Bölüm 20

385 23 0
                                    

Konaktan ayrılıp şirkete geldiğimde, odama geçip Burak'ın belgeleri çıkartmasını bekliyordum. Beyefendi beni şirkete çağırmasına rağmen belgeleri bilgisayara geçirmek yerine, fotokopisini çıkartmaya gitmişti! Sakin kalmak adına kahvemden bir yudum alarak şirket ile alakalı olan dosyaları imzalıyordum.

Bu sırada içeriye giren Burak'la beraber son imzaladığım dosyayı da kenara bıraktım.

"Buyurun efendim."

Burak belgeleri önüme bıraktığında dosyayı açarak ortaklıkla alakalı ne gibi bir sıkıntı olduğunu anlamak için, okumaya başladım. Okudukça kaşlarım çatılıyordu.

"Ortaklıktan vazgeçmek ne demek oluyor. Bizimle oyun mu oynuyor bunlar!"

"Bende anlamadım efendim, bir anda bu maili atıp özür mesajı yazmışlar. Tam anlamıyla ortaklığı bitirmek adına buraya imza atmanız gerektiğini söylediler."

"O niyeymiş? Ortaklıktan vazgeçen kendileri, ama imza atarak neden kendimi ortaklıktan çekiliyormuş gibi göstereyim."

"Ortak olduğumuz diğer şirket, bir kadınla iş birliği yapamayacağını söyledi."

"Sebep? Ortak olacağı kişinin kadın veya erkek olmasına mı bakıyor bu adam. Thomas bey'le görüştünüz mü? O ne diyor bu duruma."

"Kendisi zaten size karşı çok mahçup, Ortak olacağınız beyefendinin toplantıya gelmemesi üzerine, birde böyle bir olayın bir anda ortaya çıkmasından dolayı özürlerini iletti. Ortaklıktan vazgeçmenizi isteyen de beyefendinin karısıymış, bir kadınla ortak olmasını istemiyormuş."

Dediği şeyle suratımı buruşturdum.

"Ahh, şu kıskanç eş sorunsalı, olay buysa tamam çekiliriz. Ama bunun altında başka birsey çıkarsa canlarına okurum. Bunu onlara iletin."

Diyerek imzaladığım belgeleri Burak'a uzattım.

Burak odadan çıktıktan sonra bilgisayardan, şirketle alakalı gelen maillere bakmaya başladım. Bir anda odayı dolduran telefon sesiyle bilgisayarı bırakarak telefonu aldım.

"Efendim Cengiz?"

"Nasılsınız efendim, haliniz keyfiniz nasıl bugün?"

"İyiyim Cengiz sen nasılsın, senin halin keyfin pek yerinde bugün. Maşallah da hayırdır, ne oldu?"

"Çok güzel bir soru efendim. Ne oldu? Ağzınıza da nasıl yakışıyor bir bilseniz?"

"Yine ne yaptın Cengiz ha? sinirlenmemi istemiyorsan dökül bakalım."

"Hahahahaa, ilahi efendim ne yapmış olabilirim yani. Çok çok Mert Kara'nın izine ulaşmışımdır o kadar başka birşey yapmadım."

Bir an dediği şeyi idrak edememiştim.

"Ne? Hangi Mert Kara?"

"Tabi bir anda söyleyince kadına kal geld-"

"Cengiz! Kimden bahsediyorsun dedim."

"Mert Kara, hani Barut beyin eski dostu, şuan ki düşmanı olan beyefendiden bahsediyorum. Yani bir zamanlar sizinde dostunuz olan beyefendi. Anladınız mı şimdi?"

"Ne demek buldum, nasıl buldun neredeymiş?"

"İstanbulda kalıyor. Evinin konumunu size atıyorum şuan, ama orada sürekli kalıyor mu bilmiyorum. Yurt dışından yeni dönmüş. İhale için ayarlanan şirkette Elif görmüş, tam emin olamadığı için adamın resmini çekip bana gönderdi. Bende biraz araştırma yaptım. Elif'in şirkette gördüğü adamın Mert Kara olduğunu düşünüyorum."

EFİL (ASKIDA)Where stories live. Discover now