1- Galiba Kovuldum

Începe de la început
                                    

K: Özlem kızım bugün geç kalmış arkadaşı işe. Daha da geç kalmasınlar.

Ö: Hemen sandviç yapıyım size o zaman.

Y: Yok Özlem teyze hiç zahmet etme. Biz yolda yeriz. Geç kaldık zaten.

M: Evet annecim. Benim hakkımı da Can'a yedirin sever o kızarmış ekmeği.

Annemin yanağına öpücük kondurup hızla çıktım evden. Şimdi çıkmazsam bir daha çıkamayacaktım gayet iyi biliyordum. Hele ki amcam da uyanıp gelirse yine şirkette işe başlayım diye diretmeye başlayacaktı. Bu dejavuyu yaşamamak içindi tüm bu kaçarcasına çabam. En fazla oklar Can'a dönerdi.  Can benim ikiz kardeşim. Laf aramızda en çok annem ve onun için döndüm bu şehre. Şimdi kendi düzenimi kendi kurallarımla oluşturma vakti.

Arabayı kullanırken bir yandan da söyleniyordum Yasemin'e.

M: Az kalsın pot kırıyordun!

Y: Kırmadım amaa. Hadi artık söylenme. İlk iş günün bugün.

M: Tabii amcamlar öğrenmeden gidebilirsem.

Y: İyi olacak her şey korkma. Ama ufak bir sorun var.

M: Neymiş o sorun? Valla bir sorun daha kaldıracak havamda değilim.

Y: Senin bugün başlayacağın işteki patron varya...

Tek kaşım istemsizce havaya kalktı. Çünkü Yasemin bir sorun var diyorsa eğer uykusu da gelmiş olabilirdi, evi yanmış da olabilirdi. Ayarının olduğunu pek söyleyemem.

M: Eee?

Y: Ünlü olduğunu biliyor muydun?

M: Ünlü mü? Kimmiş ki?

Y: Gece Akay.

Bir anda fren yapmama neden oldu bu isim. Gece Akay... Yeteneği olmayan konu yok kadının. Özellikle sesi... Üniversitede dilime dolanan o melodinin sahibi. Yakın zamanda hakkında hiçbir haber duymamıştım. Sebebi şirketinin olması mıymış? Hem de moda şirketi öyle mi? Kadın her açıdan yetenek abidesi!

Ani fren sonucunda Yasemin korkmuş gözlerle bakıyordu bana.

Y: Dikkat ettt! İlk maaşını göremeden ölmek istemem.

M: Emin misin onun olduğuna?

Y: Eminim. Hatta buraya ilk kez açmış şirketini. Büyüme aşamasında yani.

M: Şaşırdım.

Y: Dikkat et de sen. Herkes o kadının nasıl bir manyak olduğunu konuşuyor. İşini aksatan herkesi, bir dakika bile geç geleni anında kovuyormuş. Ünlü milleti işte.

Tüm ciddiliğimle dinlerken birden gülmeye başladım Yasemin'in son lafıyla.

M: Kaç kez ünlü gördün sanki?

Y: Aşk olsun bizim de kendi çapımızda var bir çevremiz.

M: Milletin her lafına kulak asarsan damlayı deniz gibi anlatırlar sana. Kendim tanımayı tercih ederim insanları. Önyargımı tetikleme. Kapat konuyu.

Önyargı en korkunç hükümdür. Tanımadığın birini sırf bir şey duydun ya da o an istediğin kalıplar dahilinse görmedin diye cezasını kesip infazını yapmak en büyük suçlardan sayılmalı bence. Yasemin'in devam etmesine bu yüzden izin de vermedim. Yol üzerinde Yasemin'i işyerinin önüne bırakıp yoluma devam ettim. Kısa bir süre sonra büyük bir binanın önünde durdum. Valelerin üzerinde yazan AKAY HOLDİNG yazısını da görünce doğru yer olduğundan emin oldum. Arabadan dışarı ilk adımımı atmamla beraber kalabalık bir grubun bana dopru baktıklarını gördüm. Anlam verememiş şekilde onlara bakarken bana gülümsemelerinin cevabı olarak gülümsedim hafifçe. İçlerinden biri bana doğru yürümeye başladığında şaşkınlığım daha da arttı. Beni tanımıyorlar bile ama neden geliyorlar?

Aramızdaki mesafe daha da azaldığında konuşmak için dudaklarımı hafifçe araladım. Ama beklediğim gibi olmadı... Bana doğru yürüyen kişi beni teğet geçerek arkamdaki arabaya yürüdü. Ah olamaz! Tam arkamdaki araba Gece Akay'ın. Bana değil ona bakıyorlar. Şimdi taşlar yerine oturdu. Ününü duyduğum patronumu canlı görmek adına başımı çevirdim o tarafa. Film sahnesi çekiyormuşçasına dizlerinde olan elbisesi hafif uçuşarak indi arabasından. Kendine elini uzatan çalışanın elinden destek almadı bile. Görmezden gelerek indi kendi çabasıyla. Düz ve uzun saçları güneşin ışığıyla çok daha parlak görünüyordu. Bir insan hem bu kadar baş döndürücü, hem bu kadar güzel hem de bu kadar ürkütücü olmayı nasıl başarabilir?

X: Hoşgeldiniz Gece Hanım.

G: Bugünkü toplantıları iptal edin. Başka işlerim var.

Kendine hoşgeldin diyen birine hoşbuldum cevabını bile çok görmesi kızdırdı beni. Nolursa olsun karşısında insan vardı. Bu kadın nezaketten fazlasıyla uzak! 

Herkesin saygıyla durmasını hak ettiğini düşünmediğimden onu beklemeden yürüdüm şirkete doğru. Döner kapıdan geçtim. Henüz kartım olmadığı için güvenlik girişinden geçemedim. Güvenliğe döndüm.

M: Ben Mavi. Mavi Karahan. Yeni çalışanım.

Arkadan bir ses tekrarladı beni.. Güvenliğin dudakları bile kıpırdamamıştı. Ses de arkamdan geliyordu.

G: Mavi Karahan Hanım Efendi?

Arkamı döndüm sesin sahibine bakmak için. Gece Akay'dı bu. Cümlesinden kızıp kızmadığını anlamak zordu. Az önceki kabalığından sonra istemsizce önyargı dolmuştum zaten. İlk günden istifa etmek için bir sürü nedenim vardı.

M: Evet benim. Gece Akay Hanım Efendi buyrun.

Bana söylediği şekilde misilleme yapmam ordakilerin ağızlarını açık bıraktı. Bu güne kadar Gece Akay bh tepkiyle karşılaşmamış olacak ki o da yadırgadı.

Yüzünde hafif bir zafer gülümsemesi oluşurken hala bana bakıyordu. Galiba kovuldumm!

MAVİ'msi AŞK (GxG)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum