~ Papatyalar ~

975 152 240
                                    

Keyifli okumalar...

Beynimi delen telefon sesiyle birlikte gözlerimi zorlukla araladım.
Sabahın bu saatinde arayan kimdi bilmiyorum ama beni uykumdam mahrum edecek kadar önemli biri olsa iyi ederdi.
Yastığımın altına sıkıştırdığım telefonu bularak kısık gözlerimle ekrana baktım.

Umut'un aradığını görünce vakit kaybetmeden aramayı cevaplandırdım.

"Bana geldiğini söylemeyeceksen eğer hemen telefonu kapat yoksa bu saatte uyandırdığın için söylenmeye başlayacam."

Telefonun ardındaki sesten bir gülüş koptu.

"Sanada günaydın canım! Ve evet geldim."

Sevinçle çığlık atarak yatağın içinde doğruldum.

"Yess bee sonunda,tek başıma sıkılmaya başlamıştım ee ne zaman buluşuyoruz?"

Nefes almadan konuşmamı bölerek araya girdi.

"Dur daha yeni indim uçaktan,bir eve gideyim bizimkilere haber vermedim sürpriz olucak akşam buluşuruz olurmu?"

Hevesle kabul edecekken akşam yemeğe yeni komşumuzun geleceğini hatırlayarak somurttum.Şimdi anneme ben katılmayacam desem beni kuşbaşı niyetine doğrardı.

"Maalesef akşama misafirimiz var annemi biliyorsun söylenir."

"Misafirmi,kim gelicek?"

Elimle birbirine girmiş saçlarımı ayırmaya çalışırken cevapladım.

"Abimin arkadaşı"

"Anladım o halde yarın kahvaltı yapalım birlikte."

Bu teklifi memnuniyetle kabul ederek vedalaşıp telefonu kapattım.

Sonunda gelmişti dert ortağım,keşke diğerleri de erkenden gelebilseydi.

Biz dört çocukluk arkadaşı üniversite zamanına kadar hiç ayrılmamışken üniversite de ayrı düşmüştük.
Ben evimi terk etmekten ne kadar çekindiysem onlarda farklı şehirlere gitmek için bir okadar can atmışlardı.Eh konu kariyer oluncada birbirimiz için sevinmekten başka bir şey yapmamıştık.

Daha fazla yatakta oyalanmayarak kalktım.
Lavobaya girip elimi yüzümü yıkadım ve üzerimi değiştirerek aşağıya indim.

Mutfaktan gelen seslerle oraya doğru yöneldim.
Kahvaltıyı hazırlayan annemin arkasından sessizce yaklaşarak pat diye yanağına bir öpücük kondurdum.

"Hihh,kız yüreğimi hoplattın!"

Gülümsemem yüzüme yayıldı.

"Hoplayan minnoş yüreğini yesinler senin."

Elime tutuşturduğu kahvaltılıkları alıp mutfak masasının üzerine yerleştirdim.
Evin içindeki garip sessizliği anlamdırmaya çalışırken abimin olmadığını farkettim.

"Anne,abim uyanmadımı hâlâ?"

Dilimlediği domatesleri masaya koyarken konuştu.

"Uyandı,erken çıktı bu sabah.Alkının göreve başlayacağı hastaneye gitmesi gerekiyormuş abinde eşlik edicek ona,oradanda kahvaltıya gideceklermiş."

Anladığımı belirtircesine dudaklarımı büzerek kafamı salladım.

"Babam nerede erkenmi çıktı?"

Annem masaya otururken bende çayları doldurup karşısına oturdum.

"Evet bu sabah erkenciydi"

Evde ikimiz kalmıştık,demekki abim çakalı evde misafir temizliği olacağını bildiği için yeni komşunun peşine takılmış muhtemelen bütün günüde Alkınla geçirip akşam her şey hazır olunca eve damlayacaktı.

Çöl AhusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin