Romantizm (s)

5.4K 86 150
                                    


BUSEDEN

adamlar geldiğinde tartışmamızı bir süreliğine köşeye bıraktık kerem elini uzatıp konuştu

« Bienvenue à Kayalar Company, je suis Kerem Kaya, le PDG de notre société " ( kayalar şirkete hoşgeldiniz ben şirketimizin ceo'su kerem kaya)

Ne söylediğini anlamasam da gülümsedim umarım benim hakkımda güzel şeyler söylüyordur. Bakışlarını bana çevirip konuştu

" Mme Buse est mon assistante personnelle. Il est un étudiant en architecture très performans" ( buse hanım kişisel asistanım kendisi çok başarılı bir mimarlık sınıfı öğrencisidir)

Adamlar bana elini uzattığı lnda hepsiyle el sıkıştım... İnşallah güzel şeyler söylüyorsundur sinir bozucu adam. Kerem adamlara içeriyi gösterdiğinde hepimiz sırasıyla toplantı odasına girdik... Gazamız mübarek olsun bismillah...

Adamlar otururken kerem de sunuma başladı... Adam ana dili gibi Fransızca konuşuyordu. Adamlarla arasında soru cevap tarzı bir görüşme olmuş ve sonucu iyi olmalı ki kerem gülümseyerek yanıt veriyordu. Sonunda adamlar ayaklandı. Bir tanesi kereme elini uzattı

" Ce fut un grand honneur de vous rencontrer, M. Kerem Nous aimerions planifier une autre réunion dès que possible" ( sizinle görüşmek büyük bir şerefti kerem bey en kısa zamanda bir görüşme daha ayarlamak isteriz)

Ne diyor lan bu... Değişik değişik konuşup duruyor. Kerem sevecen bir gülümseme ile kafasını sallarken gelen adamlardan bir tanesi muhtemelen az önce konuşan adamın oğlu olan adam söze girdi

" Monsieur Kerem, puis-je vous demander une faveur?" ( kerem bey sizden bir iyilik isteyebilir miyim)

Adamın bakışları benim Üzerimde oyalanırken kerem de dönüp bana baktı bir süre. Ardından adama döndü

"Bien sûr, vous êtes les bienvenus" ( elbette buyrun)

Ne konuşuyorlar bilmiyorum ama öyle salak gibi gülümsüyordum... İnşallah küfür yemiyorumdur. Adam eliyle beni gösterip devam etti

Pourriez-vous s'il vous plaît demander à Mme Buse si elle voudrait bien prendre un repas avec moi? "( buse hanıma sorar mısınız benimle bir yemek yemeyi lütfeder mi)

Aha... Buse dedi. Vallahi anladım o kısmı... İsmim geçiyor. Küfür mü ediyor lan acaba, valla topukluyu geçiririm kafasına. Kerem bana bakarken gülümsedim. Bir süre bana baktı ardından yüzünde oluşan alaylı gülümsemeyle karşısındaki adama döndü

"Je ne pense pas, Mme Buse est ma dame Il n'aura de temps pour personne d'autre que moi " ( hiç sanmıyorum, buse hanımın Benden başkasına vakti olmayacaktır)

Aha bak yine buse dedi... Dedikodum dönüyor kesin beni kötülüyor bu iğrenç patron. Ben daha konuşmadan karşımızdaki adam tekrar söze girdi

" Madame, qu'est-ce que vous obtenez"(hanımefendi neyiniz olur)

Koray birkaç saniye düşündü ardından konuşmaya başladı

"Milady" ( benim
leydim.)

Adam anlayışla başını sallarken kereme çaktırmadan dürttüm

" ne diyor benim Hakkımda konuşuyor biliyorum "

Bana bir süre bakıp sinsice gülümsedi

" hiç sevmemişler seni çok suratsız diyorlar."

Vay şerefsizler vay ben şimdi gösteririm onlara kimmiş suratsız elimi topuklu ayakkabıma atmıştım ki kerem beni durdurdu

Baskın Olan Kazansın (Bxb) Where stories live. Discover now