Onuncu Bölüm

466 28 3
                                    

Okunmaya rağmen oy gelmiyor. Keza yorum da öyle. Bu bölüm de aynı şekilde olursa sınır koymayı düşünüyorum. Ama inşallah iş oraya gitmez.

Dipnot: Bölüm de geçen şiir bana aittir. Ona da yorum bekliyorum arkadaşlar 🫣

..............iyi okumalar.................

Aradan geçen bir ay her iki taraf için çok sakin geçmişti. Viran o günden beri Giray'ın yanındaydı ve tek başına hiçbir yere gitmiyordu. Ya korumalar yada Giray ile dışarı çıkıyordu.

Viran'ı bir an olsun yalnız yakalayamayan Timur Korkmaz geçen bu süre boyunca birçok plan yapsa da kızı ele geçireceği bir plan kuramamıştı. O bir adım atıp onların karşısına çıkmayınca Viran' ın tarafı da haliyle sakin geçirmişti bu ayı.

Bu sessizlik Viran'ı bir rahatlamaya itmişti. Ne ailesi ne de o adam o günden sonra karşısına çıkmamıştı.

Ama işler Timur Korkmaz tarafında çok daha farklı ilerliyordu. Kıza sahip olma arzusu gün geçtikçe artıyor ve bu onu daha sabırsız ve tahammülsüz bir adam haline getiriyordu. Kadını zerre sevmiyor ama içindeki hırs gözünü karartmaya yetiyor da artıyordu.

Ve bunun böyle gitmeyeceğini çok net anlamıştı. Tek başına bu kızı alamayacağını da farketmişti. Ki planını da bu yönde yapmaya karar verdi. Kızın annesini kullanacaktı. Kız kaçtıktan sonra ki gün kadına gitmişti ama beklediği karşılığı alamadı. Üstüne üstelik kadın kızı elinden kaçmasından sorumlu olmadığını ve kızı kendi elleriyle getirdiğini söyleyerek adamı tersleyip , kovmuştu.

İyi yerden girmeliydi ki kadın onu bir daha geri çeviremesin, diye düşünüyordu. Çok geçmeden aklına kadının çok sevdiği ve uğruna kızını verdiği biricik oğlunu kullanmak geldi .O salak için baya uğraşıyordu kaç zamandır.

Sözde onu kurtarmanın karışıklığında kızı alacaktı ama işler istediği gitmemiş,kız elinden kaçmıştı. Ve o hala Metehan Yıldırım için uğraşıp duruyordu. Daha doğrusu uğraşıyormuş gibi yapıyordu. İstediğini elde etmeden kimsenin işini görmeye hiç niyeti yoktu.

Bir aydır her gün yaptığı gibi yine uzaktan Giray'ın evini izliyordu. Giray ve Viran'ı sarmaş dolaş bir şekilde gördü. Her gün gördüğü sahnenin bir benzerini görüyordu.

Ondan kaçan kız kendini Giray Karaalp'in kollarına atmıştı. Bu hırsını daha da körüklemekten öteye gitmiyordu ne yazık ki. Yumruklarını iki yanında sıkmak yerine Giray'a geçirmeyi o kadar çok istiyordu ki Timur Korkmaz.

Kendisinin delicesine bir istekle dokunmak istediği tene o pervasızca dokunuyordu ve kız bundan zerre rahatsız olmuyordu. Giray'a sırnaştığı her saniye ona yapacaklarının süresini uzatacağına dair yeminler etmesine neden oluyordu gördükleri.

Daha fazla bu manzaraya tahammül edemeyip , arabasına binip oradan uzaklaştı Timur Korkmaz.

Arabasını Tomris Yıldırım'ın evinde durdu, Timur Korkmaz. Kapıya geldiğinde hiç durmadan çalmaya başladı. Kadının söylenerek kapıya gelmesini bekledi.

Durmaksızın çalan kapıyla hızla oraya giden Tomris Hanım kapıyı açmıştı. Karşısında gördüğü adamla konuşmaya başladı.

"Ne alacaklı gibi vuruyorsun kapıya? Ne oldu, neden geldin ?"

"Viran'ın kaldığı yeri buldum. Ama onu oradan tek başıma çıkaramıyorum. Bana yardım edeceksin!"

Adamın söyledikleri ile bakışlarına adama diken kadın konuştu.

"Sen geçen geldiğinde demedin mi bir sürü koruma var , diye ? Ben nasıl çıkarayım o kızı oradan? Benden sana ekmek çıkmaz , kendi işini kendin hallet . Hadi iyi günler sana avukat bey."

VİRAN Where stories live. Discover now