BÖLÜM 27

266 206 12
                                    

Yorum ve beğenmeyi unutmayın ❣️

10 dakika içinde eğlenceye hazır olun kızlar." diyip pis pis güldü yanındaki adamla beraber.
Üçümüz de kara kara düşünüyorduk bir çözüm bulmalıydık. Cesetlere doğru yürüyüp örtüyü kaldırdım. Vücutlarındaki damarlar çok belirgindi ama hala kalkmıyorlardı.
Kalkmıyorlardı? Evet işte bu buldum.
Kalkmalarını sağlayacaktık.
"Onların dirilmelerini sağlamalıyız." dedim Sera ile Rex'in yanına giderek.
"Çağırsak yada bağırsak ne bileyim dokunalım kalkmazlar mı?" dedi Sera.
"Hayır Sera böyle uyanmazlar bir şey bulmalıyız." diyince Rex kara kara düşündük zaman azalıyor du.

Zombileri nasıl uyandırırız düşün,düşün diye kafama vuruyordum elimle , bir şey bulmalıydık ama neeee?
Düşün Freya zombileri nasıl uyandırırız?
Sesle olmaz, eğer dirilip uykuda olsaydılar işe yarardı. Normal bir insan gibi dokunarak uyandırmak yine olmaz.
Dönüşümü hızlandıracak birşey Freya düşün, düşün.

Aklıma gelen şeyle resmen zıpladım.
"Kan ,kanla uyanacaklar."
"Kendimizi mi kesecez?" dedi Sera of niye anlamıyorlar ki.
"Hayır dönüşümü hızlandıracaz bir kaç damla kanı ağızlarına damlatacaz bu sayede biz çıktığımız gibi onlarda uyanacaklar." Yani öyle umuyordum.
"Ne kadar bir kan ,nasıl ağızlarına damlatacaz Freya?" dedi Sera tekrardan.
"Keskin bir şey bulun , derimi kesecek bir şey." dedim Sera ve Rex'e.
Hemen etrafa bakındılar keskin bir şey bulmak için insan der sen dur ben yapayım tamam Sera yapamasa da Rex'den beklerdim yani, neyse.

Bende etrafa bakınmaya başladım sivri ve keskin bir şey bulmak zorundaydık ve zaman azalıyordu.
Her an Boris ve adamları gelebilirdi.
Sera ile Rex odada bulunan küçük çekmecelere bakınyorlardı bende gardolabın içine bakıyordum ama kıyafetten başka bir şey yoktu. Sera elindeki şeyi kaldırarak konuşunca ona baktım.
"Küçük bir tırnak makası buldum işe yarar mı?" diyince elindeki küçük tırnak makasına baktım.
"Sera bu küçük tırnak makasıyla nasıl elimi kesebilirim bir kaç kez denenmesi lazım ve ben etimi nasıl bir kaç kez üst üste keseyim." dedim tırnak makasıyla çok uzun sürerdi ve ben nasıl etimi arasına koyup bir kaç deneme yaparım, aniden kesecek bir şey olmalı.
"Ben banyoya bakayım belki orda bir şey bulabilirim." diyip hızlıca banyoya gitti Rex.
Umarım bir şey bulurdu çünkü o minik tırnak makasıyla bir kaç kez üst üste elimi kesemem.

Ben ve Sera hala odanın içinde kesici bir şey arıyorduk ama yoktu.
Lânet olsun ki hiç bir şey yoktu odada.
Tek çare tırnak makasını kullanmak olacak ama bu çok fazla acıtır insan nasıl etini araya katıp kessin ilk denemede kan az gelir ve aynı yeri nasıl bir iki kez tırnak makasını arasına katıp keseyim çok acıtır, lanet olsun.
Tırnak makasını masadan alacağım sırada Rex odaya girdi :
"Bir jilet buldum Freya, bu daha çok işe yarar bununla hemen kesebilirsin."
"Evet Freya çabuk olalım." diyince Sera da jileti Rex'in elinden aldım. İnsan der ben yapayım hemen de elimi kesmemi istiyorlar.

Elimdeki jileti alarak yerde yatan iki cesete doğru yürüdüm.
Rex ve Sera da üzerlerindeki beyaz örtüyü kaldırınca yerdeki cesetlere baktım.
Vücutlarındaki damarlar patlayacakmış gibi siyah ve şişmişti. Buda demek oluyordu ki dirilecektiler ama bize bir şey olduktan sonra dirilmeleri bir şey ifade etmezdi biz çıktığımız gibi onların dirilmesi lazım dı.
Elimdeki jileti alıp iki cesede yaklaştım.
Parmağıma mı acaba çizik atayım yoksa elim ortasına mı ikiside sonra çok acırdı.

Sera ile Rex hadi dercesine bana bakınyorlardı. Rex de yanıma gelip diz çöktü.Çok fazla düşünmeyip cesetlere yaklaşıp elimin ortasına jiletle çizik attım.
Jilet atmamla dişlerimi sıkmam bir oldu lanet olsun ki çok acıyordu. Kanın yere akmasına izin vermeden adamın ağzını açtı Rex. Ağzı açılınca bir kaç damla kanı adamın ağzına akıttım. Aynı şekilde kadının kesik yanağını tutarak çenesini açtı kadının kesik yanağından kafatasının yarısı görünüyordu resmen. Daha fazla durmayıp onun da ağzına kan damlattım ama bir damla tek geldi bir kaç damla daha kan gelsin diye elimi yumruk yaparak sıktım ve bir kaç damla daha kan aktı ağzına.

Elim acımıştı ve avucum kan olmuştu Sera nerden bulduğunu bilmediğim bir bez parçasını getirip elimi sardı. Sera elimi sarınca Rex'de örtüyü tekrar üzerlerine örtü.
Onların biz çıktıktan sonra dirilmelerini istiyorduk, lütfen işe yarasın Tanrım lütfen.
İçimde işe yaraması için dualar ediyordum.
Dışardan sesler gelince.
"Yerlerimize oturup hiçbir şey yokmuş gibi davranalım." diyince Rex başımızla onu onaylayıp koltuğa yeniden oturduk.
Sera başını bana yasladı bende aynı şekilde ona uzun süredir bu haldeymişiz gibi göstermek için. Rex'de elini çenesinin altına katıp eline doğru başını yasladı.

Açılan kapıyla ve içeri Boris ve adamları odaya girince onlara baktık.
"Çok sıkılmışa benziyorsunuz." diye konuştu.
"Senin ve senin gibilerin olduğu ortamda olmak midemizi bulandırıyor Boris." dedim çatık kaşlarım arasında.
O ise pis pis sırıttıp konuşmaya devam etti:
"Merak etme güzelim birazdan can sıkıntınız gider sadece zorluk çıkarmayın yeter." diyince gözü sargılı olan elime takıldı ve konuştu.
"Eline ne oldu." dedi bir kaşını kaldırarak.
"Ufak bir kaza sadece ve bundan sanane Boris." dedim aynı şekilde.
"Ah, neyse sorun değil tatlım ölme yeter bizim için. Misafirlerimizi kaldırın çocuklar eğlence başlasın." diyince dört adam bize yaklaşıp kollarımız dan tutarak kaldırdı.
Direniyorduk çünkü lanet olası cesetlerden hala bir kıpırdama dahi olmamıştı.

Ne kadar çok dirensek de üçümüzü sürükleye sürükleye odadan çıkardılar.
Kapıyı kapatmadılar lütfen Tanrım dirilsinler artık geç olmadan.
Bizi salona getirip iki adam Rex'i bir sandelyeye oturtup onu bağladılar sorun çıkmasın diye.
Salonda altıya yakın adam vardı geri kalan adamlar burda değillerdi. Maria ise köşede olan koltukta oturmuş oyuncak bebeğiyle oynuyordu. Eğer o cesetler dirilmezler ise ona olan bize de olacaktı şimdi.

Arkamızdaki adam bizi salonun ortasına itiklerinde dizlerimizin üzerine düştük.
Dizlerimizi acıtmıştı lanet herifler.
Sera'ya baktığımda ağlıyordu bende korkuyordum artık Rex ise oturduğu yerden küfürler savuruyordu ama onu takan kimse yoktu hepsi dikkatini bize vermişti.
Hepsi olacak şeyi canla izlemek için bekliyorlardı.
Onlardan iğreniyordum.
Ayağa kalkmaya çalıştığımızda iki adam gelip kollarımızı tuttu.
Çırpınıyorduk ama bir işe yaramıyor du.

"Lânet olası sikik herifler bırakın bizi ,bırakın." diyip küfürler savurdum ama hiçbirinin umrunda değil di. Ne yapsak da bizi bırakmayacaklardı ve bize zorla sahip olacaklardı.
Boris önümüze gelerek pis pis sırıttıp üstündeki tişörtü çıkardığında artık bir kurtuluşumuzun olmadığını anladım.
O iki cesetde artık geç kalmıştı Boris ve adamları bize saldırdıktan sonra gelmeleri artık bize bir anlam ifade etmeyecekti.
Gözümden düşen yaşla ümidimi artık kestim.

DİRİLİŞ (Zombiler) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin