çantasının ön gözünde bi hareketlilik hissettim.telefonunu yanına almamıştı. Zil çalınca onu arayacaktım. Nerede bu kız? Sadece o değil Arzu ve Aslan da yoktu. Umarım Aslıyla uğraşmıyorlardır.

Sabah Aslan Aslının kulağına bir şeyler fısıldamıştı onunla ilgili mi acaba? Aslı umarım başın dertte değildir.

Ders bittiğinde vakit kaybetmeden sınıftan çıktım. İlk önce kantine indim üçü de orada yoktu. Sonra bahçeye çıktım. Orada da yoklarsa bodrum kata inecektim. Koca okul bahçesini uzun uzun taradım burada da değillerdi. Üçünün birden ortadan yok olması beni fazlasıyla korkutmuştu.
Koşar adımlarla okul binasına girdim. Merdivenden çıkarken aceleliğim yüzünden bir kaç kişiye çarpmıştım. Arkamdan gelen mırıldanmalırı duymazdan gelip hızla merdivenleri indim.

Koridorda kimse yoktu, önce boş sınıfları kontrol ettim. En ufak bir ses dahi yoktu katta. Bakmadığım tek yer koridorun sonundaki kütüphaneydi.

Sakın adımlarla yürüdüm. Koridorda yankılanan tek ses nefes alışverişlerim di.
Kapının kolunu hafifçe eğdim. Aralanan kapıdan görünmeyecek şekilde bakmaya çalıştım. Baktığım açıdan kimse görünmüyordu. Kapıyı biraz daha araladım. Görünürde kimse yoktu. Kapıyı kapatıp geri dönecekken arka taraflardan gelen tıkırdı buna engel oldu. Tüm cesaretimi toplayıp içeriye girdim.  Gürültü yapmadan sesin geldiği yöne doğru yürüdüm. En arkadaki kitaplarla dolu olan rafa geldiğimde kitaplıklan bir kitap yere düştü. Düşen kitabın yarattığı boşluktan siyah uzun saçlar belirdi. Ama biri daha vardı.

Kafamı uzatıp ne olduğuna baktım. Ve uzattığım gibi geri çekmem bir oldu.

Bir kolunu Arzunun beline sarıp onu kendine yapıştırmıştı. Diğer elide  Arzunun kömür karadı saçlarındaydı. Ve delicesine öpüyordu onu.

📔✨🪞🕯️

Yıldızlara Bak Onde as histórias ganham vida. Descobre agora