FİNAL; CANAVARLA VALS

60.4K 4.4K 10.1K
                                    

Herkese merhabalar ve keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve bu bölümde bol bol yorum yapmayı unutmayın olur mu... Bölüm sonunda görüşürüz;

np:

Nicholas Bonnin, Shut Up and Listen

Apparat, Goodbye

**

Bram Stoker;

"Yaşam, yaptığımız şeyden başka türlüsünü beklemekten gayrı bir şey değil ve tam olarak güvenebileceğimiz tek şey ölüm."

"Kendi kanının aşık olduğu kadının damarlarına aktarılmasının verdiği duyguyu, hiçbir erkek yaşamadan anlayamaz."

**

Alea iacta est

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Alea iacta est.

Zarlar atıldı.

Kalbim çok hızlı atıyordu. Kaygılar bütün varlığımı ele geçirmişti. Boğuluyor ve içim içime sığmıyordu. Kafamın içinde sürekli aynı görüntü vardı. Herakles'in gümüş gözleri. Bana doğru rahatsız edici bir şekilde gülümsedim. Boynuna dişlerini geçirdiği kızın yere devrilişi. Sonra Reyna'nın görüntüsü onun peşinden geliyordu. Kanlar içinde yerde yatarken. Sonra diğer kızı yeniden kafamın içine sokup aklımla oynuyordu. Kızın sevgilisiyle olan güzel anları. Kızın güzel anları. Ama hep ölümle bitiyordu. Ve kan dudaklarından aşağı sızarken, cesetlerin başından bana hep aynı şeyi söylüyordu; vampirle olursan iki şekilde biter; ölürsün ya da öldüren tarafta olursun.

Aramızdaki bağ ile yaptıklar her geçen gün daha içinden çıkılamaz bir hal alıyordu. Boynumda ellerini hissediyordum. Ama başka bir güdü beni ayağa itiyordu. Hayır, diye itiraz ediyordum kafamın içinden ona. Ben ölmem. Ben o kız gibi yere yığılan olmam. Ben Reyna gibi gafil avlanmam. Çünkü ben ölümü biliyorum. Çünkü ben öldürmeyi biliyorum.

Kendimi nasıl koruyacağımı biliyorum.

Ama ya diğerleri? Diğer kızlar bunu bilmiyordu. Diğer kadınlar ölüyordu. Kadınlar her defasında öldürülüyordu. Ya bilselerdi? Ya onunla nasıl mücadele edeceklerini bilselerdi. Ya da artık onlara zarar verecek o canavarlar tek tek kayıplara karışsaydı?

Tek başıma oturmuş aynı radyo kanalını dinliyordum. Nemli hava restoranın camlarının buğulanmasına neden olmuştu, dışarıyı görebilmek için gözlerimi kıstım. Vampirler ve insanlar arasındaki çekişme duraksayarak devam ediyordu. Ama zaman her şeyi farklı bir hale getiriyordu. Modern zaman savaşları toplar ve tüfeklerle verilmiyordu. Onları yok etmek yerine onları dışlamayı seçmişlerdi. İnsanlar vampirlere size istediğimizi yaparız ve bunu yapabilecek kadar kalabalığız diyordu. Ve vampirler geceleri ara sokaklarda onlara bunun doğru olmadığını göstermekten çekinmiyordu. Karanlık bir çağdaydık ama düşüncelerin karardığı bir çağdaydık, güç değil; üstünlük kavgasıydı verdiğimiz.

CANAVARIN DA KALBİ VARMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin