Baskın Olan Kazansın (Bxb)

Önem

Gözlerimi güneşin ışıklarıyla açmıştım. Bugün hafta sonu olduğu için herkes evde olmalıydı ki salondan sesler geliyordu kalkıp yatağımı düzelttim elimi yüzümü yıkadım ve salona girdim. Tam tahmin ettiğim gibi herkes içerideydi. Kenan ve Mustafa hariç. Kenan da az sonra salonun camından seslendi.

"hadi herkes sofraya. Emir sende üzerini değiştir gel hadi bahçede yapacağız bugün kahvaltıyı"

Herkes ayaklanırken ben sadece başımı sallayıp odama gittim ve üzerime yanımda getirdigim bebek mavisi eşofman takımımı geçirdim. Başka doğru düzgün bir şeyim olduğu söylenemezdi. Dışarısına dün geldiğimde dikkat etmemiştim ama her evin kocaman bir bahçesi vardı. Genel olarak  herkes dışarıda yemek yiyor sohbet ediyordu. Sofraya geldim ve benim için hazırlanan yere oturdum. Sofrada her şey mevcuttu... Yemekleri yemekhanede yiyoruz sanıyordum ama etraftaki insanlara da bakılırsa bahçede yemekte serbestti. Cenk masanın başında oturuyordu, diğer başında ise Serkan vardı. Mustafa, Ömer ve Kenan benim karşımda dizilmişlerdi. Araz ve ben ise yan yana oturuyorduk. Cenk kafasını yemekten kaldırmadan konuştu

" Ömer tuzu getirsene sofraya"

Ömer hızla ayağa kalkmıştı ki Serkan sertçe masaya elini vurduğunda hepimiz yerimizde sıçramıştık cenk ise kafasını kaldırıp anlamazca ona bakıyordu. Serkan, cenkin yüzüne bile bakmadan konuştu

" otur Ömer. Kimsenin uşağı değilsin. Herkes tuzunu kendisi alabilir"

Serkan da haklı geliyordu. Ancak sofranın hazırlanmasına herkes yardım etmişken Ömer de tuzu getirebilirdi. Ben de dahil herkes onların kavgasına odaklanmışken Ömer henüz oturmamış cenkten bir hareket bekliyordu. Cenk alayla güldü

" sana bir sonraki cezanı ben vereceğim Ömer. Ona göre davran. "

Serkan sinirle güldü ancak bu gülüşü yerini tehtitkar bir bakışa bıraktı ve Ömere döndü

" otur."

Ömer yutkundu birkaç saniye ayakta kaldı bakışları Serkan ve cenk arasında mekik dokurken yavaşça yerine oturdu. Cenkin gözlerindeki şaşkınlık ve nefret doğruca Ömere yönelirken Ömer sadece yere bakıyordu. Serkanın yüzünde bir zafer gülüşü oluşmuştu. Sanırım aralarındaki soğuk savaşı anlamam pekte mümkün olmayacaktı. Hepimiz yemeği bırakmış aralarındaki bakışmayı izliyorduk Bir süre bakıştıktan sonra bakışlarını ikisi de kaçırmadan her nasıl olduysa aynı anda bağırdılar

"yemeğinize dönün!"

Bence onlar da aynı anda konuşmayı beklemiyorlardı. Hızla hepimiz yemeğe geri dönmüştük. Bu evde yolunda gitmeyen bazı şeyler olduğu kesindi ama ne olduğunu bilmiyordum. Yemekten sonra öğreneceğim kesindi.

Yemekleri yedikten sonra birlikte sofrayı toplamıştık herkes salondaydı... Cenk ve Serkan hariç. Onlar neredeydi bilmiyorum ama bir şeyler öğreneceksem şuan olması sanırım en doğru olanıydı.

" evdeki kurallar ve Serkanla Cenk arasında ki meseleyi öğrenmek istiyorum"

Diyerek lafa bodoslama dalmıştım. Salondaki herkes birbirine bakıp televizyonu hızla kapattılar ve salondaki orta sehpanın etrafına toplandılar bende yanlarındaydım. Söze ilk başlayan Kenan oldu

" bak şimdi burada gördüğün o evlerin hepsinin de kuralları vardır. Bizim olduğu gibi. Her evde bu kuralların devamlılığını sağlayan ve kurallara uymayanlara cezaları veren alfa birisi olur. İşte cenk ve Serkan arasındaki mesele bu her ikisi de alfa olmaya uygun karakterler"

Burası ne garip bir yerdi böyle. En kısa zamanda biraz para toplayıp burdan gidecektim. Ancak gidene kadar aptal kurallarına uymak zorundaydım. Kafam biraz karışsa da zamanla bazı şeylerin oturacağı kesindi. Hala aklımda olan birkaç soruyu sıraladım