18

571 41 69
                                    

Hepsinin gittiğini sanarak geriye yaslandım, biraz yanlız kalmaya ihtiyacım vardı benimde korkularım va kaygılarım vardı tabi sonuçlar nasıl çıkacaktı ve süreç nasıl ilerleyecekti hiç bir şey bilmiyorum hayat beni bir yandan çok mutlu ederken öbür yandan beni yerlerde sürüklemeye yemin etmişti sanki, kafamı cama çevirip dışarı izledim yanımda ki monitör yüzünden başım şişmişti. Kapı aralandı, Mert Hakan girdi elinde bi poşetle.

"Sen eve gitmedinmi?" gözlerimi kocaman açtım, geldiğinde çok sevinmiştim

"Hayır? Eceleri evlerine bırakıp sana kek aldım" yanıma gelip poşetten kek'i çıkardı

"Ya gerçekten bıraktın mı eve?" kafasını salladı

bu çocuktan harbi iyi baba ve eş olurdu

"Gel buraya öpücem" kollarımı açtığımda düşünmeden hemen yanıma oturdu, yüzünü alıp iki yanağına da öpücük kondurunca yüzümü inceledi

"ama bana bu yetmez" gülümsedi, dudaklarımı dudaklarına koydum ve onu öptüm kocaman gülümsedi ve bu sefer üzerimde eğilip kollarını belime doladı

yaklaşık bi on dakika böyle devam edince geri çekildim, dudaklarımız şişmişti artık "bir şey mi oldu?" endişeyle yüzüme baktı kafamı salladım, elimi sakallarının üzerinde gezdirdim

"yok ama nefes konusunda biraz zorlaniyorum" kafasını salladı yüzünde ki üzgün ifadeyle, kafasını omuzuma koydu

"çok klişe olacak belki ama sana bir şey olursa ben cidden yaşayamam" omuzuma doğru mırıldandı, elimi yanağına koyup sakalını sevmeye devam ettim avucumun içini öptü gülümsedim

"güzel düşünelim, güzel olsun mertim" kafasını kaldırıp yüzüme baktı "mert'İN?" sırıttı

"Off o kadar çok ismin var ki ne diyeceğimi şaşırıyorum bazen yaaa" dalga geçince kolumu ısırdı hafif, şok olup yüzüne baktım

"Kızım abartma be, Mert - Hakan" elleriyle ikisini ayırarak anlatınca güldüm "ama sen bana aşkım desen de olur yani benim için bir sıkıntı yok?" göz kırptı

"orasına bakarız be" gözlerini devirdi, elimi eline aldı biraz ellerini inceledim yüzüğünü hep takması beni mutlu etmişti

"Güzel yüzük seçmişim ama dimi?" güldüm kafamı sallayıp

"Benimle evlenmek için resmen bahane ariyormuşsun be mert"

"Böyle güzel bir kadını bulmuşum, nikah kıymasam kendime kıyardım valla" saçlarını arkaya doğru ittim

"böyle deme düşüncesi bile üzüyor beni" alnımı alnına dayadım, gülümsedi "ben hiç fenerliden başka birine aşık olucağımı düşünmezdim mesela ama"

"kurban ol lan Beşiktaşıma" ondan ayrılıp kollarımı göğsümün önünde bağdaştırdım

"sana kurban olurum ama o dediğin olmaz be güzelim" yanağımdan makas aldı, birazda ben trip atayım kafamı çevirdim

"güzelim ya sende biliyorsun tabi sana dayanmadığımı hemen trip atiyorsun dimi?" hafifce çenemden tutup kendine çevirdi

"maçıma gelsen formamı bile giymezsin bu bana koyar"

"benimde kocam, rakibimde oynuyor napalım aşkım her şey istediğimiz gibi gitmiyor hep hayat böyle" arkama yaslandım, sırıttı

"sen ne dedin?" üzerime eğildi sırıtarak

"ne demişim?" bir şey anlamamıştım

"biraz önce ne dedin?" daha çok yaklaştı, kafamda aynı cümleyi kurunca anladım

cafuné - mert hakan yandaş Where stories live. Discover now