8

695 33 22
                                    

"ben evimde çaydanlık olduğunu bile unutmuşum inan" ensesini kaşıyıp kendine ve bana çay doldurdu "ben gideceğim"

"tamam gidersin ama kahvaltı hazırlamışsın bari kendin biraz bir şeyler ye" çayı önüme koydu, sandalyesini çekip oturdu.

"ben yemiyorum" kafamı sallayıp çayımdan bir yudum aldım

"neden?" şaşırmış şekilde bana bakıp bir yandanda yemeye başladı

"bir nedeni yok ben fazla yemem" arkama yaslandım

"belli"

"ne demek belli?"

"yani fiziğin güzel anlamında belli" bu cümleyi ağzından çok hızlı çıkmıştı, yanaklarımın yandığını hissettim. Umarım kızarmamışımdır.

Bir şey dememiş gibi yemek yemeye devam etti. Cevap vermedim çünkü ne diceğimi gerçekten bilmiyordum, olmamış gibi yaptım. İltifatlara ne cevap vereceğimi bilmiyorum çoğu zaman.

Yemeğini bitirince, tekrar teşekkür etti. Dün hakkında soru sormaması beni rahatlatmıştı. Olmamış gibi davraniyordu bu beni çok mutlu etti. "Bana taksi çağırır mısın?" tabakları sudan geçirip lavabonun yanına koydu.

"Ben götürürüm seni"

"Mert gerek yok cidden" elini yıkadı, kafasın salladı. "Olmaz"  göz devirdim.

"Ben çocuk değilim"

"evet değilsin zaten" kafamı elleyip saçlarımı ıslattı, koluna vurdum hemen geri çekti.

"Gıcıksın" aynaya gidip saçlarımı düzelttim, arkamdan geldi beni hafif kenara çekip aynanın altında ki çekmeceyi açtı, küçük bir kutu çıkardı. Bana verdi. Ona baktım.

"ne bu" kutuya baktım açmam için kafasıyla işaret etti açıp baktım ve içerisinde alyans vardı. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "sen baya ciddisin" gerçekten şaşırmıştım. Teklif etmişti ama bu kadar ciddi olacağını düşünmemiştim.

"taksana" düşündüm denesem nolur ki yani dedim ve yerinden çıkarıp parmağıma geçirdim ve tam oldu. Şaşırıp ona baktım. "nasıl yani?" güldü. Eliyle sakalının üzerinden geçti.

"tabi kızım sen ne sandın" omuzdan hafif itti, biraz arkaya doğru düşücek gibi oldum hemen kolumdan tuttu ama ben gerçekten okadar şaşkındım ki şuan yüzüğün tam olmasından başka bir şey düşünememiştim. Nasıl bilmişti ki yüzük ölçümü. Biraz korkutmadı değil he.

"Yakıştı ama" gururlu bir şekilde kafasını salladı. Elime bakıyordu.

"Beğenmedin mi? değişirelim?" kafamı salladım. Dürüst olmam gerekirse baya güzel bir alyanstı çok sade ve zarif bir yüzüktü, altın rengi asla göz yormuyordu.

"hayır ama baya ani oldu ve ölçülerimi bilmen beni biraz korkuttu " yüzüğe bakıp inceledim.

"yani o kısmı biraz sallamasyon oldu aslında"

"nasıl yani?" tek kaşımı havaya kalktı.

"parmakların incecik zor olmadı yani bulmak" o da elime baktı.

"vay stalker merto" gülmeye başladı

"biliyordum bunu diceğini"

aklıma evde hala işim olduğu geldi ve stres oldum "Hadi ama benim çıkmam lazım" kafasını salladı arabanın anahtarını aldı ve benimle beraber evden çıktı. Dizim hala ağriyordu, binip kemerimi taktım.

"Napacaksın şimdi?" motoru çalıştırdı ve
otobana çıktı. "Bilmem evi toparlarım herhalde bi" kafasını salladı. Yola odaklandı.

Gözü elimde ki yüzüğe kaydı, gülümsedi "valla yakıştı" istemsizce baktım ve parmağımda yüzükle çıkmıştım. O telaşla unutmuştum demek ki çıkarmayı. Düşündüm.

cafuné - mert hakan yandaş Where stories live. Discover now