28

842 104 374
                                    

bu bölüme az yorum gelirse çok üzülcem haberiniz olsun 😔



***



[üç ay önce]

"Gerçekten sabrımı sınıyorsun."

Partinin olduğu büyük salonun çıkış kapısına doğru ilerlerken hemen arkasından gelen Satoru'ya doğru sinirle söylendi Maiya. Satoru'nun iş dünyasında sevdiği ve saydığı sayılı insanlardan olan Bay Kominato'nun elli beşinci yaş doğum günü partisindeydiler ve Satoru sevgilisini onunla tanıştırmak istediği için Maiya da ona eşlik etmişti.

Ve şaşırtıcı olan şey, Toji Fushiguro'nun da bu partide oluşuydu.

"Sabrı sınanan tek kişinin kendin olduğunu mu sanıyorsun?"

Satoru sanki Maiya'nın tüm neşesini kaçırmamış gibi normal bir şekilde cevap verdiğinde yürümeye devam ederken sinirle soluyarak ona doğru döndü.

"Patronumun önünde beni ne duruma düşürdüğünden haberin yok herhâlde senin?"

Partide Toji ile karşılaştıklarında, aynı masada biraz sohbet edip vakit geçirmişlerdi. Satoru'nun sahiplenici eli Maiya'nın belinden bir an olsun ayrılmamış ve onu hep en yakınında tutmuştu.

Toji, oğlu Megumi'den bahsedene kadar her şey normal bir şekilde ilerliyordu aslında. Megumi'nin biraz rahatsız ve bu yüzden fazlasıyla huysuz olduğunu, arada sırada Maiya'yı görmek istediği hakkında ısrar ettiğini söylediğinde Maiya onun için üzülmüş ve endişelenmişti doğal olarak.

Toji, Maiya'yı evine davet ettiğinde -onu da davet ederek kibarlıkta bulunmuş olsa dahi- Satoru'da tehlike çanları çalmaya başlamıştı. Yanında kendisi olsa bile o ikisini yan yana getirmeyi söz konusu bile etmek istemiyordu, bu yüzden Maiya'ya fırsat daha vermeden teklifi reddetmişti.

"Maiya'ya bakıcılık ücreti de ödemen gerekmiyor mu ne demek Satoru ya?"

"Haksız mıyım yani?" diye sordu Satoru büyük adımlarıyla onun yanına ulaştığında. Binanın çıkış kapısı hemen karşılarındaydı. "Beleşe bakıcılık yapıyorsun resmen."

"İçimden geliyor Satoru, o yüzden ilgileniyorum Megumi ile. Sürekli yaptığım bir şey de değil üstelik. Duyan da paraya falan ihtiyacımız var sanacak."

"Yani yok ama senin emeklerinin karşılığını başka nasıl verebilir Toji?"

"Karşılık beklediğimi nereden çıkarıyorsun? İçimden geldiği için yapıyorum diyorum."

"Bak sen şu işe," dedi Satoru kapıyı Maiya için tutarken. "Benim içimden de Toji'nin evine gitmemen geliyor."

"Toji'nin yanında çalışma, Toji'nin evine gitme, onu yapma, bunu yapma-" diye konuşarak dışarı adım attığında, kapının yanında sigarasını içen Suguru'yu görünce bir anlığına duraksadı Maiya. "Bu kıskançlıkların beni çok bunaltmaya başladı Satoru."

"Ne kıskançlığı?" diyen Satoru, Suguru'ya kısa bir bakış atıp Maiya'nın odağını tekrar kendisine çekerken onun neşeden yoksun bir kahkaha atmasına sebep oldu. "Kıskanmıyorum seni. Kıskanmam için bir sebep yok."

"Kıskanman için bir sebep yok, öyle mi?" derken siniri bozulmuş bir şekilde gülmeye devam ediyordu Maiya.

Sınırına gelmişti.

Sinirleri öyle bozuktu ki aklını kaçırıyormuş gibi hissediyordu. Apaçık kıskançlık etmesine rağmen her seferinde bunu inkâr etmesi, bir de bunu sanki kıskanmaya değmezmiş gibi dile getirmesi canını fazlasıyla sıkıyordu.

toxic, so addictive | gojo satoruWhere stories live. Discover now