•21•

615 71 39
                                    

Sinirden titrettiği bacağı arada masaya çarpıp üzerindeki kahvelerin sıçramasına neden olurken Namjoon, Jungkook'a tuhaf bakışlar atıyordu.

"Burada kıskançlıktan kuduracağına yanına çağırabilirsin."

"Niye kıskanayaım?" Demişti kaşları gözleriyle birleşmeye ramak kala. "Sadece arkadaşı ile konuşuyor."

Bu daha çok kendini inandırmaya çalışıyor gibiydi. Çünkü Jimin'in gülme sesleri bazen kulağına ulaşıyordu ve bunun ne kadar katlanılamaz bir şey olduğundan kimsenin haberi yoktu. Jimin'i bir başkasının güldürmesine katlanamıyordu Jungkook.

Karşısındaki hareketlenme ile dikkatini tamamen onlara verdi. Tabi daha ne kadar verebilirse işte.

Jimin'in karşısında oturan çocuk elini Jimin'in saçlarını götürmüş, birkaç tutamını parmakları arasına almıştı. Bu Jungkook için bardağı taşıran son damlaydı. Asla müsade edemezdi sarışınına birinin dokunmasına.

Sinirle sırıtarak kalktı yerinden. Adımlarını öyle sert atıyordu ki dışarıdan gören biri ondan korkardı. Birkaç adımda gideceği yere vardığında çocuğun hala Jimin'in saçında olan elini tutup kıvırdı. Bir diğer eli ise omzunu sıkıyordu. Sırıtışını yüzünden silmeden eğildi çocuğun yüzüne doğru.

"Canına mı susadın?"

Ne olduğunu anlamayan Jimin bir sevgilisine bir de canının yandığı her halinden belli olan çocuğa bakıyordu. Araya girmek için konuşacağı sırada Jungkook'un sert bakışları onu bulmuştu. Dudaklarını birbirine bastırıp yerine sindi.

"Şimdi buradan kalkıp gidiyorsun ve bir daha Jimin'in yürüdüğü yoldan dahi geçmiyorsun. Anlaştık mı?"

Her ne kadar soru gibi görünse de öyle olmadığının herkes farkındaydı. Çocuk acıyla kafasını sallarken Jungkook elini sertçe bıraktı ve ardından gidişini izledi. Sinirli gözleri Jimin'e baktığı an yumuşasa da buna izin vermeyerek sinirli tutmaya çalıştı.

"Sen beni mi kıskandın?" Dedi keyifle sırıtırken. "Birtanecik kocam beni mi kıskandı?"

Gülmek istedi ancak yapmadı. Şimdi gülerse Jimin'in yüz bulacağını ve konunun dağılacağını biliyordu. Önce ondan hesap sormalıydı.

"Sana dokunmasına nasıl izin verirsin?"

"Saçımda bir şey olduğunu söyledi."

Az önceki yaramaz bakışlarının yerini mahçup çıkan sesi ve bakışları aldığında gözlerini kapattı birkaç saniye. Bu çocuğa hiç kızamıyordu.

"Başkasının her ne olursa olsun sana dokunmasına izin verme. Saçında toz mu kalmış, ben alırım. İnsanların bahanesine güvenip kimsenin seninle temas etmesine izin verme."

"Tamam kocam, özür dilerim."

"Özür dilemene gerek yok şu an." Kollarını açıp gülümsedi. "Gel de sarılayım biraz sana."

Jimin heyecanla sevgilisinin yanına otururup ona sıkıca sarılırken kokusunu bol bol içine çekti. Çok seviyordu bu kokuyu.

"Jimin," diye seslendi yanlarına gelen Taehyung. "Saçının birkaç teli havaya kalkmış."

Taehyung, onları düzeltmek için hamle yapacakken Jimin aniden geri çekilip sevgilisinin göğsüne sindi yeniden.

"Jungkook'um halleder."

Jimin'in ne yaptığını anlayan Jungkook gülümseyerek kocaman kokulu bir öpücük bıraktı sevgilisinin yanağına.

"En yakın arkadaşlarına böyle söylemene gerek yok."

Crazy Lover // KookMin ✔Where stories live. Discover now