Forget Love~Baekhyun

^47^

YORUM yapmayı ve VOTE atmayı unutmayın lütfen💜

(Bölüm arası yorumlarınızı heyecanla bekliyor olacağım:'))

**********************************
Altıma siyah kot pantolonumu geçirip üzerime v yaka tişörtümü geçirmiştim.Bu yemek için bilerek fazla özenmemiştim.Hem karşı tarafın hem de Baekhyun'un en ufak bir yanlış anlaşılmaya düşmesini istemiyordum.

Saçlarımı tararken odaya giren Baekhyunla kısa süre ona bakmış ardından aynaya geri dönmüştüm.Aynadaki yansımasından ne kadar gergin olduğunu anlayabiliyordum.Açık söylemek gerekirse,ben de gergindim.

Onu izlerken Baekhyun yatağın hemen yanındaki komodinin yanına gidip çekmecesinden bir şey çıkarmıştı.Ne olduğunu görmeye çalışırken yanıma doğru adımlamaya başlamasıyla elimdeki tarağı bırakıp ona doğru dönmüştüm.

"Ne olur ne olmaz yanında bulunsun." elindeki çakıyı avcuma bırakırken konuşmuştu.

"Silahını da aldın değil mi?"

"Aldım."

Bir süre sadece bakışmıştık.Benim için ne kadar endişelendiğini gözlerinden anlayabiliyordum.Onu böyle endişelendirdiğim için üzülüyordum.

"Kendimi savaşa gidiyormuşum gibi hissettim bir an." ortamın havasını değiştirmek için gülerek söylemiştim ama Baekhyun hiçbir tepki vermemişti.

Yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş solarken beklemediğim bir anda Baekhyun bana sarılmaya başlamıştı.Sarılmasına karşılık vermiştim ben de.Ona sarılmaya başlamamla birlikte,benim de içim garip bir hisle dolmuştu.Sanırım Baekhyun içimde kötü bir his var derken bundan bahsediyordu.
Gerçekten berbattı.

"Dikkatli ol."

"Merak etme."

****
Restouranttan içeri girerken son bir kez saçlarımın kapattığı kulaklığı kontrol etmiştim.Kyungsoo bana verdiği bu kulaklıkla bizi dinleyebileceğini söylemişti.

Soomin,Lay ve Sehun hariç diğerleri restourantın otoparkında bir arabanın içindeydi.Soomin ve Lay,Yull Jang'ın arkasında kalan masalardan birine çoktan oturmuşlardı bile.Sehun ise evde Rahee'ye bakıcılık yapıyordu.

Cam kenarındaki masada tek başına oturan Yull Jang'ı görünce ona doğru adımlamaya başlamıştım.Her adımımda gerginliğim daha da artıyordu.Tek isteğim bu kadar gerildiğimi ona hissettirmemekti.

Karşısındaki sandalyeye oturunca geldiğimi anca fark edebilmiş ilgilendiği telefonunun ekranını kapatıp masanın üzerine koymuştu.Gözleri bir süre üzerimde dolaşmış ardından gülümsemişti.

"Bu yemek için bu kadar özenmen(!) gözlerimi yaşarttı."

"Hoşnut olmamana sevindim."

"Aksine,farkını ortaya koyduğun için daha çok hoşuma gitti." zorla gülümseyip masadaki su dolu bardaktan bir yudum almıştım.

"Sen gelmeden siparişleri verdim ama sorun olmaz değil mi?"

"Sorun yok,en azından bir an önce yiyip buradan defolup gideriz."

"Kalbimi kırıyorsun ama." gülümseyerek söylediği şeyi yüzündeki ifadeden dolayı ciddiye bile almamıştım.Hoş,alsam da benim için hiçbir şey ifade etmiyordu.

Cebinden içinde siyah bir şey olan şeffaf dosya çıkarıp önüme doğru uzatmıştı.Dosyaya kısa bir bakış atıp geri ona bakmaya başlamıştım.

"Bu ne?"

"Bir önceki karşılaşmamızda sana katil için kanıtım var demiştim,al.Katilin cinayet sırasında kullandığı eldiven."