'After a long time, the same looks and smiles again.'

2.6K 138 40
                                        

3| Oraya gidince beni gerçekten unuttun mu?

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

3| Oraya gidince beni gerçekten unuttun mu?

"Ştt sakin ol, ben geldim. Asıl sahibin." Pamuk gibi bembeyaz atımın kafasını okşarken onu sakinleştirmek için ipini sıkıca tutuyordum. Buraya geldiğimi henüz kimse görmemişti. Yoongi ve aptal omegası da ortalıkta gözükmüyordu. Büyük ihtimalle birbirlerine sarılarak uyuyordular. Bunu düşünmek bile beni çıldırtıyordu.

İç çektim ve elime aldığım fırça ile atımın tüylerini taramaya başladım. Ona uzun zamandır bakım yapmamıştım. Özellikle de ayağındaki nallarını değiştirmem gerekiyordu. Zavallı bebeğim, kaç gündür onlarla duruyordu. Tabi Yoongi'nin aptal omegası Nari'mi alırken ona bakım yapmayı umursamamıştı.

"Merak etme, senin sahibin sadece benim. Seni kimse benden alamaz." Yavaşça fırça ile her yerini tararken bir yandan atıma iltiaf etmeyi de unutmuyordum.

Gözlerim Yoongi'nin atına kaydı. Dubu, hemen iki atın bulunduğu yerin ilerisindeydi. Normalde Dubu ile Nari yan yana olurdu. İkisini de asla ayrı yerlere koymazdık, ama Yoongi. O atını başka yere almıştı. O kadar kırıcı şeyler yapıyordu ki farkında değildi. Onu beklediğime o kadar pişmandım ki. Asla böyle bir karşılaşma beklemiyordum.

Gözlerim istemsizce dolmuştu ve yavaşça yüzümden süzülmek için hali hazırda bekliyordu. O kadar sinirlenmiştim ki Nari'yi tararken fırçayı sertçe bastırdığımın farkında değildim. Canı acımış olmalı ki, kişnedi ve iki ön ayağı yukarı kalkmıştı.

Nari üzerime ağlayacağını bildiğim için geri adımlar atmaya başladım fakat arkamda su dolu kovaya takılmıştım. Düşmek için saniyelerim varken bir beden iki eliyle benim belimden tutup düşmemi engellemişti. Ben ise hala düşmeyi umursamayıp Nari'yi sakinleştirmenin yollarını düşünüyordum.

Beni düşmekten kurtaran beden ellerimi belimden çekerek adımlarını geriye doğru atmıştı. Ona teşekkür etmek için arkamı döndüm fakat onu asla beklemiyordum. Bana endişeli bir ifadeyle bakıyordu.

"Dikkatli olmalısın. Atlar narindir." Yavaşça ayağımın dibinde olan su dolu kovayı kulpundan tutarak eline almıştı. Hafif ensesine kadar uzanan saçları ve derin ses tonu. Bu herif hâla düşünmemi sağlıyordu ve aynı şekilde onu süzmemi. Kendime gelmek için boğazımı temizledim ve gözlerimi devirerek ayaklarımı ileri geri salladım. "Biliyorum, atlar hakkında senden daha çok bilgiye sahibim."

Yoongi kaşlarını hafif çattı ve alaylı bir ifadeyle bakındı. Hâlâ su dolu kovayı elinde taşıyor ve bırakmamıştı. "O yüzden mi atı tararken, fırça ile sertçe bastırdın?"

Bana ne hakla laf atıyordu ki? Onun benimle muhatap olmaması bile gerekiyordu. Ona o kadar kinliydim ki vurmamak için kendimi zor tutuyordum. Tüm öfkemi kusmak istiyordum ona karşı. Zaten tüm gün ağlayarak bir kaç sinirimi atmıştım ama hala yenirleri birikiyordu.

Yavaşça Nari'yi sakinleştirmek için ipini kavrarken bir yandan kafasına ulaşıp okşamaya çalışıyordum. "İsteyerek olmadı. Sadece bana verilen sözü tutmayan birinin ihanetini düşünüyordum." Dudaklarımda istemsizce sırıtma oluşmuştu.

old saying ㄨ yoonminDonde viven las historias. Descúbrelo ahora