27

58 4 201
                                    


Selam.

Geçen bölüm Jeongin'in annesini ameliyata soktum.🤗 Şimdi ordan devam ediyoruz. Bu arada Jeongin'in annesinin kanser olduğunu hatırlamayanlar 3. bölümde Jeongin biraz bahsediyordu. Gidip bakabilirsiniz.

Hyunin'i bu bolumde halledersem geriye sadece Chanmin ve Minsung öpüşme kaliyo sonrası final.

Neyse çok uzatmadan yazmaya başlıyorum.

-

Çıkan kaosun arasında, herkes ailelerine durumu açıklamaya çalışırken, bir kenarda durup kendince Hyunjin'le dalga geçen Seungmin'e doğru yöneltmişti adımlarını Jeongin.

Titriyor, ne yapacağını bilmiyordu.

Zar zor da olsa oğlanın kolunu tutup kendisine bakmasını sağladığında bir sorun olduğunu anlayan Seungmin arkadaşını sessiz bir kenara çekmişti hemen.

"Hey hey hey, gözlerime bak bi', iyi misin sen?"

Sakinleşmeye çalışan Jeongin başını 'hayır' anlamında iki yana sallamış, "Seul devlet hastanesi" demişti kısaca.

"Oraya gidelim Seungmin. "

"Lütfen, lütfen gidelim hemen."

Birbiri ardına sıraladığı kelimeler sayıklamalara dönüştüğünde ne yapacağını bilememiş, oğlanın sırtını arkasındaki ağaca vermesini sağlayıp Hyunjin'in yanına koşmuştu Seungmin.

Kulağına dayadığı telefon aracılığıyla ailesinden özür dilemeye çalışan oğlanın kolunu çekiştirip "Hyunjin, "demişti.

"Yardım et."

Birkaç saniye önce kendisiyle dalga geçip eğlenen oğlanın bir anda neden böyle bir ruh haline büründüğünü anlamamış, annesinden izin isteyerek telefonu kapatmıştı Hyunjin.

"Sakince anlat" demişti, Seungmin aynı Jisung gibi herhangi bir ani durumda asla sakin kalamaz, panikten konuşmazdı bile. En azından bunu bilecek kadar iyi tanıyordu arkadaşını.

"Ona bak, "demişti Seungmin; gözlerini yumup, arkasındaki ağaca yaslanmış, hiçbir şey yapmadan, öylece bekleyen oğlanı işaret ederek.

Birkaç saniye sessizleştikten sonra cümlelerini toparlamayı başaramamış "bilmiyorum, sadece yanına git ve sakinleştir onu" diyerek iteklemişti arkadaşını.

Ne olduğunu cidden bilmiyordu ama Jeongin'le yol üzerinde yaptıkları konuşma, onu sakinleştirebilcek tek kişinin Hyunjin olduğunu anlamasına yetmişte artmıştı bile.

Hyunjin ise Seungmin'in neden Chan veya Minho yerine kendisinden yardım istediğini anlamamış, Jeongin'in yanına yaklaşmıştı hızlı adımlarla.

"Pışt, "demişti. "Gözlerini aç ve sakinleşip ne olduğunu anlat bana."

Jeongin, Hyunjin'in sesini duyduğunda yavaşça gözlerini açmış; karşısında durmuş sorun olmadığını anlatmak istercesine bakan gözleriyle, alnının önüne gelip görüş açısını engelleyen kıvırcık buklelerini kulağının arkasına sıkıştıran oğlana sabitlemişti gözlerini.

(Cümleyi anlamak için bi tik caba sarfetmelisiniz maalesef 😔)

Fazla zamanları olmadığından kısaca durumu açıklamıştı hemen.

"Annem. " demişti yutkunarak. "Hastaneye gitmeliyim götürebilir misin beni, geçen seferki gibi. "

Başını eğmiş, kurumuş toprağın üzerine birkaç şekil karalamıştı ayakkabısının ucuyla.

School Life/MinsungWhere stories live. Discover now