Her şey kusursuza yakın gidiyor. Bu arada kusursuzluğa inanmam ben. Çünkü insansak eğer kusurumuz olmadan olmuyor o işler. Ama defilemiz kusursuza yakın olmalı. Bu hem Mavi'nin ailesine hem de benim aileme kendimizi ispatlamamız anlamına geliyor çünkü. Aile dediysem yanlış anlamayın. Büyükanne ve torundan oluşan iki kişi... Kalanlar büyükanneden kaçıp kendini kurtarmış ayrı yol izlemiş kişiler. Ben yapamam. Belki de ablamlar kadar cesur değilimdir. En büyük cesaretim Mavi oldu. Büyükannem öğrenince ne tepki verecek bilmiyorum ama Mavi'den asla vazgeçmeyeceğimi gayet iyi biliyorum.
Bugün şirkete sadece Mavi'yi bıraktım. Benim büyükanneme gitmem gerekiyor çünkü. Dün akşam beni defalarca aramış ama açmadım. Çünkü dün ablamın ölüm yıl dönümüydü. Neden öldüğüne gelince... Bir kadını sevdiği için büyükannem tarafından ayrılmaya zorlandı. Ablam çareyi bizi terk etmekte buldu ama terk ettiği tek biz olmadık. Hayata da veda etti o. Ablam o gece geçirdiği kazada öldü. Bir kadının başka bir kadını sevmesi büyükanneme o zaman da tersti. Şimdi de bir şeyler değişmemiştir ama gün gelip de ablamın kaderine ortak olacağımı bilemezdim. Diğer ablama gelince... Nerde olduğunu ben bile bilmiyorum. Ailemiz paramparça diye mi büyükannemi de bırakamıyorum onu düşünüyorum sadece.
Görkemli büyük evine geldiğimde merdivenlerin üzerinden bana bakarak gülümsedi.
B: Gece!
G: Büyükanne...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
B: Gelmeyeceğini sanmıştım.
G: Ne zaman gelmedim ki?
B: Akşam açmadın telefonlarımı.
G: Duymamışım.
B: Peki. Gel yukarı hadi.
Başımı sallayıp merdivenleri tek tek çıktım. Büyük annem bana sarıldıktan sonra benimle beraber büyük salona geçti. Karşılıklı oturduk onunla. Çok geçmeden kahveler de geldi.
G: Senin kahve içmene doktor izin verdi mi? İlaçların ne durumda?
B: Doktor benden iyi bilmiyor ya. Kahveyi seviyorum ben.
G: Yine de dikkat etmen gerekiyor biliyorsun.
B: Biliyorum. Bırak şimdi beni. İşler ne alemde? Biliyorsun şirket istediğin gibi başarılı olamazsa istediğim evliliği yapacaksın.
G: Büyükanne evlilik konusunda biraz fazla abartmıyor musun?
B: Ablaların gibi sen de olan ailene sırt çevireceksen eğer...
G: Büyükanne ablalarımın konusunu konuşmak istemiyorum şuan. Ayrıca evlilik gibi bir şeye gerek yok. Çünkü şirketim gayet iyi durumda. Defilemiz olacak çok yakında.
B: Öyle mi? Haberim yoktu. Ne zaman?
G: Bir hafta kaldı. Hemen hemen çoğu şey hazır.
B: Karahan Holdingle işbirliği yaptığını öğrendim ama. Defile o iş mi?
Yine büyükannemin istihbaratı sağlam anlaşılan! Şirketimdeki büyükanneme çalışan o kişi kimse bulup kovmam gerek! Mavi'den başka kimseye güvenmiyorum da. Hepsini kovacağım demek oluyor bu.
G: Evet o iş. Şirketimiz adına en doğru kararı verdim. İnan bana.
B: Umalım ki öyle olsun.
Sakin kalmalıyım. En azından şuan... Yumruğumu sıktım istemsizce... Mavi'yi özledim.
_________________________
MAVİ'den...
Gece'siz şirket hiç çekilmiyor gerçekten. Şükür ki imdadıma Emir yetişti. Odamda ziyaret etti beni. Karşılıklı kahve içerken sohbete devam ettik.
M: Gece de sever bu kahveyi.
E: Eminim büyükannesinde içiyordur şimdi.
M: Sabah gergindi baya. Büyükannesi o kadar katı biri mi gerçekten?
E: Düşündüğünden daha fazla emin ol. Gece'nin ablalarına yaptıklarını bilsen dudağın uçuklar.
M: Gece ablalarının büyükannesi yüzünden aralarından ayrıldığını söyledi ama henüz detay bilmiyorum.
E: Mavi sadece o kadından uzak dur yeter.
M: Görmedim bile daha..
E: Böylesi daha doğru boşver.
M: Su neden gelmedi bu arada?
E: Bilmem konuşmadık bugün. Ben de sabah gitmedim işe. Evde de sıkıldım seni ziyaret etmek istedim.
M: İyi yapmışsın. Gözüm Su'yu aramadı değil ama. Sizi hep yan yana gördüm ya ondan.
E: Kafam karışık ya o bana küstü galiba ama neden küstü hala anlamadım.
M: Küstü mü?
E: Evet. Geçen gece bana geldi. Beraber film izlerken benim konuştuğum kızlardan biri geldi eve. Sürpriz yapmış. Su bozuldu gitti. Hayır anlamıyorum neye sinirlendi bu kadar. Bir şey de demedim ki.
Sanırım gerçekten Su'yun hislerinden habersiz. Yoksa bu kadarına pes yanii!!
M: Peki hiç düşündün mü neden senle yalnızken değil de o kız geldiğinde küstüğünü?
E: Aaa evet.. Anladım sanırım.
M: Heh şükür Emir. Nasıl görmezsin ki zaten gözünün önündeki şeyi?
E: Evet yaa. Su sevgilisi yok diyee tek kalmak istemediğinden gitti dimi? Ah Su ya nolacaktı kii yabancı mı sankii.
Nee? Emir bu kadar saf olamazsın! Ağzım bir kere daha açık kaldı tepkisine. Anlatmaya çalışmayacağım artık.
E: Sen Gece'yle mi yaşıyorsun artık?
M: Yok sadece birkaç gün böyle olacak. Ailemin yanına pek gidesim yok da.
E: Boşver anın tadını çıkarın. Sen de Gece de hak ettiniz bunu. Hem Gece de sevmediği bir adamla büyükannesi yüzünden evleneceğine sevdiğiyle geçirsin ömrünü daha iyi.
M: Ne dedin sen?
E: Ne demişim?
M: Gece büyükannesi yüzünden sevmediği biriyle mi evleniyordu?
Nasıl olur bu?
E: Sen bunu bilmiyor muydun?
M: Biliyor gibi bir halim mi var? Ciddi misin az önceki söylediğinde?
E: Evet... Şirket belirli bir başarıya ulaşamazsa istediğim adamla evleneceksin dedi Gece'ye...
