Çocukluk döneminde omega Jimin'e, mühürlemek için söz veren Yoongi, 22 yaşına girdiğinde başka bir omegayı mühürlemişti.
'omegaverse
Başlangıç: 04.07.2023
Bitiş: ?
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
17| Beklemeye gerek yok, bu tür bir anın kontrolünü ele aldım.
"Geldiğin için teşekkür ederim June. Ama çok kötü görünüyorsun. Keşke gelmeseydin." İç çektim ve pişmanlıkla kafamı eğdim. Evet gecenin bir yarısı onu buraya getirdiğim için o kadar pişmandım ki ama aklıma başka biri gelmemişti. Bir tek bana yardım edebilecek kişi June'ydi.
June hafif hapşırdı ve kafasını iki yana salladı. "Hayır ben iyiyim. Ayrıca sana yardım edeceğim bu durumda tabi ki." Kollarını göğsüne birleştirdi ve etrafına bakındı. Arkadaşlarım berbat halde sızmıştı ve hepsini de evine götürmem imkansızdı. "Bunlar berbat bir halde."
"Senin burada ne işin var piç!"
Gelen ses ile kafamızı arkaya çevirdik. Ah unuttum, Min Yoongi. O da berbat bir haldeydi. Ayakta duracak hali yoktu ve çok fazla içmişti. Evet ben son anda durdurmuştum kendimi ve iyi ki de durdurmuşum. Yoksa bende onlar gibi sızardım ve sabaha kadar burada uyuya kalırdık. Ah Tanrım, gerçekten berbat bir durum bu.
"Bu da mı buradaydı?" June mırıldanarak söylediğinde elimi enseme attım ve Yoongi'e bakındım. Az önce biz birbirimizi koklamıştık. Daha fazla ileri gitmemek için de ondan uzak durdum. O da uzaktan beni izledi öylece. Ama şuanda onları evine götürmeliydim. Çok geç olmuştu.
"Hey! Hey, o benim omegam. Onu mühürleyemezsin." Yoongi, June'nin üzerine yürürken öfkeyle Yoongi'e bakındım. Çok içmişti ve artık iyice saçmalamaya başlamıştı. Aptal herif.
June ise üzerine yürüyen Yoongi'yi sertçe itti. "Siktir git! Uğraşamam seninle." Yoongi yere düşerken sırt üstü uzandı ve gökyüzüne bakındı. Bir yandan da kendi kendine gülüyor ve kahkaha atıyordu. Lanet olsun onu evine ne ben ne de June götürmek istiyordu. Şimdi ne yapacağımız konusunda düşünmemiz lazımdı.
"Tanrım, şimdi, sen Yoongi'yi götür bende Hoseok'u ve ardından Taehyung ile Jungkook'u götüreyim evine." June cevabımı beklercesine bakındığında kaşlarımı çattım ve istemsizce kafamı iki yana salladım. Yoongi'yi evine götürmek işkence gibi olacaktı. Buna emindim. "Onu ben götürmek istemiyorum. Sen götürsen?"
"Onu evine götürürsem büyük ihtimal ikimiz de ağızımızı yüzümüzü dağıtırız. Biliyorsun," dedi sakin bir ses tonuyla. Bir yandan da öksürüyor ve hapşırıyordu. Haklıydı sanırım. Ayrıca çok hastasıydı. Bir an önce evine gitmesi gerekiyordu. Sanırım kabul etmekten başka çarem yoktu.
"Pekâlâ kabul ediyorum. Sende bir an önce eve git. Hava soğudu." Dudaklarımı büzerek konuştuğumda June güldü ve soğuk eli ile soğuk yanağımı okşadı. Bu iyi hissettirmişti. En azından rahatsız olmuyordu onun dokunuşlarından.
O sırada Yoongi yine olay çıkarmak için ayağa kalkmış ve yine öfke içinde June'nin üzerine zar zor yürümüştü. "Ona dokunma seni pislik!"
"Yoongi! Yeter artık! Kendine gel!" Yoongi'e avazım çıktığı kadar bağırdığımda June'ye yumruk artacağı eli yukarıda durmuştu. Bana kaşlarını çatarak bakındı ve sonra elini geri indirdi. Ona nasıl katlanacaktım ki yol boyunca. Evet, bunu başaracaktım. Sadece evine bırakıp gideceğim o kadar.