Başım ağrıyordu.
Odaya çıkarken çok fazla uykum olduğunun farkında olmama rağmen bir türlü uyuyamamıştım. Hem kâbus görmekten korkuyor, hem düşünmeden duramıyordum.
Neden olduğunu anlamıyordum. Kendim gibi davranmıyordum sanki.
Ya da belki de düşündüğümün aksine fazlasıyla kendim gibiydim, sadece yıllardır bunu saklamaya alışık olduğum için tuhaf geliyordu. Bilmiyordum ve iki türlüsü de beni rahatsız ediyordu.
Korkaklık etmiştim, bunun bilincindeydim mesela. Kendimi öldürmeye karar vermemle yardım istemem arasında yarım saat bile yoktu. Yaşadığıma pişman da sayılmazdım. Sadece... Yaptığım her şey anlamını yitirmiş gibi hissediyordum. Sanki bir daha kendimi öldürmeye çalışsam ve bu kez başarılı olsam kimse şaşırmayacak, aksine herkes rahat bir nefes alacak gibi geliyordu. Elbette aksini söyleyeceklerdi, ama hissettiğim bu değildi işte.
Ne istediğimi bilmiyordum. Aklım bir karış havadaydı. Yaşanılanların hepsi çok uzak bir geçmişte kalmış da ben uyandığımdan beri havada süzülüyormuşum gibi hissediyordum.
Yatakta sağa sola dönüp durdum. En sonunda uyuyamayacağımı fark edince telefonu elime aldım. Saat yediye geliyordu.
Son aramalar kısmına girdim, kayıtsız bir numaraydı son konuştuğum. Inyeop'un numarası.
Doktorun söylediklerini düşündüm. Benden istediği şey açıktı, kendimi duygusal olarak yönlendirmem gereken başka bir hedef bulmamdı o da. Okların ucunun kendine döndüğünü fark etmişti çünkü.
Bu yüzden de beni Inyeop'a yönlendiriyordu. Anlaşılabilir bir durum olmasına rağmen sinirlenmeden edemiyordum.
Numarasını kaydettikten sonra ona bir mesaj yazmaya karar verdim.
Kime: Inyeop
Inyeop, selam. Ben Taehyung. Akşam beni yalnız bırakmadığın için çok teşekkür ederim, bir türlü konuşamadığımız için de üzgünüm. Kendimi toparlar toparlamaz sana da uyarsa görüşmek istiyorum. Tekrardan çok teşekkür ederim yaptıkların için.
Mesajı hiç düşünmeden yolladım. Yollar yollamaz da pişman oldum. Adımı neden belirtmiştim ki? Beni arayan oydu. Numaram onda vardı.
Herhangi bir mesajlaşma uygulaması üzerinden yazmadığım için mesajı iptal de edemiyordum. Yapacak bir şey yoktu. Sekmeden çıktım, tam o esnada yukarıdan bir bildirim geldi.
Kimden: Inyeop
Lafı bile olmaz. Görüşmeyi çok isterim tabii ki. Aklım sendeydi benim de. Daha iyi misin?
Bu saatte neden uyanık olduğunu bilmiyordum ama mesajıma anında cevap vermesi beni şaşırttı.
Kime: Inyeop
Ne kadar olunabilirse. Sen nasılsın? Pek iç açıcı bir akşam geçirmedin.
Mesajlardan çıkmadan yanıt geldi.
Kimden: Inyeop
Beni düşünme şimdi, iyiyim. Kendine odaklan. Neden uyanıksın?
Kime: Inyeop
Uyku tutmadı, fazlasıyla uyudum zaten. Ya sen?
Kimden: Inyeop
Uyuyordum. Bildirim sesine uyandım.
Olanlar yetmiyormuş gibi bir de uykusundan uyandırmıştım. Karşısında gerçekten çok mahcup hissettiğim bir konumdaydım.
Kime: Inyeop
YOU ARE READING
Midnight Sessions | Taekook
FanfictionSon zamanların en popüler oyuncularından biri olan Kim Taehyung, sette istemsizce sebep olduğu bazı sorunlar nedeniyle yalnızca kendi seçtiği insanlarla çalışan psikiyatrist Jeon Jungkook'a yönlendirilir. Yollarının kesişmesi, ikisinin de hayatında...