Beşinci Bölüm

771 32 2
                                    






Hayat o kadar beklenmedik ve tahmin edilemeyecek kadar değişkenlik gösterir. Hiç umulmadık anlarda öyle şeyler yaşar ki insan elini,kolunu koyucak yer bulamaz.

Giray için de tam olarak bu olmuştu. Şu an yatakta iç çeke çeke uyuyan kızı izlerken iki saat önce olanları düşünüyordu. Kızı ne için çağırmış ve şuan ne durumdaydılar.

Kız bayılınca ilk işi aile doktorunu çağırmak oldu. Doktor eve geldiğinde kızı muayene etmişti. Adamın anlattıklarından dolayı yüzeysel olarak fiziki bir muayene de etmişti. Kızın bedeninde ki izleri gören doktor onun şiddet gördüğünü anlamıştı.
Giray’a kızın gördüğü şiddeti detayları ile anlatmasa da üstünkörü kızın şiddete dayalı psikolojik bir travma yaşadığı için bu duruma geldiğini ve onun tavırlarının travmayı tetiklediğini söylemişti. Birkaç bilgi de vermiş ve evden ayrılmıştı doktor.

Doktor gittikten sonra Ömer’i aramıştı. Kızla aralarında geçenleri, doktorun gelmesini ve ona anlattıklarını birbir anlatmıştı. Normalde hiçbir şekilde küfür etmeyen Ömer’den hatırı sayılır küfürler duymuştu. Ömer, Giray’ı iyi tanıyor ve kendini nasıl hissettiğini görmeden anlıyordu. Defalarca kendisini suçlamaması gerektiğini anlatmıştı. Tabi ki Giray’da biliyordu biliyordu bir suçu olmadığını ama kızın o hâli aklına her geldikçe kendini olmadık düşüncelerin içinde buluyordu.
Dış görünüşünden etkilendiği ama sonrasında aralarına sızdırılmış bir hain olabileceğini düşündüğü kızın ne kadar zor bir hayatın içinde olduğunu kendi gözleriyle görmüş oldu.

Giray ,düşüncelerinin arasında o kadar kaybolmuştu ki gözlerinin önündeki kızın kendine gelmeye başladığını bile farketmemişti.

“Ah! Başım.”

Giray kızın sesini duyunca anın da ayağa kalkmış ve kızın yanına adımlamıştı.
Kız kendisine doğru yürüyen adamı görünce istemsizce titremişti. Bu adamın gözünden kaçmadı.

“Korkma, benden sana bir zarar gelmez, diyeceğim ama o kadar şeyden sonra pek inandırıcı gelmeyebilir ama ben bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Sen şimdilik birşey deme, dinlen. Yemeğin hazır olmasına az kaldı.”

Durup bir nefes alan adam kızın itiraz edeceğini anlamış bu yüzden ona fırsat vermeden konuşmaya devam etti.

“Hiç itiraz etme. Sana sormam gereken çok şey var. Konuşmamız gerekiyor. Sakin bir şekilde.konuşacağız.Gergin olacağın veya korkacağın hiçbir durumda kalmayacaksın.”

Adam çok güzel konuşuyor ve çok anlayışlı yaklaşıyordu kendisine. Ama adamla evde tek başına kalacağı gerçeğini değiştirmiyordu. Şimdi çok iyi davranıyordu ama birkaç saat önceki halini de görmüştü ve emin olamıyordu.
“Ben ben burada siz-“

Kızın endişesini o daha cümlesini bitirmeden anlamış ve kızın cümlesini bitirmesine izin vermemiş, kendisi konuşmaya başladı.

“Yalnız kalmayacağız, merak etme! Evde ki çalışan da bizimle evde kalacak. Sen gidene kadar da burada kalacak. “

Adamın sözleriyle biraz olsun rahatlamıştı. Aslında daha fazla bu evde kalmak istemiyordu ama adamı ikna edebileceğine de inanmıyordu. Daha fazla uzatmadan adamı onaylarcasına kafasını sallamıştı.

“Tamam o zaman ben çıkayım. Yemek hazır olduğun da sana haber gönderirim, sende gelirsin . Yemekte görüşürüz.”

Kızın ona çipil çipil bakan gözlerini görünce kendini tutamamış gülümsemişti. Daha fazla durmamış odadan çıkmıştı.

Kız çıkan adamın arkasından şaşkınlıkla bakakaldı. Saatler önce gördüğü adamla , şimdi gördüğü adam farklı iki kişiydi sanki. Sert çehresine o gülümseme o kadar kusursuz bir şekilde oturmuştu ki sapsarı saçlar, masmavi gözler bu gülümseme ile adeta bakılası bir tabloya dönüşmüştü sanki. Düşüncelerinin gittiği yönü farkedince yutkunmuştu. Aklının, olmayacak hayallerin peşine düşmek üzere olduğunu farkettiğinde hızlıca kafasını sallamış ve o rüya aleminden de hemencecik uyanmıştı.

Kız bulunduğu odanın içerisinde bir kapı olduğunu farketti . Banyo olacağını düşünerek kapıyı araladı. Ve bingo doğru tahmin. Lavabonun önüne gelince elini yüzünü yıkamış, ihtiyacını görmüş ve çıkmıştı. Çok fazla zaman geçmemişti ki evdeki çalışan gelip , yemeğin hazır olduğunu haber vermişti. Viran ,kadına olumlu mana da kafasını sallamıştı.

Kadın gittikten sonra o da arkasından çıkacakken bir anda aklına  “DANK!” edenlerle yerinde durdu. Konuşacağız , demişti , adam. Abisinin patronuyla ne işi vardı. Suikast demişti ve adam da abisinin fotoğrafı vardı. Hiçbir şey den haberi yoktu. Adama ne diyeceğini bilmiyordu genç kız. Tamam az önce ona iyi davranmıştı ama ona istediği cevapları vermediğinde bayılmadan önceki haline dönerse. Korkuyordu. Hem işinden olmaktan hem de evde yaşadıklarının bir benzerini yada daha kötüsünü burada yaşamaktan...

Düşünürken o kadar dalmıştı ki çalan kapıyı duymamıştı Viran. En son fazlasıyla sert çalınan kapıyla yerinden sıçramıştı. Ama konuşmayı da ihmal etmedi.

“ Efendim?” Adamın gelmiş olma düşüncesi kızı tedirgin etmişti.

“Viran Hanım, siz gelmeyince Giray Bey beni sizi çağırmam için gönderdi. İyi misiniz? Eğer bir durum varsa Giray Bey’i çağırabilirim.”

Evdeki kadının geldiğini duyunca rahatlamışsa da kadının son cümlesiyle fena halde paniklemiş ve hızlıca kapıyı açmıştı.

“İyiyim, bir sorun yok. Üstümü , başımı bir düzelteyim, dedim  ama geç kaldım. Kusura bakmayın, lütfen!”
Kızın söyledileriyle sorun yok gibisinden kafasını sallamıştı kadın.

“Buyrun efendim, mutfak bu tarafta .” Diyerek yolu tarif etti , kadın.

İlk defa geldiği evde bile mutfakta yemek yemesi söylenmişti. Ne kadar zaman geçerse geçsin, birşeylerin yarası tam olarak iyilesmiyordu.
Mutfağın önüne gelince, kapıyı aralamış içeriye girmişti. Adamı masa da vaziyette bulmuştu. Şaşırdığı bir nokta vardı. Adam yemeklere dokunmamış , onu beklemişti. Bu davranışı kendi ailesinde bile görmemişti. Adam kendi evin de olmasına rağmen ve kendisinin onun çalışanı olmasına rağmen beklemişti.
İlginç bir şekilde hem duygusallaşmış hem de bu durum acayip derecede hoşuna gitmişti. İstemsiz olarak gülümsemişti.

Adam kız mutfağa geldiğinden beri onu izliyordu. Bir an olsun gözünü kızdan çekmemişti. İki dakika içinde kızın yüzünde birçok duygunun izini görmüştü. Mutfağa ilk girdiği zaman  gözlerin de korkuyu görmüştü. Belli 7ki kız bayılmadan önce olanları hatırlamıştı. Ama çok sürmeden kızın yüzünün üzüntüyle düştüğünü gördü. Ve en sonun da kızın o eşsiz belki de ona eşsiz gelen bir gülümsemesini görmüştü.

Bu kızla ne yapacaktı, hiçbir fikri yoktu. İlk gördüğü andan beri aklından çıkartamıştı. Sonra kokusunu duymuştu. İşler yeterince zor değilmiş gibi abisi ona suikast yapanlardan biri çıkmıştı. Kızın halinden , tavrından haberi olmadığını farketmişti ama rol mü yapıyor , acaba diyerek üstüne gitmiş ve işlerin de daha da karmaşık bir hal almasına sebep olmuştu.Hem kız kendinden korkmasına hem de kriz geçirip bayılmasına neden olmuştu.  Düşüncelerini bir kenara bırakıp kıza sorular sorup birşeyler öğrenmesi gerekiyordu.

“Hadi bakalım, yemeğini ye !”
Adamın gür sesini duymuştu. Kafasını kaldırıp , ağzını açmıştı.

“Konuşacağız , demiştiniz?”
Kızın söyledileriyle kafasını olumlu anlam da sallamıştı adam.

“Evet , konuşacağız ama öncesinde yemek yiyeceğiz.”
Kız tam itiraz edip Konuşacaktı ki adam ona söz hakkı vermeden tekrardan konuştu.

“İtiraz etmek yok! Önce yemek sonra konuşma ...”

Adam sözleri bitince kızın direkt gözlerinin içine bakıp, tek kaşını kaldırmıştı, anladın mı dercesine.
Adamın baskın sözleri ve tavırlarıyla ağzını açıp tek laf etmeye cesaret edemedi. Onun yerine sessizce kafasını salladı.

Aradan geçen yarım saat sonra yemek masasından kalkmış ve adamın yönlendirmesiyle bir odaya geçmişlerdi. Bu oda daha geniş ve ferahtı.
Adam ona kahve isteyip, istemediğini sorduğunda reddetmişti. Biran önce konuşup , gitmek istiyordu. Saatlerce diken üzerindeymiş gibi hissediyordu.

Farkettiği diğer bir ayrıntı ise adamın odada aralarına mesafe koymasıydı. Anlaşılan o yaşananlardan bir tek kendisi etkilenmemişti. İlginç bir şekilde adamın bu tavrı da hoşuna gitmişti. Tabi bunu ona  karşı belli etmemişti.

Bir süre ikisi de konuşmamıştı ve durum ortamda anlamsız bir gerginlik oluşmasına neden olmuştu. Kız adamın ne diyeceğini ve kendisinin vereceği cevaplardan daha doğrusu veremeyeceği cevaplardan dolayı göreceği tepkiyi kestirmeye çalışırken , adam da nasıl yaklaşırım da kız korkmaz ,onunla nasıl konuşmam ve ona nasıl davranmalıyım ki işler çıkmaza girmeden ve bugünü kazasız belasız nasıl bitirebilirim , diye düşünüyordu.
En sonunda konuşmayı tabi ki de daha atak olan adam başlatmıştı.

“Baştan alalım ve sakin bir şekilde yavaş yavaş gidelim.”

Adam önceki tecrübesinden dolayı yavaş ve temkinli adımlarla ilerliyordu. Cümlelerini sarf ederken bir taraftan kadının gözlerinin içine bakarak ondan tasdik almak istiyordu. Kadının kafasını sallamasıyla konuşmaya devam etti.

“Sana birkaç fotoğraf göstereceğim. Ve ardından sana sorularım olacak. Sana bana dürüst olacaksın ben de senin üzerine gelmeyeceğim, anlaştık mı?”

Kız konuşmamış , tekrardan kafasını sallamıştı. Adam da fazla üzerinde durmayarak devam etmiş.
Birkaç fotoğrafı Viran’ın önüne koymuş.

“ Fotoğraftakileri tanıyor musun, Alakan ne?”

Kız bir fotoğrafa parmağını uzatıp,
“Bu adamı daha önce hiç görmedim. Tanımıyorum.”
Cümlesini bitirince adama baktı Viran. Onun inanmadığını bakışlarında görebiliyordu. Hemen savunmaya geçti.

“ Gerçekten, vallahi tanımıyorum. “
Adam anladım dercesine kafasını sallamış.
“Devam et.”

Kız tekrar fotoğraflara göz gezdirmiş ve bir tanesinde abisini görmüştü. Söylemekte tereddüt etmişti ama bayılmadan önce birşeyler bahsetmişti. Şimdi yalan söylese ve anlaşılırsa ne yaşayacağını bilmiyordu. Söylemese adam kızacak , söylerse ve abisinin kulağına giderse eğer abisi onu pişman ederdi.
Hani derler ya , iki ucu boklu değnek diye tam olarakta Viran o durumdaydı.

Kızın söyleyecek birşeyleri olduğunu suskunluğundan anlamıştı. Dakikalarca bekledi , konuşsun diye ama kadın ağzını açmadı. En sonunda kendisi konuşmaya başladı.
“Ee ne zamana kadar susacaksın? Konuşmayacak mısın?”
Adamın konuşması ile silkelenip kendine gelmişti. Abisinin elinden bir ihtimal dahi olsa birileri alabilirdi ama burada bu adamın elinden kim kurtaracaktı onu. Korkudan konuştu.
“Abim.”
Fotoğrafı gösterip tekrar etmiş.
“O benim abim.”
Kızın lafıyla adamın ağzından bir cıklama sesi gelmişti.
“ Bunu bayılmadan önce de söylemiştin ve ben bunu daha sen bu eve gelmeden önce öğrenmiştim , zaten. Bana yeni birşeyler söyle. Abin benden ne istiyor ve sen bu durumun neresindesin? Planlı bir şekilde mi o restoran da işe başladın?”
Adamın konuşmaları ile sanki gerginliği gittikçe artıyordu. Adam ona inanmıyordu. Bu da onun paniklemesine sebep olmuştu.

“Bakın, ben gerçekten bilmiyorum. Abim neden orada , neden böyle birşeyin içinde inanın bilmiyorum. O bana  birşey anlatmaz. Ben o restorana planlı bir şekilde girmedim. İşe ihtiyacım vardı o yüzden başvurdum.Ben kimsenin ölmesini istemem bu düşmanım olsa bile istemem. Ne olur bana inanın.”

Kızın bir suçu olmadığını hissetmişti ama yine de körü körüne inanmak istemedi. Onu biraz daha sorgulamak istemişti. Böylelikle onu daha dikkatli inceleyecek ve bir açığı varsa bulacaktı. Ama aradığı şeyi bu kızda bulamadı. Daha fazla uzatmadı.

“Tamam. Şimdilik sana inanıyorum. Ama bu demek değil ki şüpheli değilsin. İşte gözlem altında olacaksın. Tek bir yanlışının karşılığını misliyle alırsın.”

Adamın ilk cümlesi ile daha rahatlama imkanı bulamadan devamında  gelen cümleler gerginliğine gerginlik katmıştı resmen. Ama bir detay gözlerinin patlamasına sebep olmuştu. Hızla atılmış ve heyacanla konuşmaya başladı kız.

“Nasıl yani, kovulmadım mı?”

Kızın kurduğu cümleyle kaşları çatılmıştı  genç adamın.

“ Ne kovulması? Niye kovulasın?”

Kızan adamla birazcık korksa da dik durup adama soru sormuştu.
“Ne bileyim o kadar sinirlenmiştiniz ki bu günün sonunda artık bir işim olmaz diye düşünmüştüm.”

“Viran ! Evet abin konunun merkezinde olabilir. Ne kadar şüphelerim varsa da senin hakkında ispatlanmış bir delil yok o yüzden seni haksız yere işinden etmeyiz. Aynı şekilde işine devam edebilirsin.”

Adamın sözleriyle fazlasıyla mutlu olmuştu. Gülümsemesine engel olamadı. Adam kendisine dikkatli dikkatli bakınca gülümsemesi yüzünde çok fazla kalmadı.

Adam, kadının ayarlarıyla bilerek oynadığını düşünecekti eğer kızın ne kadar saf bir insan olduğunu bilmese. Kız gülünce tüm dikkati dağılmış ve istemsizce kıza dik dik bakarken bulmuştu , kendini. Kendisinin bir tepki vermemesiyle kızın suratın da düz bir ifade oluştuğunu görmüştü. Adam , biraz daha bu şekilde dururlarsa kızın ,ondan etkilendiğini anlaması fazla sürmeyecekti. İşte bu yüzden aniden yerinden kalkmıştı

“Hadi bakalım , bu günlük bu kadar yeter. Eğer başka birşey çıkarsa sana ulaşırız. Seni eve bırakayım, diyeceğim ama bu kolla pek mümkün değil o yüzden şoföre söyleyeyim ki seni eve bıraksın.”

Adamın söyledikleri ne kadar kibar bir insan olduğunu gösterse de mahalle de hem de evin orada lüks bir arabada görülmesi ona nasıl bir geri dönüş yaşatır az buz tahmin ediyordu bu yüzden kendini itiraz etmeye hazırlıyordu ki adam lafı ağzına tıkıp buna izin vermedi.

“ İtiraz yok! Bugünün telafisi olarak düşün ve bu arabayla eve git. “

Adamın öyle aurası vardı ki , korkutmadan da insanı etkisi altına alabiliyordu. Belki bu daha korkityucu ama o etkinin altına girip , adama olumlu mana da kafasını sallamış ve arabaya binmiş ve şoföre  evin adresini söylemiştinbile. Durumu farkettiğinde yolun yarısında olduğunu farketmişti.
Korkuyordu ama başa gelen çekilir diyerek kaderine razı olmayı tercih etti.
Geçen dakikalar sonra araba uyarmasına rağmen , şoförün ,Giray Bey’in kesin talimatı var sizi  kapınızın önünde bırakmam yönünde, demiş ve evin kapısının önünde durmuştu.

Genç kız adama teşekkür etmiş ve iyi akşamlar dileyerek arabadan inmişti.

Kapının önüne geldiğin de anahtarı çıkarmış tam kapıyı açacakken , içeriden biri önden önce davranmıştı. Açılan kapıyla kafasını kaldırdığında abisini görmüştü. Tüm vücudu korkudan titremeye başlamıştı. Abisi bunu farkettiğinde ne kadar keyifle sırıtsa da aynı zamanda yüzünde tehlikeli bir ifade vardı. Adam önce hala gitmeyen şoföre bakmış ve kafa isaretiyle teşekkür etmiş ve onu göndermişti.

Giden arabayla Metehan’ın Viran’ın saçlarına yapışıp onu içeri çekip , kapıyı kapattı.

“KİMİN ARABASIYDI O! İŞ DİYE EVDEN ÇIKIP NEREYE GİDİYORSUN LAN , SEN?!”
Bir taraftan bağırıyor, bir taraftan kızın saçlarına asılıyordu , Metehan.
Kız hem acıdan hem de ağlamaktan cevap veremiyordu.

“KES , ZIRLAMAYI CEVAP VER!”
Adam bir anda kahkaha atmaya başlamıştı. Kızın kendisine sanki gücü yetebilecekmiş gibi çırpınmasını keyifle izliyordu. Adamın bu hali onu daha çok korkutmuş ve daha çok çırpınmasına neden olmuştu. Sonrasın da daha fazla dayanamayan adam kızı yere savurdu.

Adam kıza doğru eğilerek, fısıldar bir şekilde konuşmaya başladı.
“ Cevap ver, yoksa senin canına okurum.”
Sanki daha önce yapmamış gibi konuşmuştu.
Kız adamın hangi hali korkunç karar veremiyordu . Bağırırken mi yoksa derine derine işleyip içten içe titreten fısıldama şeklindeki konuşmaları mı , bilmiyordu.
Cevap vermek yerine susarak korkuyla abisine bakması sanki adamı daha çok sinirlendiriyor gibiydi.
Cevap alamayan adam hırsla yeniden kızın saçına yapışacaktı ki kız korkudan ve panikten aniden bağırdı.

“PATRONUM.”
Adamın anlamadığını farkedince , konuşmaya devam etti.

“ Patronumun şoförü. Patronum geçen gün olan  kaza da yardım ettiğim için bana teşekkür etmek etmek istemiş o yüzden gittim oraya.

Tatmin olmayan adam,
“Teşekkür için seni ayağına mı çağırdı? DALGA MI GEÇİYORSUN,  LAN BENİMLE ?!”
Diye birden bağırmıştı Metehan.

Adamın bağırmasıyla yerinden sıçramıştı ,Viran.
Korkuyordu ama yapacak birşey de yoktu. Panikle konuşmaya başladı.
“Dalga geçmiyorum. Bana iş yerinde öyle söylediler. Bende patronum olduğu için gittim. İlk başta gerçekten teşekkür etti . Ama sonra –“
Devamını anlatmalı mı bilmiyordu. Korku kan gibi damarlarında akıyordu sanki.
“ Sonra ne ,ne oldu ?”

Kıza bakan yine bir cevap alamayınca yine kızın saçına yapışmıştı.
Kız hissettiği acıyla çığlık atmıştı. Ne kadar korkarsa korksun sonuç yine buraya çıkıyordu.
Canı yansa da ağlamadan konuşmaya çalıştı.

“Birkaç fotoğraf gösterdi. Senin fotoğrafın. Giray Bey’in kazası aslında bir suikastmış ve senin görüntülerin vardı. Bana seni sordu. “
Adam yıllar sonra ilk defa paniklemişti. Ve kızın gözünden kaçmadı. Panikleyen adam konuşmaya başladı .

“Kim bu ,Giray Bey ?”
Abisinin sorusuna çok hızlı bir şekilde cevap verdi.

“Giray Karaalp. Çalıştığım res-“
Abisinin bağırtısıyla hem lafı kesilmiş hem de korkudan yerinden zıplamıştı.

“ ALLAH KAHRETSİN! ALLAH KAHRETSİN!”
Öfkeyle kızı tekrar yere atmış bu sefer evin içinde dört dönmeye başlamıştı , Metehan.
Kız ne kadar canı yansa da abisinin bu hali o kadar tuhaf ve inanılmaz gelmişti ki o an canın yandığını anlamamıştı bile.

Abisi evin içinde dönüp, duruyor kendi kendine söylenip duruyorduBir probleme çözüm arar gibi bir yol arıyordu.Bir anda durmuştu. Aradığı çözümü bulmuş gibiydi, sanki.
“Gidicem , hem de uzaklara . O oruspu çocuğu da beni bulamayacak.”

Hem söylüyor hem de kendi dediklerine inanır bir vaziyette histerikli bir şekilde kafasını sallıyordu.
Bir anda salondan çıkıp odasına girdi , Metehan.

İçeriden sesler geliyordu , kız merak ediyordu ama kapıyı açıp bakacak cesareti de yoktu. Dakikalarca oda da kalan abisi bir anda odadan çıkmıştı. Elinde bir valiz vardı. Anlık olarak aralarında bir bakışma geçse de adam  fazla duraksamadan aynı hızla evden çıkmıştı.Evden rüzgar misali çıkıp giden adamın arkasından sadece bakakalmıştı Viran.

İnsanlar hiç düşünmez, bir mazluma kıyarken.Gün gelir  birisi o mazlumun ahını senden öyle bir çıkarır  ki gık diyecek halin olmaz...

VİRAN Where stories live. Discover now