Kötü Sonlar

1.2K 70 105
                                    

Tüm kötülükler... Bir anda busenin gözüne iyi gözükmeye başladı. Sebebi ise karışınsinda ki adamın gülüşüydü. Kendince düşündü uzun uzun

Bir kötülük böyle güzel gülebilir mi. Böyle güzel gülen bir adam... Kötü biri olabilir mi. Kerem kararını vermişti bazı şeyleri buseyle paylaşmak konusunda cevabı kesindi.

Kimseye anlamadıklarını ona anlatmak istiyordu. Kilitli kapının önünde durdu her türlü belgeyi tuttuğu bu yerde bir çok kanıtta vardı... Kaybolan çocukluğunun her parçası burdaydı.

Elini kapıya atmıştı ki kapının alacaklı gibi çalınması ile ikisi de durdu... Saat nerdeyse 9 olmuştu bu saatte kim gelebilirdi ki. Kerem buseyi arkasına alıp yavaşça dış kapıyı araladığında kapı aralamakla kalmayıp birisi tarafından sertçe açıldı.

Kerem de buse de birkaç adım gerilerken içeriye giren cenk sinirle keremin yakasına sarılıp sert bir yumruk attı kerem beklenmedik darbe karşısında yere düşmüştü ancak pekte etkilenmemişti buse müdahale edecekken Serkan busenin kolunu tuttuu

"gel buse artık sana zarar veremez korkma sakın"

Buse anlamazca Serkana bakti... Kerem ona zaten zarar vermiyordu ki ne diye bu kadar ön yargılı davranıyorlardı. Kolunu kurtarmaya çalışırken kerem yerinden kalkıp kanayan dudağını sildi

"buse sorun yok iyiyim, sen git hadi"

Busenin onun için endişe duymasından korkuyordu kereme bir şey olsa bile buse endişe duyduğu zaman o kendisini unutuyordu. Buse bileğini Serkanın elinden kurtarıp keremin yanına koştu

"iyi misin, çok acıyor mu"

Keremin yüzünde bir gülümseme olusurken hayır dercesine kafasını salladı

"yok hiç acımıyor. Hadi git evdekilerle aranda sorun çıkmasın yarın görüşürüz "

Buse her ne kadar istemese de kereme hak veriyordu. İçten içe kendisini de suçluyordu. Adam onun yüzünden dayak yemişti. Serkan ve cenke dönüp nefret dolu bir bakış attı

"size inanamıyorum gerçekten"

Serkan anlamazca bakıyordu cenk ise kereme gönderdiği nefret dolu bakışlar yüzünden busenin söylediklerini bile duymamıştı.

Serkan kendince düşündü... Buraya gelirken zannettiler gibi, kerem buseyi kaçırmamış olabilir miydi. Ama buse kendi isteğiyle kerem gibi birinin yanına neden gelsin ki dedi kendince.

Buse evden çıkarken Serkan da arkasından çıktı cenk ise birkaç adımda karşısında kendisiyle aynı boyda olan adamın yanına ulaşmıştı. İşaret parmağını keremin omzuna vurarak konuştu

"buseye yaklaşmayacaksın"

Kerem alayla güldü bu gülüş daha çok kötü biri gibi gözüktüğü içindi... Hiç biri sebep bile sormadan nasılda kabul etmişti bu masalın kötü karakterinin kerem olduğunu.

"cenk hiç bir şey bildiğin yok. Daha fazla konuşup kendini rezil etme"

Dedi. İlerde gerçekler öğrenilir mi bilinmez ama öğrenilirse cenkin çok pişman olacağına adı gibi emindi... Oysa cenk gerçeği biliyor, yine de kardeşinden nefret ediyordu çünkü konu seran olduğunda... Cenk en değer verdiklerine bile zarar vermekten çekinmezdi.

"ben seni uyarıyorum"

Dedi ardından devam etti

"sevgilime veya kardeşlerime dokunma."

Keremin gözlerinden büyük bir hayal kırıklığı geçti... Kardeşlerim. Peki ya ben demek istedi, bende senin kardeşin değil miyim? o an, sende mi tüm dünya gibi sırtını döneceksin demek istedi ancak yapamadı. Ne de olsa Masalın kötü karakterleri hep yanlızlıga mahkumdu...

Baskın Olan Kazansın (Bxb) Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu