40.

7.2K 383 170
                                    

Merhabalar, bölüme geçmeden önce size bir şey söylemek istiyorum.
Ne olursa olsun kendinizi hep sevin, başka birisi sevecek diye beklemeyin. Kilonuz, sivilceniz, fiziğiniz, burnunuz ne bileyim güzellik algısını siktir edin. Hepimiz olduğumuz gibi güzeliz. Bir gün herkes ama herkes gider siz kendiniz ile kalırsınız. Kendinize hep iyi bakın, en çok değeri de kendinize verin. Günün sonunda başbaşa kalıyorsunuz ♡

Sınır tamamlanmadı ama neyse kıyağım olsun qkxkwkx

Keyifli Okumalar♡

Güvenmek en önemli şeydi hayatta. Sanki bir halattı güven kavramı ve bizde halatın bir ucuna bağlı kişiler. Halat biraz sarsılınca öbür uçta ki kişi ile de bağımız sarsılıyordu.
Bir yerde okumuştum, insanlar birbirine bağırınca kalpleri birbirlerinden uzaklaştırmış. Biz birbirimize bağırmıştık, bağırmıştım.

Nefesimi verdim ve kafamı Bulem'in başından kaldırıp etrafa bayık gözlerle baktım. Baran'ın evinden geleli iki saat oluyordu ve iki sattir ağlamaktan başka bir şey yapmıyordum.
"Sende çok sert çıkıştın be kuşum." Dedi Bulem. Bilmiyorum, belki de haklıydı. Ama mesajı görünce sanki beynime kan sıçramış gibiydi. Aynı şeyi ben yaşamış olsaydım belki de Baran çoktan adamı dövmeye bile gitmişti.

Ayriyetten hala telefonunda kayıtlı olması bile saçma bir durumken nasıl delirmeseydim ki!

İlk gördüğüm de kıskanmakta, bir şeyler sezgilemekte haklıymışım. İlk defa haklı olmak istemiyordum.
"Ama ne yapayım, empati kur." Baran'a ne kadar bağırdıysam boğazım acıyordu. Bir yandan da evden çıkarken ki yüzü aklıma geliyor ve daha çok ağlıyordum. Geldiğimden beri elime almadığım telefonumu elime aldım. Sessize aldığım için bir sürü arama ve mesaj vardı.

23 Cevapsız Arama

12 Mesaj

Aramalardan ve mesajlardan bir tanesi abime ait onun harici hepsi Baran'dandı.

Baran: Yare yemin ederim anlatacaktım.

Baran: Ama sınav haftan olduğu için anlatmadım.

Baran: Yavrum lütfen aç telefonu

Böyle bir sürü mesaj vardı. Görüldü gitmesini önemsemedim ve abimin mesajına baktım.

Denizcik: Yare görüntülü arayayım mı abim?

Yüzüm gözüm şiş olduğu için şuan olmazdı. Balayındalardı ve aklının bende kalmasını istemiyordum. Sesli aramaya geçtim ve açmasını bekledim, abim açana kadar da boğazımı temizledim bir ihtimal anlamasın diye. Eğer hiç aramazsam bu sefer şüphelenirdi.

"Abim nerdesin sen ya!" Dedi şaka barındıran bir sitemle. Gülmeye çalıştım. "Meşgul insanız herhalde üniversiteliyim oğlum ben." Hapötlerde olduğumu Gaye'nin de bu lafıma gülmesinden anladım.
"Biz o yollardan geçmedik ama atma lan." Evet abim üniversite okumamıştı babamın yanında çalıştığı için.
Sadece gülmekle yetindim. Konuşacak halim yoktu.

"Senin moralin mi bozuk?" Sesi durgunlaşırken gözlerim çoktan dolmuştu. Bulem kafasını geriye atıp onaylamaz bakışlarla peçete uzattı. Ağlamamdan nefret ederdi çünkü o da duygusal bir insandı ve ben çok ağlarsam o da ağlamaya başlıyordu.
"Ay hayır üşütüyor gibiyim biraz." Bulem beni eziyetten kurtarırcasına telefonu elimden aldı.

"Hayırsız burda kankan var lan." Onların ikisi konuşmaya başlarken bende tuvalete gittim. Klozetin kapağını kapatıp üzerine oturdum ve dizlerimi de kendime çektim.
Böyle anlardan aşktan hep korkardım, çünkü seni göklere kadar kaldırıp uçurabiliyorken bir anda yerin en içine de sokabiliyordu. Ve biz gün geçtikçe Baran ile birbirimize daha sıkı bağlanıyorduk. Bağlandıkça da en ufak olay canımı acıtıyor ve beni tedirgin ediyordu.

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now