24

111 8 461
                                    


Selam.

Yukarıya ekledigim FNF klibinde hep beraber koştukları sahnenin çekildiği yer gibi hayal edebilirsiniz Seungmin'in doğum gününü kutladiklari alanı.

Sonunda kaos bitti. Onca zamandır bu bölümü yazmak için bekliyodum. Umarım olayları istediğim şekilde ifade edebilirim.

-

Gökyüzüne bakıp gülümsemişti Jisung; dünya ilk kez yüzlerine gülmüş, güneşli bir gün armağan etmişti onlara.

Minho ise çimenlik alanın tam ortasında durmuş, gökyüzünü izleyerek tebessüm eden Jisung'a sabitlemişti gözlerini.

Tanrım, diye düşünmüştü. Şu, dalga geçerken gülmekten kırıldığı liseli ergenler, bunu nasıl ifade ediyordu.

Hah!

Midemde kelebekler uçuşuyor.

Bir yıl kadar önce tüm gün dalga geçtiği o çocuklar gibi hissetmişti Minho, ama öyleydi işte.

'Midemde kelebekler uçuşuyor' diye bağırmak istemişti tam o anda.

Aşık oldum demek istemişti, tüm orman onu dinlesin, Jisung'u nasıl sevdiğini duysun istemişti.

Aynı zamanda içinden kendi aptallığına gülmüş, bu kez kendisiyle dalga geçmişti oğlan.

'Gerçekten aptalsın. 'demişti iç sesi.

'Jisung'a aşık olacak kadar aptalsın.'

Birkaç saniye içinde beyninin en üst köşesine oturmuş bu düşünceden rahatsız olmuş, omuz silkip 'aptal değilim, kes' diyerek susturmuştu moralini bozmaktan başka bir ise yaramayan iç sesini.

Kafasını tekrardan Jisung'a çevirdiğinde ise Jisung'un -aynı zamanda Minho'nun- tüm huzurunu alt üst edecek kadar yüksek bir sesle "Ya sen mal mısın" diye bağırmıştı Felix, Hyunjin'e dönerek.

Yaklaşık on dakikadır eksik olan herhangi bir şey olup olmadığını kontrol ediyor, Changbin dışında herkesin en küçük hatasında ağzına geleni saydırıyordu. Aslında öyle büyük bir organizasyon değildi, doğum günü partisinden çok arkadaşlarla yapılan küçük bir piknik bile denilebilirdi buna.

"Sürprizi mi kaldi simdi bunun, çocuğa açık açık 'ormana gel' demişsiniz resmen, mafya mıyız biz? "

"Yoo mafya değiliz. "demişti Hyunjin. "Doğum gününü kutlayacağız demedim ki 'ormana gelsene bi, konum atıyorum' diyip yüzüne kapattım. "

Bıkkınlıkla bir nefes verip, oflamıştı Felix.

"Ya aptal, anlamıştır ne yapacağımızı, ormana ekmek almaya falan gelmeyecek herhalde. "

Hyunjin 'evet ekmek almaya gelecek' diyerek karşı çıkacakken, yanlarından geçen küçük kamyonetin camından kafasını çıkarmış bas bas bağıran esnaf kelimeleri ağzına tıkmış, Hyunjin'in önlerindeki iki ay içerisinde her gün Felix'le dalga geçmesine sebep olacak o sloganı söylemişti.

"Simit var, poğaça var, taze çıkmış taş fırın ekmeği var gel abi gel. "

(Nee jeongin mi var)

Hyunjin kahkahalara boğulurken olayın saçmalığını kavramaya çalışmıştı Felix.

"Hay amına koyayım bizim fırıncı ormanda napıyor? "demişti kendine geldiğinde.

"Ormana ekmek almaya gelebiliyormuş demek ki, ha? "demişti Hyunjin kahkahalarının arasında.

Felix ona dil çıkarıp "kes" diyerek büyük çınar ağacının altına, sevgilisinin tam yanına oturmuş, Chan'ın telefonunu çaldırmıştı.

School Life/MinsungWhere stories live. Discover now