3 : "doktorunum"

1.7K 232 115
                                    

···

Kayıt işi hallolup Minho gizliliğe saygı duyacağına dair belgeleri imzaladığında ayrıldılar oradan. Minho kasvetli havadan yeterince nasibini almıştı, garip hissediyordu.

Yanında oturan Jisung dümdüz karşıya bakarken Minho onu süzüyordu. Kafasında, Jisung'un kendine verdiği ilk izlenimini tartarak kendince bir liste hazırlıyordu.

Ya çoklu kişilik bozukluğu vardı ya delirmişti ya da başka bir şey vardı. Minho zihnini ele geçiren her bir düşünceye objektif bakmaya çalışıyordu.

Jisung, üzerinde hissettiği bakışlara dayanamayıp başını Minho'ya doğru çevirdi. Göz göze geldiklerinde ikisi de birbirlerine odaklanmışlardı. Jisung, karşısındaki yüzü unutmamak istercesine incelediği sırada çalan kornayla ikisi de kendine gelip önlerine dönmüştü.

Şoför koltuğundaki polis Minho'nun evinin yakınlarında durmuş, güvenlik görevlisi ise ikilinin peşine takılmıştı.

Jisung ilk defa gördüğü sokakları incelerken duraksadığında Minho arkasına döndü. Olduğu yerde öylece bekleyen Jisung'u kolundan çekiştirerek kendisiyle aynı hizada yürümeye zorladı.

"Geride kalma."

Müstakil bir evin önünde durdular. Minho cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtı ve önden geçerek içeri girmelerini işaret etti.

Jisung, geriden gelen Minho'yu beklemişti, yüzüne baktı boş gözlerle. Bileğinden tutularak peşinden sürüklenmek hoşuna gitmişti nedensizce, Minho onun için en samimi insandı.

Minho ise bunun bilincinde olmadan Jisung'u bileğinden kavrayıp duruyordu. Canını yakmamaya çalıştığı için nazik davranmaya çalışıyordu ve Jisung'un hoşuna giden şey de buydu zaten.

Birinin onunla ilgilenmesi hoşuna gidiyordu.

Kendisini incitmemeye özen gösteren Minho'ya da bu yüzden kanı kaynamıştı.

Yarısı cam olan kapının önüne geldiğinde durdu ve Jisung'a döndü. "Burası senin odan. İstersen dinlen, istersen evi gezelim."

Jisung başını olumsuz anlamda sallayıp güvenlik görevlisine dönmüştü. "Bu bana it muamelesi yapıyor!"

Minho kaşlarını çatıp görevliye alaylı bir bakış atarken görevli omuz silkti. Minho'ya göre onun burada olması, Minho'nun atacağı her bir adımda iki adım gerilemesi demekti.

Jisung'un problemini anlayabilmek için başbaşa kalıp konuşmaları gerektiğini düşünmüştü. Aklında birkaç fikir vardı.

"Ben kızacağım ona, tamam mı? Hadi biraz dinlen." Jisung gülümseyerek odaya girdi, Minho'nun tuttuğu sağ bileğini parmaklarıyla okşadı.

Kendi teninin soğukluğu Minho'nun sıcak parmaklarıyla nötrleniyordu adeta. Tüylerini ürperten bu küçük ve ani temaslar Jisung'u delirtiyordu.

Minho, Jisung'un yatağına oturduğunu görünce görevliye döndü. "Kendi başıma halledebilirim," dedi. Defalarca yapmamış gibi bir kez daha süzdü güvenlikçiyi.

"Siz onu korkutuyorsunuz."

Adam omuz silkti. "Benim için umutsuz vaka. Uğraşmak sadece bizi yoracak. Yine de zorunda olduğum için katlanmaya çalışacağım."

"Her karanlıkta ışık vardır."

"Ama o zifiri karanlık, anlıyor musunuz? Işığı bulana kadar kendini kaybedersin. Olduğu gibi kabullenmek daha mantıklı."

Minho dişlerini sıktı, karşısındakine sinirlendiğini belli etmemeye çalıştı. "O hâlde kendi başıma halledeceğim. Cevabımı aldım çoktan."

Adam hiçbir şey demeden evden çıktı, Minho tuttuğu nefesini bıraktı.

Jisung'un odasına girdi. Beklemediği şekilde karşılanıyordu.

Yani, kim ellerini silah hâline getirip kendisine doğru tutan çatık kaşlı Jisung tarafından karşılanmayı beklerdi ki?

"Çık odamdan, pis katil!"

Minho ilk günden olayı uzatmak yerine kolay yolu seçerek odadan çıktı ve bu sefer kapıyı tıklatıp onay almadan içeri girmedi.

"Hoş geldin! Ayy, adın neydi senin?" Jisung elini ensesine atıp kaşıdığında Minho hafifçe kıkırdayarak cevaplamıştı.

"Doktorum ben, doktorunum."

···

Umarım güzel yazabilmişimdir T^T

Biraz araştırdım ama psikologların gizlilik yeminiyle ilgili bir şey bulamadım, polisle anlaşmalı oldukları için eklememin doğru olabileceğini düşündüm (dışarıya bilgi sızdırmamak amacıyla yani).

Hayır Jisung alzheimer hastası değil, heyecandan Minho'nun adını unuttu bebeğim 🥹

maniac ✓Where stories live. Discover now