~KAFESTE Kİ ASLAN

4.8K 242 432
                                    

Keyifli okumalar.
Yorum ve yıldıza basmayı unutmayınız.
Not: kitap ve kurgu yeniden düzenlendi.
Yorumlar spoi içerebilir.

Kafeste Ki Aslan:12

Gözlerimi araladığım da onu gördüm. Güneş pürüzsüz cildine vuruyordu. Karşındaki derin yara izi bile eşsiz bir parçanın en kusursuz hali gibi duruyordu.

Huysuzca kıpırdandı. Bu tatlı halleri yüzümde tebessüm oluşturdu. Bana ne yaptığı hakkında en ufak bir fikre sahip değildim. Ama bu işin sonunda ikimizden birinin canı yanacaksa eğer beni kendine daha fazla alıștırmasın lütfen.

Evet, uzun süre düşündüğüm sorunun cevabını bulmuştum. Ben ona alışmaya başlamıştım. Bu iyi miydi yoksa kötü mü bilmiyorum.

Bakışlarımı yüzüne daha çok odakladım. Yüzünü hafızama kazımak ne olursa olsun orada bir yerde dursun istedim. Onun yanında bambaşka bir duygunun seline kapılıp gidiyordum. Ya yüzüp kıyıya çıkacaktım ya da kendimi o suya bırakıp boğulacaktım.

Hayatıma gireli neredeyse bir hafta olmuştu. Ama sanki onu yıllardır tanıyor gibiydim. Bir yabancı olmamıştı hiç. En azından benim açımdan öyleydi. Ondan kurtulmak için her şeyi yapacak olan ben ona sığınmıştım. Derin suları aşmış kaptanın bulduğu ilk limana sığınması gibi.

Benim sığındığım limanım oydu. Başka sığınacak limanım yoktu. Ya da gidecek başka bir yerim. Onun dışında bütün yollar dikenle doluydu. Can yakanlardan, kan akıtan dikenler. İlk başta zararsız gibi gözükseler de ilk düştüğün an dikenini sana batırmaktan geri durmazdı.

Benim dikenim ailemdi.

Annem,  ilk gittiğinde bu gidişini anlamamıștım. Çünkü bana geleceğini söylemişti. Ama gelmemişti. Sanırım en çok inandığımız yalan buydu. Geleceğini inandığımız insanların gelmemeleri. Gerçi babam annemin bir daha gelmeyeceğini sert bir dille söylemişti. O zaman terk edilmenin nasıl bir duygu olduğunu öğrenmiştim. Sonra babam batırmıştı dikenini. Benim hayatımla kumar oynamış ve ilk kez kumarda kazanmıştı.  Babam sayesinde ihanet duygusunu öğrenmiştim. Abim... Sanırım dikeni en çok acıtan kişiydi. Hayal kırıklığı, ihanet, yarı yolda bırakılmak. Abim bana bir çok duyguyu öğretmiști.

Yani ben, bu duyguların nasıl bir his olduğunu en güzel en acı yoldan öğrenmiștim. Yaşayarak.

"Beni izlemek hoşuna gitti anlaşılan, sevgili karıcığım."

Pamir'in sesi beni içine düştüğüm düşüncelerden çıkarttı. Gözlerimi birkaç peş peşe kırptım.

"Seni izlediğimi de nereden çıkardın."

"Haklısın. Biz buna daha çok dikizlemek ya da sapıklık diyoruz tabi. Ben senin için en uygun kelimeyi seçmiştim oysa."

"Beni kendinle mi karıştırıyorsun yoksa."

"Olabilir. Ne de kocan sayılarım. Kocana çekmişsin demek ki." dedi.

"Sahte kocam." diye düzeltim. "Ayrıca sana benzemek isteyeceğim son şey bile değil!" yattığım yerden doğruldum. Üsten bir bakış attım. Normalde bu tam tersi olurdu ama yattığı için bu görevi bu sefer ben üstelenmiştim.

İHTİZAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin