Saniyler sonra Azra kapıma vurmaya başlamıştı bile. Açmayacağımı anladığında son kez vurup konuşmaya başladı.  "Elbet öğrenirim ben."

"Tabii canım tabii" dedim alayla.

Ses gelmediğinde gittiğini anlamış oldum. Gülerek kapıdan uzaklaştım. Cebimde olan telefonum titreyince elimi arka cebime atıp mesajın kimden geldiğine baktım.

Ancak gördüğüm isim ile kalbimin atış hızının değiştiğini hissetim.

Ali: krem işe yaradı mı?

Kremin işe yarayıp yaramadığını soruyordu. O gün bana bir krem getirmişti. Morluklara iyi gelen bir kremdi. O sürmese de bana vermiş, verirken de "Bu kremi ilk ve son kullanışın olacak. Bir daha gerek kalmaycak." Ne dediğini anlamamışta olsam Teşekkür etmiştim. Benim için eve gidip gelmişti.

Bir yanım bu duruma sevinse de bir yanım bu durumdan ümit almak istemiyordu. Ali ile bir gelecek göremiyordum. Görmek istemememden değil göremediğimden di.

Garip birisiydi. Bazen sanki seviyormuş gibi davranıyordu. Bazen ise bir yabancıdan farksızmışım gibi...

Derin nefes aldım. Parmaklarım klavyede gezinmeye başladı. Verdiğim cevabı son kez gözden geçirip gönderdim. 

Siz: İzi dahi kalmadı. Teşekkür ederim. 

Mesajı saniyesinde görüp, yazmaya başladı.

Ali: Sevindim. Nasılsın?

Nasıl olduğumu sormasını beklemediğim için bir kaç saniye ekrana boş boş baktım.

Boğazımı temizledim. Kendime gelmek adına bir kaç kere gözlerimi açıp kapattım. Fazla bekletmeden cevap yazdım.

Siz: iyiyim

Ali: güzel, Bende iyiyim. Sorduğun için sağ ol.

Pınar: soracaktım ki ben.

Ali: ama sormadın.

Pınar: ama soracaktım.

Ali: Sor bakalım.

Pınar: Nasılsın Ali?

Ali: iyiyim Pınar.

Pınar: bak sordum işte.

Ali: ben söylemesem sormayacaktın.

Pınar: yanlışın var. Sorardım.

Ali: öyle olsun bakalım.

Pınar: öyle zaten.

Ali: öyle olsun dedim zaten.

Pınar: öyle zaten.

Ali: Uzatmanın amacı ne?

Sohbeti uzatmaya çalışıyorrrr aliiicimmm

Sus şaziye.

Pınar: tamam uzatmıyorum. Bay bay

Ali: Görüşürüz.

Mesaja görüldü atmak yerine beğenip geçtim.

Sadece yazışırken bile ellerim titriyordu. Karşıma geçip konuşsa bayılacak raddeye geliyordum. Kolay kolay heyecanlanan birisi değildim. Ama söz konusu Ali olunca, bir bakışıyla bile kalbim hızlanabiliyordu.

Saatler geçmişti. Etrafta oynayan kadınlar, koşuşturan çocuklar ile âdeta hava da şenlik havası vardı. Oysa ki; basit bir kına gecesiydi.

Koşan çocuklardan biri bana çarpacakken hızlıca geriye doğru bir adım atıp, bana çarpmasına engel oldum. Eniştem kına yakılmadan önce gelmişti. Daha kınayı yakmamıştık. Eniştemi beklemiştik. Şimdi ise geldiğine göre yarım saat sonra yakardık.

-ACEMİ MÜSLÜMAN- Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang