20.

14.7K 539 53
                                    

Keyifli Okumalar♡

Bölüme geçmeden oyları alayımm<3

İki bin olmuşuz hepinizi öpüyorumm beybilerim. *Düzenleme: Bölümü yazarken üç bin olmuşuz. Duygulanmak.*

Tik.
Tak.
Tik.
Tak.

Hayatımız bana göre etrafımız da ki insanlar kadar.

Onlar varsa bir şekilde var olabiliyorsun, onlar yoksa ile yalnızlığa mahkum olup ölüm pençelerini takana kadar yaşıyorsun. Yaşamak geniş bir kavram. Yaşamaya çalışıyorsun belki de.

Yutkundum ve duvarda ki saate baktım. Sabah beşe yaklaşmak üzereydi. Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde kırmızı yazılarla 'Yoğun Bakım' yazan tabela hayatın acımasızlığını yüzüme vuruyordu. İçeri de abim vardı ve ben bir şey yapamıyordum.

Vücudununun bıçaklar altında olması bile tüylerimi diken diken ederken sayısını bilmediğim kurşunlarla cebelleşmişti.

Akan gözyaşlarımı silmeyi artık bırakmıştım. Çünkü ne duruyorlardı ne bitiyorlardı.

"Yare hadi güzelim artık bir şeyler yemen lazım." Baran'ın kırmızı gözleri gözlerimle buluştu. İçinde fırtınalar olduğunu biliyordum fakat güçlü durmaya çalışıyordu.  Yere oturduğum için kafamı kaldırarak ona bakmıştım. Sandalyeler de oturunca rahat olduğu için suçlu hissediyordum.

Soğuk beton içimi saçma bir şekilde biraz daha rahat ettiriyordu.

Kafamı sağa sola salladım.
"Canım hiçbir şey istemiyor." Halsiz çıkan sesim gücümün tükendiğini gösteriyordu. Abim tam on iki saattir ameliyattaydı.
Ben kalkmayınca yanıma oturdu. Benim gibi bacaklarını geriye çekti.
"Böyle yapınca Deniz'e bir faydan var mı birtanem?" Sorduğu soru ile ona baktım. Alt dudağım titrerken sadece baktım.

"Yok." Dedim sessizce. Nefesini verdi ve elini yanağıma koyup okşadı.

"Deniz sağlamdır. Onu daha önceden de hastanelerde bekledim ben." Dedi şey ile kaşlarım havalandı. Hafifçe buruk bir tebessüm etti. Bunları bilmiyordum.
"Genellikle kavgalara karıştığımız da sonu bıçaklanma ile bitiyordu. Size söylemeden atlatıyorduk. Şimdi bu biraz daha ağır tabi. Ama Deniz bu yavrum. Çıkacak ordan ve seni böyle görünce bana kızacak. Neden kardeşime iyi bakmadın piç diye." Son dediğini Deniz'i taklit ederek söylemişti. Bu gözyaşlarımın arasından gülmemi sağladı.

Gülümseme bakıp kendisi de güldü.

"Şimdi yemek yer miyiz?" Kafasını yana eğmiş cevap bekliyordu. Kafamı salladım. Ayağa kalktı, ardından ellerimden tutup beni de kaldırdı ve kendine çekip kollarını belime doladı.
Ellerimi boynuna sararken kafamı göğsüne yasladım.

Saat, gün her şey birbirine girmişti ama uzun bir zaman sonra şuan iyi hissediyordum.

"Seni çok seviyorum Baran." Dedim fısıldayarak. Duyacağını düşünmemiştim fakat "Bende seni çok seviyorum dünyalar güzeli sarışınım." Demesi ile kulağının bende olduğunu anladım.

Kafeteryaya inip sandiviç ve çay aldık. Buraya gelmeden normal odada sakinleştirici almış uyuyan annemi de kontrol ettik. Deliye döndüğü için ancak sakinleştirici iğne işe yaramıştı.
Babam ise bize bunları yaşatan adamları polisle bulmak için uğraşıyordu. Bulem ve Ferhat'ı da zor bela eve göndermiştik.

İç çekerek çaydan yudum aldım. Kuruyan boğazıma iyi gelmişti. Gaye ise normal odaya alınmıştı akşam. Abim kurşunların önüne atladığı için Gaye'nin durumu daha iyiydi.

"Çok tuhaf, daha geçen hafta atışıp gülüyorduk Deniz'le." Kendi kendimle konuşuyormuş gibi mırıldanarak söylemiştim bunu. Masanın üzerinde ki elimi tuttu ve bileğimin içini okşadı baş parmağı ile.

"Yine aynı olacaksınız birtanem." Sandalyesinden kalktı ve yanıma gelip dizlerini kırdı. Elleri yanaklarımı okşarken alt dudağımı sarkıttım.

Vakit hem hızlı hem de durmuş gibiydi.

Zor bela yemeklerimizi yemiş tekrar dönmüştük aynı yere. Annem hala uyuyordu. Baran'ın ısrarlarına kıyamayıp sandalyeye oturmuştum bu sefer. Bir dizim ritim tutmuş benden bağımsız sallanıyordu. Saat yedi olmuştu ve gözlerimi kapanmak üzereydi.

Başımı Baran'ın omzuna yasladım. Elini bana sardı ve daha rahat yatmamı sağladı.

"Uyu sarışınım." Dedi kısık sesle. Deniz'de uyuyordu şuan.

Uyanacaktı ama.

"Baran Deniz de uyuyor dimi?"

"Uyuyor bebeğim sen uyandığın da o da uyanacak."

"Söz mü?"

"Söz sarışınım."

.
.
.
.
3.5 Bin okunma ile bölümü tamamladım:)

Kısa olmasını ümit ederek bir şeyler söylemek istiyorum.
Ben hep yazdım kendimi bildim bileli. Burda da yazdım ve böyle olunacağını tahmin etmemiştim. Rakam küçük olabilir ama benim için çok farklı. Yaralarımı hep yazarak geçiştirmeye çalıştım ve iyi geldiğini fark ettikçe devam ettim. Bilmiyorum saçmaladım da belki ama iyi ki varsınız. Belki bu kitap daha da okununca okuyanlar olacak sizi çok seviyorum. ♡

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDITahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon