Bölüm 22

313 21 0
                                    

2 gün sonra;

İstanbul'a gelmiştim. Arabaya binmiş Cengiz, Elif ve diğer korumalarımla beraber ihalenin yapılacağı şirkete gidiyorduk. Aradan geçen zamanla önünde durduğumuz şirkete girmek için arabadan inip içeriye adımlamaya başladım. Asansöre bindiğimiz sırada benimle beraber olan Elif konuşmaya başladı.

"Efendim, bu ihaleyi kazanma şansımız sizce nedir?"

"Kazanmayacağız."

"Nasıl yani?"

"Bu sefer buraya kaybetmek için geldik Elif. Bu sefer sadece kazananı duymak için gidiyoruz."

"Ama efendim, ingilteredeki şirketle ortaklığımız kesildi. Şimdide bu ihaleyi almazsak eğer, düşmanlarımız bizi düşüşte görür ve saldırmaya kalkışır."

"Bizde onu sağlamaya çalışıyoruz Elif. Ama bu sefer saldırdıklarında tek olmayacağız."

"Nasıl yani?"

"Neyse Elif sonra konuşuruz. Hadi geldik."

Asansör 15 katta durduğunda çıkıp, bize toplantı salonunu gösteren adamla beraber içeriye girdik. Toplantı salonunda beni bekliyorlardı. Benim geldiğimi gören şirket sahibi, ayağa kalkarak beni karşıladı.

"Ahh, Hoşgeldiniz efendim. Buyurun şöyle geçin lütfen."

Gösterdiği yere değilde, Salvador'un karşısındaki boş sandalyeyi çekip oturdum. Elif'te yanıma oturduğunda, adam bozuntuya vermeden yerine geçti. Şirket hakkında konuşmaya ve ihaleyi kazanacak kişinin, nasıl kâr yapacağı hakkında uzunca konuştu.

"Neyse efendim, şimdide ihaleyi kazanan kişiyi açıklıyorum."

Adam masanın üstünde duran zarfı alarak, içindeki kağıda önce kendisi baktı. Kağıtta yazan isimle beraber istemsizce gerilerek, bir bana bir Salvador'a bakmaya başladı. Adam uzunca sessiz kalınca, Salvador sert sesiyle konuştu.

"Hadisene İsmet! Ne bekliyorsun açıklamak için, davetiye falan mı!"

İsmet Salvador'un sesiyle irkilerek kendine geldi. Kısa bir yutkunmadan sonra kağıtta yazan ismi okudu.

"İhaleyi alan kişi...Salvador bey."

Salvador kazanacağımı biliyordum dercesine serseri bir şekilde gülüp arkasına yaslanarak bana baktı. Suratımda ne görmek istediğini bilmiyorum ama asla tebessüm etmemi beklemiyor olmalıydı. Kaşlarını catarak neden gülümsediğini sorgular gibi bakmaya başladı. Odadakiler Salvador'u tebrik ederek odadan çıktılar. Odada sadece Elif, ben, İsmet, Salvador ve geldiğimden beri suratını yerden kaldırmayan Zelal vardı. Salvador'la birbirimize bakarken İsmet ortamdaki gergin havayı almak için konuştu.

"Efendim ikinizi de bu akşamki yapılacak olan davete bekliyorum. Lütfen teklifime olumsuz cevap vermeyin. Hem salvador beyin kazanmasını kutlarız."

Son dediği şeyle İsmete döndüğümde, korkuyla bana bakıp gözlerini kaçırdı.

"Bence de harika olur. Sonuçta rakipte olsak, iş arkadaşımızın kazandığı ihaleyi kutlamak bizim görevimiz, değil mi ama. Akşamki davette görüşürüz İsmet."

İsmet onu odadan çıkmasını istediğimi anladığı gibi kafasını sallayıp odadan çıktı. Yanımda gergin oturan Elif'e bakıp gözlerimle kapıyı gösterdiğim de, o da odadan çıktı. Zelal gergin nefesler alarak yavaşça yerinden kalktı.

"Bende çıkayım konuşacaklarınız vardır sizin."

"Sen kal Zelal. Konuşacaklarımız var elbet, ama seninle."

EFİL (ASKIDA)Where stories live. Discover now