~TEHLİKELİ SULAR~

5.5K 358 785
                                    

Keyifli okumalar
Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınız.

Not:Bölümler düzenlenmiștir.

TEHLİKELİ SULAR: 4


Korku
Panik
Endişe

Vücudum bu üç duygu aynı anda hissediyordu. Karışımdaki kişi kimdi bilmiyorum. Nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumu bilmiyor, bunu bilmemek daha çok korkutuyordu. Özellikle burnuma gelen yoğun kan kokusu. Karışımdaki kişi bir katil miydi?

Işığın açılması ile karanlığa alışmış olan gözlerim sulandı gözlerimi aç kapa yaptığım sırada bulanık görüntü oluştu. Buna rağmen onun kızıl irislerini seçebilmiștim.Onu görmek beni rahatlaması gerekirken tam aksi olmuş daha çok endișelenmiștim.

Gözlerimi tamamen açtığımda görüş açım netleşti. Bakışlarım Tilki'nin yüzünde dolandı.  Yüzü yara izleriyle doluydu bazıların da kan kurumuş bazılarında ise hala akmaya devam ediyordu. Ona ne olmuştu böyle. Bunu sormak istesem de ağzımı açamadım. Bakışları benim üzerimde dolandı daha sonra birkaç adım atarak aramızda ki mesafeyi açtı. Böylece rahat nefes alabilmiștim. Eliyle burnundan akan kanı sildi. Arkasını dönüp salona doğru ilerledi. Yerdeki cam kırıklarına basmamaya dikkat ederek bende peșinden ilerledim. Bedenini koltuğa bıraktı  başını geriye doğru yasladı.

Etrafa hızlıca göz gezdirdim. Televizyon masasının üzerinde duran defter ve kalemi gördüğümde hızla o tarafa gittim. Defterin kapağını açtığım gibi yazmaya başladım. Hızla yanına gidip defteri ona tuttum. Tabi kafasını geriye doğru yasladığı için görmüyordu. Yazıyı görmesi için koltuğun üzerine çıktım. Ne yaptığı mı fark edince bana baktı.

Yüzüne ne oldu

"Ne o, üzüldün mü yoksa." dedi alaycı bir tavırla.

Sorusunu cevaplamak için dizlerimin üzerine çöktüm defteri karına bıraktım. Ve sorusunun cevabını yazdım. Defter olmasına rağmen elimin altındaki kas yığını hissediyordum.

Kendine gel Feyza!

Tekrardan ayağa kalkıp yazdığım tarafı ona gösterdim.

Aksine, kim yaptıysa tebrik edeceğim. Güzel bir tablo olmuş.

"Öyle mi küçük." dedi.

Eliyle bacağımdan tuttuğu gibi beni çekti.  Dengemi sağlayamayıp sırt üstü düştüm. Altta ben üste o, birbirimize bakıyorduk.

"Sende çözemediğim bir şeyler var."

Dikkatle yüzümü inceliyordu. "Bir erkeğe göre fazla pürüzsüz bir cildin var." elinin tersi ile yüzüme dokundu. Yutkundum. Anlamış mıydı onu kandırdığı mı?

Anlamsız bir şekilde sıcak basmıştı. Bu da neyin nesi böyle! Bakışlarım Tilki'nin kızıl irislerinde dolandı. Biraz daha böyle yakın durursak hiç iyi şeyler olmayacaktı. Halâ elimde tuttuğum defteri kaldırıp yüzüne tuttum. Kalemi hareket ettirerek yazdım. Tabi yüzüne tuttuğum için yazı biraz şekilsiz olmuştu. Defteri ona çevirdim. Rahat okuyabilmesi için defteri kendi yüzüme tuttum.

Benim gibi cılız bir erkek ilgini çekiyor olmalı.
Yakınlığını buna yordum.

Elimdeki kalemi aldı ve defterin üzerine bir şeyler yazdı. Daha sonra üzerimde ki bedeni geri çekildi. Hala uzanır pozisyonunda duruyordum. Yazdığı yazıyı okumamıștım. Daha doğrusu okuyacağım şeyden korkuyordum. Derin bir nefes alıp defterin yazılı kısmını kendime çevirdim.

İHTİZAR Where stories live. Discover now