~Yörünge~

854 98 8
                                    

Merhabalar,nasılsınız?

Biliyorsunuzki normalde bu konuşmayı bölüm sonunda yaparım ama farkettimki okunmuyor yada görmezden geliniyor.

Hikayelerimi yazarken son derece titiz ve dikkatli davranıyorumki sizler en iyi şekilde okuyabilin diye.Fakat benim verdiğim emeğin karşılığı ne yazıkki sizler tarafından gösterilmiyor.

Oy ve yorum sayısı çok düşük ama kitabımın okuyucu sayısı bir hayli fazla.Sizden ricam oylarınızı ve yorumlarınızı benden esirgememeniz.Ne kadar aktif olursak kitabım okadar fazla kitleye ulaşacak ve bende bu hikayemin okunmasını,büyümesini istiyorum.

İnanın sınır koymak istemiyorum ama ne kadar az oy ve yorum alırsam bölümlerde okadar geç gelicek,lütfen motivemi kaybetmemem için yorumları coşturalım.

Bu bölüm için en az 10 yorum olsun istiyorum.

Hoş kalın,hoşçakalın....





Bozulduğunu açık açık belli eden yüzüyle bana baktı,hatta bakmakla da kalmadı koyu kahverengi gözlerini küçümsercesine bir ifadeyle üzerimde gezdirip beni süzdü.

Resmen şuanki yüz ifadesi 'ne yani gerçekten seninle mi?' dercesine son derece irrite edici bir şekildeydi.

Karşımdaki kızın tavrıyla daha da yukarılara tırmanan sinirim beni çok zorluyordu.İçimde canlanan saçlarına yapışma dürtüsü benliğimi şaşırtıcak derecede fazlaydı.

Ben sevmezdim ki böyle kavgaları,ne olmuştuda bu kadar ilkel düşüncelere kapılmaya başlamıştım.

Gözlerim kitlenmiş karşımdaki kıza bakarken beni öfke girdabından çıkaran Alkının sesi oldu.

"Ahu! Bir bakarmısın,bunların hangisiyle makarna süzülüyordu?"

Bakışlarımı adının Meltem olduğunu öğrendiğim ve beni küçümsemeyle süzen kızdan çekip, birkaç metre öteden bana seslenen adama baktım.

İki elini havaya kaldırmış kararsız bakışlarıyla bana bakıyordu.Bir elinde süt süzmek için kullanılan süzek diğer elindede makarna süzgeci bulunuyordu.

Alkının sorusunu cevaplamadan önce son bir defa karşımdaki kıza dönüp alev alev yanan bakışlarımın ardından konuştum.

"Şimdi ben gidiyorum ve sevgilime yardim ediyorum.Sende biz bu dükkandan çıkana kadar gözlerini üzerimizden uzak tutuyorsun,hadi kolay gelsin"

Elimi omzuna koyup yavaşça iki kere vurarak yanından sert adımlarımla ayrıldım ve olduğu yerden şaşkın bakışlarıyla bana bakan adamın yanına ulaştım.

Sabırlı olabilmek için derin bir nefes aldım,yeşil gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırıyor saf saf bana bakıyordu.Sanki az dikkat çekiyordu da birde o yeşillerini ulu orta meydana seriyor dikkatleri daha çok üzerine çekiyordu.

"Sen sabır ver allahım şu aciz kuluna,katil olmadan çıkalım şuradan!"

Kısık sesli mırıldanmamı anlamamamıştı.

"Ne oldu niye bu öyle bakıyorsun?"

Sorumla birlikte konuşup konuşmamak arasında gidip gelsede beni yanıtsız bırakmadı.

"Sen iyimisin? Biraz sinirli gibi duruyorsunda,bir sorunmu var?"

Aklıma kızın Alkına olan bakışları gelince burnumdan sert bir nefes çektim.

"Sinirli filan değilim,nereden çıkarttın bunu?"

Gözlerimi bakışlarının kıskacından kaçırarak elinde tuttuğu süzgeçleri alıp arkamı döndüm bize lazım olanı elimde tutarken diğerinide rafa yerine koydum.

Çöl AhusuWhere stories live. Discover now