18

317 36 30
                                    

"Durumu nasıl?" Dedi Namjoon doktora. "İyi. Gayet iyi." Doktorun verdiği cevap en çok da Hoseok'u rahatlatmıştı. "Onu görebilir miyiz?" Demişti. "Şimdi değil." Dedikten sonra oradan ayrılmıştı.

Yoongi haricinde Jimin de kolundan yaralanmıştı. Birkaç dikiş atılmış ve sarılmıştı. Jimin'in ki ufak bir yaralanma olsa da dinlenmesi gerektiğinden Taehyung ile evine gitmişti. Aslında başta istememişti ama Taehyung nasıl olduysa onu ikna etmişti.

Hoseok'ta burada beklediği için Jungkook'u kardeşinin yanına göndermişti. Kendisini kötü hissediyordu. Yoongi'nin iyi olduğunu görmeden evine dönmeyecekti. Bu konuda kararlıydı.

"Kendime bir şeyler alacağım. Sen de istiyor musun?" Diyen Seokjin'e olumsuz bir cevap verip beklemeye devam etmişti. Kaç saat geçtiğini bilmiyordu ama bekliyordu. Gözleri ağrıyordu artık. Yorgundu. Ölmek üzereyken Yoongi onu kurtarmıştı ve onun başına bir şeyler gelmişti. Neden bunu yapıp kendisine zarar gelmesine izin vermişti ki?

......

Sabah saat 7'ydi. Yoongi'nin korumaları demir gibi kapıda duruyordu. Birkaç saat önce yer değiştirmişlerdi. Şimdi gelenler daha iri görünüyorlardı.

Doktor odaya girip Yoongi'yi kontrol etmiş ve kendisine doğru gelip onu görebileceğini söylemişti.

O girmek istese de bu korumalar izin verecek miydi?

"Doktor içeri girmeme izin verdi. Girebilir miyim?" Dedi çekinerek. Korumalar çok ciddiydi. Boşuna sormuştu belki de. "Hayır, olmaz." Israr etmedi. Başına ne geleceğini bilmiyordu çünkü. "İçeri girebilir." Arkasından gelen ses sayesinde korumalar kenara çekilirken Hoseok ona kısaca bakıp "Teşekkür ederim Taehyung." Deyip odaya girmişti.

Yoongi'nin gözleri hala kapalıydı. Ne zaman uyanacaktı?

Sandalyeye oturup uzun uzun baktı ona. Uyuyordu. Kaşları çatık bir şekilde uyuyordu.

Hoseok yutkunup gözlerini sildi.        Dudaklarını aralayacağı sıra Yoongi gözlerini açmasıyla heyecanlanmıştı. "Hemşireyi çağırayım." Diye ayaklanırken Yoongi zar zor 'hayır' deyip onun geri oturmasını sağlamıştı. "İyi misin peki?" Kafasını salladı yavaşça.

"Yoongi ben özür dilerim." Dudakları büzülmüştü. Ağlamamak için kendisini sıkıyordu. "Benim yüzümden şu an bu haldesin." Dedi. "Ağlama. Ağlarsan iyileşemem." Kısık sesle konuşmuştu. "Tamam, ağlamıyorum. Ağlamayacağım da." Vurulan Yoongi ise minik bir gülümseme vermişti ona.

"Şimdi bana Taehyung ve d-doktoru çağırır mısın?" Ardından birkaç kez öksürmüştü. Hoseok'ta dediğini yaparak önce kapı da duran Taehyung'a sonra da odasında bulunan doktora haber vermişti.

Hoseok dışarı da bekliyordu. Ne konuşacaklarını merak ediyordu. Dinlemek istese de bunu yapmamıştı. Neyse ki Taehyung birkaç dakika içinde dışarı çıkmıştı. "Arabayı hazırlayın. Eve gidiyoruz." Demişti korumalarına. "Ne evi? Yoongi daha iyileşmedi ki." Dedi Hoseok. Dün vurulan bir kişi ertesi gün hastaneden çıkabilir miydi?

"Yoongi öyle istiyor. Geçerken de seni evine bırakırız." Hoseok, Taehyung'u dinlemeden Yoongi'nin odasına girdi tekrardan. "Eve gitmek istemek de ne demek? Narkoz kafa mı yaptı?" Sinirlendiğini hissediyordu. "Hoseok ben iyiyim." Saçmalıyordu herhalde. "İyi değilsin. Burada kalmalısın. Dinlenmelisin."

"Buraya gelmemeliydim aslında." Diye mırıldandı Yoongi. Ne dediğini bilmiyordu Hoseok'a göre. "Eve gitmeyeceksin Yoongi. İyileşene kadar burada kalmak zorundasın."

Yoongi, Hoseok'u ikna edemese de yine de hazırlanıp eve doğru yol almışlardı. Hoseok sözünü dinletemediği için daha çok sinirlenmiş ve yol boyunca kollarını birbirine bağlayarak tek kelime etmeden yolu seyretmişti. Bu konu da Yoongi'yi ikna edemese de yanında kalma konusunu ikna edebilmişti.

First Love |SopeWhere stories live. Discover now