except you | taekook

Kendine Gerçekleri İtiraf Et

bolum gecikti ozur dilerimm

***

''Kızlar buraya senaryoyu okumak için geldik!'' diyerek tribünde en önde oturan kız arkadaşlarına seslendi Momo. Evet, sözde senaryo okumak için gelmişlerdi ama kızların derdi kesinlikle senaryo değildi. Antrenman yapan basketbol takımından gözlerini alamıyorlardı.

''Ağzınızı kapatın bari.'' dedi Beomgyu göz ucuyla kızlara bakıp ama kimse onu takmamıştı. Başını iki yana salladı ve elindeki senaryo taslağına odaklandı yeniden. Nancy iç çekti. ''Erkeklerden nefret ediyorum ama aynı zamanda da seviyorum. Çok zor çok...'' dedi. Hala daha gözünü sahadan alamıyordu.

''Aynısı.'' diyerek ona hak verdi Jihyo. ''Aman neyse, bunlar çok can yakar kızlar. Fazla kaptırmayın kendinizi. Basketbolculardan hayır gelmez.'' diyerek elindeki kağıda odaklandı hemen. Nancy bunu duyunca bıkkınlıkla ofladı. ''Şerefsiz olmayan yakışıklı var mı çok merak ediyorum.'' diye sorduğunda Dahyun gözünü sahadaki erkeklerden ayırmadan cevapladı. ''Çirkinler de şerefsiz oluyor. Erkek olması yetiyor yani.'' dediğinde Jake kaşlarını çatarak biraz uzağında oturan kızlara döndü hayretle. ''Duyuyoruz sizi!'' diye çıkıştı. ''Ayrıca kızlar da melek değil.''

''Öyleyiz Jake.'' diyerek başını eğerek ona baktı Nancy. Sonra da yeniden sırtını arkaya yasladı ve hayranlıkla antrenmanı izlemeye devam etti. Bu sırada Momo oflayarak kendisinden geçen kızları izliyordu. ''Bir daha kesinlikle basketbol antrenmanı varken toplanmayacağız.'' dediğinde Jimin omzunu silkti. ''Jungkook uzun süredir antrenman yapmıyormuş ama. Hem bizim yüzümüzden başına gelmedik kalmadı çocuğun. Bir süre burada toplansak bir şey olmaz bence.'' Sonra göz ucuyla Momo'nun diğer tarafında oturan Taehyung'a baktı. ''Değil mi Taehyung?'' diye sordu.

Bu sırada Taehyung onu duymadı. Başını yana eğmiş, hararetli şekilde basketbol oynayan Jungkook'u izliyordu. Sadece antrenman olmasına rağmen takımdakilere bağırıp kızıyordu. Normalde uyuşturucu olayı hariç pek olayları takan biri gibi durmuyordu. Onu böyle sinirli görmemişti hiç. Ama anlaşılan basketbolu oldukça ciddiye alıyordu. Açık kahverengi saçlarını yine aşağıdan atkuyruğu yapmıştı. Kolsuz basketbol forması ve diz kapaklarının biraz üstünde kalan sporcu şortu vardı üzerinde. Terlediği için formasının ucundan tutup yüzünü sildi ve karın kaslarını gözler önüne serdi. Tabii onu bu şekilde dikkatle izleyen tek Taehyung değildi.

''Bundan sonra hep basketbol antrenmanlarına mı gelsek?'' dedi Dahyun gözlerini kırpıştırarak. O da Jungkook'u izliyordu hayranlıkla. Nancy başını salladı ama sonra gözünü kahverengi saçlı çocuktan aldı. ''Jungkook da çok kalp kırar ya... Her partide başka kızla görüyorlarmış. Ben Avrupalı değilim açıkçası bunlar bana ters. Bence size de ters olmalı.'' diyerek arkadaşlarını uyardı. Jihyo da ona döndü. ''Basketbol takımındaki tüm erkekler öyle ama!''

Taehyung bir anlığına önünde oturan ve dedikodu yapan kızlara baktı. Sonra da yine Jungkook'a çevirdi bakışlarını. Çocuğun basketbol oynayışını izlerken yüz ifadesi oldukça ciddi olduğu için şu an yanında oturan Momo ve Jimin dik dik ona bakıyor ve çocuğun derdini anlamaya çalışıyorlardı. ''Dövecek gibi neden bakıyorsun çocuğa?'' diye sordu Momo en son dayanamayıp. ''Sevmediğini bu kadar belli etme, çok ayıp.''

Taehyung bunu duymadı. Jungkook'a bakmaktan dolayı arkadaşlarının ne dediğini algılayamamıştı. Sonra antrenmanı-jungkook'u- izlemeye devam ederken Momo'ya doğru eğildi ve söylendi. ''Görüyor musun? Kızları etkilemek için neler yapıyor... İşte bu yüzden bu çocuk sana yürürse tersleyeceksin. Çok üzer.'' dediğinde Momo gözlerini kırpıştırdı ve ofladı. ''Biz ne diyoruz bu ne diyor ya...'' diyerek Jimin'e döndü. ''Neyse, senaryo özeti hakkında ne düşünüyorsun?''