cafuné - mert hakan yandaş

9

Ercan kalkıp Mertlerin yanına gitti "Ooo kardeşim" o sarılmak isterken Mert sadece elini sıktı sonra geçip bi arka sıraya oturdu, umarım arkama oturmaz derken tamda arkama oturdu. Maç başladı pür dikkat izledim, gözüme bizim çocuklardan 1-2 tanesini kestirmiştim onlar baya ağır basıyordu öbürlerine göre, not aldım.

Mert ne yazık ki yanlız gelmemişti ve sürekli arkadaşları arasında espiriler yapiyordu. Aslında komikti çoğu ama benim konsantre olmam gerekiyordu, şuan gülemezsim. Ona döndüm, döndüğüm an direkt yüzüme baktı "az sessiz olur musunuz?"

"olamayız" Mert cevap veremeden, ismail konuştu "şaşırtmadı" geri önüme döndüm.
"ne şaşırtmadı abla" tekrar ismaile dönüp sinirli bakış attım. İrfan buna baya güldü, Mert ise konuşmamıştı pek sadece susturmuştu onları. Benimle de konuşmamıştı pek biraz tuhaftı bugün acaba ne sorunu vardı.

"şaka yapıyoruz kız" koluma hafifce vurdu, elimi gösterdim bak beş kardeş geliyo gibisine

"çakarım bak şimdi ağzının üstüne" Emre başkan telefon görüşmesi yapmak için uzaklaşmıştı, o yüzden bu kadar rahattım

"oo ablam saygılar" elini sol göğsüne koydu, oturuşunu düzeltti..

İrfan can hala gülüyordu, yerimden kalktım. Mert'in gözleri üzerimde olduğuna emindim ama asla kanıtlayamam. Devre arasına gelmiştik, bir şeyler içecektim. Ben sıradan çıkmadan önüme Ercan durdu "Ne oldu?" geçmek istedim ama yolumu kapattı "su alacağım" yüzüne bakmadan konuştum.

"Bi kahve içsek seninle su yerine?" göz devirdim, artık cidden yeto erco

Mert kalkıp geldi, elini Ercanın omzuna koyup biraz sıktı sanırım çünkü Ercanın yüzü ekşimişti "Kızı bi sal abim su alacağım diyor" bunu sahte gülümsemeyle söylesede sinirlendiği belliydi. "Hem kızın parmağında yüzük var, yakışıyor mu hiç sana" sertçe omuzuna vurdu ama hala şakasına yapiyormuş gibi yapıyordu.

Ercan parmağıma baktı "Pardon pek dikkat etmemişim" kenara çekildi bende iksinin yanından uzaklaşıp, tesis kantinine gittim. Su alıp, duvarda ki fotoğraflarda göz gezdiriyordum.

"neden ona haddini bildirmedin" bir anda sesini duyunca korktum ve yenimden sıçardım.

"istemiyorum dedim ama anlamadı ne yapabilirim?" geri çekildim çünkü bir anda çok yaklaşmıştı.

"anlamaz o oe" baya sinirliydi, bir şey demedim "sen niye burdasın?" yüzüne baktım, sence gercekten canım sıkılıyor diye mi buradaydım?

"çalışıyorum" kafasını salladı, önden buyur gibi eliyle işaret etti. Bende geri saha kenarında ki yerime doğru yürüdüm. Sırama çıkıp oturdum, İrfancan, İsmail ve Ferdi hala oturuyordu ama Mert daha henüz gelmemişti.

Allah Allah arkamdaydı daha yeni

Kafam bazen çok saçma şeylere takılıyor, keşke vurup kırabilsem diye düşündüm. Önüme döndüm ve devam not aldım, Emre başkanla aynı fikirdeydik ve ikimizde aynı çocuğu gözümüze kestirmiştik. Fenerde takımın yarısı yaşlarına göre çok iyi ve dinamik oyunculardı, onları da not aldım.

Mert gelip yine arkama geçti , omuzumun üzerinden baktığını hissettim. "Efe iyidir iyi" diye fısıldadı. Kafamı ona çevirdim ve baya yakındık "ee bizde iyi olduğunu yazmışız kardeşim" biraz sinir olmuştum yalan değil.

"kardeşim mi?" güldü ve kafasını salladı ama her sallamayla yüzünde ki gülümseme yok oldu.

ne var lan bunda şimdi yine sinirlenecek

Çok bozulmuştu belli, kendi kendime offladım.

bununla uğraşamazdım cidden çocuk gibi

"Neden kimsenin morali yok?" ferdi bozuk türkçesiyle konuşunca ona dönüp güldüm, çok sempatik çocuktu.