M: Niyeymiş?

G: Furkan'ı hatırlamıyorsun heralde. Hoşgeldin kutlaması ayağına nasıl asıldı sana hadsiz!

Kıskanıyor. Sevdiğim kadın beni kıskanıyor. Aşırıya kaçmadığında çok tatlı bir duygu aslında. Özellikle sevdiğinden yanaysa...

M: Hala unutmadın mı ismini? Hayatım geçti gitti.

G: İsmi unutmayım ki bir daha yaklaşamasın yanına.

M: Sen beni mi kıskanıyorsun?

G: Yok canım ne alakası var. Sadece rahatsız etmesinler diye şey ettim.

Yanakları kızardı Gece'min. Kıskandığı o kadar belli ki... İtiraf etmese de ben biliyorum zaten.

M: Hadi çıkalım sevgilim geç kaldık zaten.

G: Aşkım kahvaltı etmedin. Aç aç çalışamazsın.

M: Yoldan simit alsak yine senin odanda çalışarak yesek?

G: Bana yaptığın sürpriz gibi...

Gece de ben de o sürprizi hatırlayıp gülümsedik. El ele tutuşup çıktık evden. Yol üzerinde bir fırının önünde durup simit ve üçgen peynir aldık. Ardından da ofise geçtik. Bugün diğer günlerden farklı. İlk kez işe beraber geliyoruz. Gece her geldiğinde herkes onu izlerken şimdi yanında beni de görecekler. Kendim için değil ama sevdiğim için bazı endişelerim var bu konuda. Yine de onun yanından ayrılmak istemiyorum. Hemen özlüyorum...

Araba tam şirketin önünde durduğunda Gece bana döndü.

M: Gece keşke ayrı gelseydik.. Şimdi diğer çalışanlar da problem yaratacak. Benden görüp ayrıcalık isteyecekler.

G: Umrumda değil. Hadi inelim.

Ben Gece'yi düşünürken onun da beni düşünmesi hoşuma giden ayrıntılardan biriydi. Gece kapıyı açıp indi arabadan. Güneş gözlüğünü gözünden çıkarıp saçına takarken anahtarı da görevliye uzattı park etmesi için. Ben de derin bir nefes alıp indim arabadan. Herkesin gözünün üzerimde olduğunu hissediyordum.

Yan yana yürüdük içeri girerken. Ama el ele değildik. Ellerim üşüyordu bu yüzden. Beraber girdik içeri. Artık benim de şirket kartım vardı. Güvenliğe sormadan ben kartı gösterip geçtim. Gece yine her zamanki yüzünde mimik oynamayan kadına dönüştü şirkette. Bir tek bana özeldi onun gülüşü.

Asansöre bindiğimizde başka çalışanlar da vardı. Gece'den çekinseler de benimle sohbet ediyorlardı.

L: Günaydın.

Gece günaydını üzerine alınıp cevap bile vermedi. Ben cevapladım.

M: Günaydın Leyla. Nasılsın?

L: İyiyim. Çok trafik vardı bu sabah.

M: Öyleydi evet. İş saati ya herkes aynı anda çıkmış yola.

L: Yol üzerindeydin aslında seni alacaktım ama telefon numaran yok ya haber veremedim.

M: Yok sağol. Arabam var benim de ama...

Tam cümleme devam ederken Gece Leyla'ya döndü.

G: Trafik olunca yolda ben eşlik ediyorum ona. Bu sabah da beraber geldik. Teşekkürler nezaketin için.

Kıskanç sevgilim benim. Daha sabah kıskanmıyorum demişken şimdiki tavrı gayet de anlatıyor gerçeği.

G: Hem sen Mavi'nin evini nerden biliyorsun?

Takıldığı konu... Ah sevgilim ah...

L: Mavi'nin evinin yakınlarında oturuyorum ben de. Amcası babamın yakın arkadaşıdır. Ondan öğrendim bizim şirketle ortak çalıştıklarını. Bugün de ondan beraber geldiniz diye düşünmüştüm hem de...

M: Evet ondandı.

Leyla Gece'nin sert tavırlarından kaçmak için yer arıyordu resmen. Asansör de bir çıkamamıştı ineceği kata. Sonunda Leyla'nın ineceği kata gelince kaçar adım uzaklaştı. Asansörde ikimiz kaldık ki döndüm güzelime.

M: Hayatım acaba insanlara karşı biraz sert olabilir misin?

Söylediğim şeyi bile duymayan Gece asansörün kapanmasıyla kendine çekti beni. Asansörün duvarıyla kendi arasına alarak dudağıma öpücük kondurdu.

Az önce bir sonraki kata yavaş çıkan asansör sanki gıcıklığı bizeymiş gibi hızlandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Az önce bir sonraki kata yavaş çıkan asansör sanki gıcıklığı bizeymiş gibi hızlandı. O 10 kat nasıl geçti anlamadım bile. Dudakları dudaklarımdayken zaman çok hızlı akıyor. Bu kadar hızlı olmamalı. Asansör durduğunda toparlanıp indik ama gülmemeye çalışıyordum olanlar yüzünden. Zaten yanaklarım yeterince kızardı.

Kendi odama gidip çizimlerimi aldıktan sonra Gece'nin odasına geçtim. O da simitleri hazırlamış beni bekliyordu. Bir yandan kahvaltımızı ederken bir yandan işe koyulduk.

M: Kaç eksiğimiz var?

G: Çok değil bir iki elbise daha yeterli olacak. Ama bir tane de ben çizmek istiyorum.

M: Sen mi? Yeteneğini bilmeyen yok sevgilim. Heyecanlanmadım desem yalan olur.

G: Ama bir şartım var.

M: Neymiş?

G: Çizdiğimi o gün gelene kadar görmeyeceksin. O gün giyeceksin üzerine.

M: Benim için mi çizeceksin yani?

G: Evet güzelim. Bu bizim birlikte ilk defilemiz. Sana tasarlayacağım elbise de güzel bir anı kalsın istiyorum.

MAVİ'msi AŞK (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin