"merto gidiyo muyuz bugün ya, benim biraz karı kız kesmem lazım bi tek sen varsın bunların başı bağlı" duymamış gibi yapıp, mertin ne diyeceğini merakle bekliyordum.

"bakarız be iso" dedi, vay be sen öyle yerlerde mi geziyorsun mert bey.

Maç bitmek üzereydi ve hala 0:0 dı, ama maça pek konsantre olamamıştım. Gol oldu, benim baştan beri desteklediğim Batur gol attı sevinip ayağa kalktım ve onu alkışladım. Bitiş düdüğü çaldı ve eşyalarımı çantama koyup bizimkilerin yanına geçtim şimdi bi konuşma yaptık ve herkes fikrini söyledi.

Emre başkan beni, Bartu ile tanıştırdı ve onunla performansı hakkında konuştu bende yanında dinledim. "Gerçekten büyük ışık görüyorum sende Bartu, bu işin ucunu asla bırakma. Aramızda kalsın takımın en iyilerindendin kesinlikle" Mahcup bir gülümseyle dinledi beni bende göz kırptım, en az 10 kere teşekkür edip arkadaşlarının yanına geçti.

"Ela biz burdan ofise geçeceğiz senin bundan sonra işin bitti, çok teşekkür ederim geldiğin için çok büyük katkıda bulundun. Yanıltmadın beni" Emre başkan bana hep bir baba gibi davraniyordu, benden aslında 15 yaş büyüktü pek bi fark yoktu ama gerçekten hissettiriyordu gurur duyduğunu. Teşekkür ettim ve iyi günler diledikten sonra yavaşca çıkışa doğru yürüyordum.

"gidiyor musunuz?" hiç duymamış gibi yaptım, şuan hiç onunla uğraşamazdım "ela" ismimi ciddi bir şekilde diyince cevap vermek zorunda olduğumu düşündüm

"sence?"

"biraz bekle ben seni bırakayım eve" Antreman tişörtünü çıkarttı ama altında içlik vardı.

"gerek yok senin planların vardır" hafif bi gıcık gülüşle yüzüne bakıyordum.

"neymiş planım?" kafasını kaşıdı ve dikkatle bana bakıyordu.

"bilmem ismaille falan gidersin belki" omuz silktim, o da gülmeye başladı

"yok kızım ya o boş ortamlarda geziyor, ben öyle yerlere gitmem" içliğini de çıkardı önümde ve fiziği tuhaf bir şekilde baya fitti beklemiyordum açıkcası.

"neden gittiği yerde kimse sana göre değil mi?" bu sefer vucüdunda göz gezdirip yüzüne bakan bendim, farkedince sırıtmaya başladı

"ben vasat kızlardan hoşlanmam" yanağımdan makas alıp muhtemelen tesislerde ki kendi odasına gitti üzerini değişirmek için, bende lobi de ki koltuklardan birine oturdum.

üzerini değişirip geldi bende yerimden kalktım "ilk defa inatlaşmadan bekledin, şaşırdım doğrusu" yine önden buyur işareti yapınca yürümeye başladım.

neden sürekli beni önden yürütüyordu?

dönüp baktım, o da yüzüme baktı "bi sorun mu var?" saatini takmakla uğraşiyordu, yürüyerek ama beceremedi

"yok hayır" saatini takmaya yardım ettim, şaşırdı "teşekkür ederim"

önden arabasına doğru yürüdüm, ama bu sefer kapıyı kendim açmadım..o aça aça öğrenecekti
bi süre beni izledikten sonra anlayıp kapımı açtı "buyrun" bindim. "bekle ozaman tam olsun?" üzerimde eğilip kemeri uzandı, yüzü yüzüme çok yakınlaşmıştı.

Bi süre bakıştıktan sonra, boğazını temizleyip kemerimi taktı. "bu arada" tekrar üzerime eğilip başparmağıyla dudağımın kenarını sildi "ruj olmuş sanırım" utandığımdan pek bir şey diyemeyip sadece saçımla oynamıştım. Gülümseyip kapımı kapattı ve arabann etrafını dolaşarak kendi tarafına bindi.

Arabayı çalıştırıp direksiyonu tek eliyle kullanıp parmaktan çıktı, bilenler bilir biz kızların buna zaafı var. Dürüst olmam gerekirse elleri baya güzeldi..Allah allah neler oluyor.. düşmemeliyim

Dışarıyı izledim kolyemle oynayarak, çok konuşmamıştık bu yol boyunca aslında "yarin mi gidiyorsun bodruma?" kafamı ona çevirdim "evet ama sen nerden biliyorsun?"

"yanımda konuştun ya" yola odaklıydı

"ha evet aynen yarin" bu sırada aklıma check in yapmak zorunda olduğum gelince telefonumu çıkardım ve hemen uygulama üzerinden yaptım

"hmm anladım peki ne zaman dönüyorsun?"

"2 hafta sonra" kafasını salladı "sende 2 hafta yoksun dimi?" bu sefer ben sorunca, o kafasını salladı.

"sizin kamp nerde?" çantamda bir şey ariyordum

"rusya" şaşırıp kaldım "nasıl yani neden?"

"bilmem öyle ayarlamışlar bu sene" omuz silkti

vay be rus karılar falan oooooh

kendi kendime söylenince bana döndü "ben sarışın sevmem ki" göz devirdim

"vardır esmeri de" tırnaklarıma odaklanmıştım

"bilmem bana göre değil böyle şeyler" sakalıyla oynuyordu "benim anam kabul etmez rus mus kızım"

"ha etse olur yani?" pot kırdığını farkedince susmayı seçmişti, eee iyiyide yapardı yani.

"yok öyle bir şey demedim ben" ellerini kaldırdı ben suçsuzum dermişcesine. Cevap vermedim çünkü küçük aynamı çıkarmış, lipglossumu tazeliyordum. Beni izlediğini farkedince ona döndüm. Hiç bir şey olmamış gibi önüne döndü.

Evime gelince direkt inecektim, elime uzandı. "şaka yaptım" elimin üzerinde ki eline baktım, güzel olsa da sövecektim.

"ne konuda?" elimi yavaşca elinin altından çektim "benim karıyla kızla işim olmaz"

"kesinlikle öyledir" gülüp arbasından indim, bu da tipik erkek yalanıdır işte böyle kanmayın kızlarım. Evimin kapısına gelince çantamda anahtarlarımı aradım. Ben anahtarlarımı bulana kadar Mert bana yetişmişti. Kapının yanına yaslanıp beni izliyordu.

"nasıl yanı bana inanmiyor musun?" yüzüne bile bakmadım çünkü şuan daha büyük sıkıntılarım vardı mesela anahtarımı bulmak gibi, oldum olası büyük canta aşığı olsamda bir şey ararken çok sıkıntılıydı. "ben karı kıza bakmam onlar bana bakar" göz devirip yüzüne baktım, yüzüne baktığıma sevindi "şaka yaptım"

"Mert sinir etme beni işim var" anahtarımı sonunda bulup kapıyı açtım, ayakkabılarımı hemen çıkarıp içeri geçtim. Mert de arkamdan geldi. Kendini keni eviymiş gibi koltuğa attı, ona güldüm ama yanından geçerken halıyla takılıp kucağına düştüm belime sarılıp beni tuttu "iyi misin? bi yerin acıdı mı?" diğer elini bacağımın üzerinden geçirdi. Ne yalan söyleyiyim benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu. Bunları düşünürken ne sorduğunu bile unutmuştum.

"Ela?" tekrar seslenince ona döndüm "bi yerini acıttın mı?" kafamı salladım, o rahatladı bi süre bakıştıktan sonra aklıma hala kucağında oturduğum geldi, kalkmak istedim ama izin vermedi. "Mert" yüzümü inceliyordu

"efendim?" eli saçlarımı okşuyordu "hiç daha önce saçlarının çok güzel olduğunu söylemiş miydim?" bir tutam alıp koklayıp gülümsedi yanaklarım yaniyordu, umarım kızarmazdım.

parmağıyla saç diblerimin üzerinden geçti, ve önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına gitti, yüzümün her milimetresini ezberleyecekmiş gibi yüzümü inceliyordu, belimde ki koluyla beni daha çok kendine çekti.

-------------------------------------------------------

Merhaaaaabaalaaaar umarım beğenmiştirsiniz❤️🫶🏼

beğenip yorum atarsanız çok sevinirimm🤩🤩

cafuné - mert hakan yandaş Where stories live. Discover now