1.0

6.8K 382 72
                                    

| Conan Gray, Memories

🐚

Ulaş'a mesajlarda söylediğimin aksine, tüm gün ondan kaçmıştım.

Öğlen yemeğine bilerek gitmemiş, öğlenden sonra havuz yerine spa ve saunada vakit geçirmiş ve akşam yemeği zamanı geldiğinde masada ona en uzak köşede oturmuştum. Arada göz göze gelsek bile ne yemek anında ne de masadan kalkarken bana bir şey söylememişti.

Şimdi de kendimi odama kapatmıştım.

Sabah benimle konuşma istediğini yinelediğinden beri yapabildiğim tek şey kaçmaktı. Hâlâ onunla konuşmak için kendimi hazır hissetmiyordum. Dürüst olmak gerekirse yapacağımız konuşmanın benim kalbimi daha fazla kırmasından korkuyordum. Her ne kadar bunun olmasını istemesem de ona karşı içimde hala bir şeyler hissediyordum ve bizim hakkımızda konuşacak olursak bana söyleyebileceği en ufak cümlenin bile beni üzeceğinin farkındaydım. İnsan ne yazık ki duygularına söz geçiremiyordu.

Odanın içinde yanımda getirdiğim kitabımı okurken aniden yatağım üzerindeki telefonumun ekranı aydınlandı ve arka arkaya iki bildirim düştü. Telefonu elime alırken bildirimlerin üzerine tıklayıp sohbet kutusunu açtım.

Ulaş'ılmayan : Yavruş

Ulaş'ılmayan : Odada mısın?

Siz : Evet?

Ulaş'ılmayan : Tamamdırr
✓✓ (22.11)

Başka bir şey yazmadığında kaşlarımı çattım. Gecenin bu saatinde sadece odada olup olmadığımı sormak için mesaj atmış olamazdı. Muhtemelen başka işler karıştırıyordu.

Çok geçmeden kapım tıklatıldığında oturduğum yerden kalktım ve bezgince kendime çekerek kapıyı açtım. Ulaş bir kolunu kapının kenarına, başını da o koluna yaslamıştı. Açtığımı fark edince önce başını sonra da kolunu kapının kenarından çekti ve sırıttı. "Selam yavruş."

"Ne var Ulaş?"

"Şu kaplumbağa gezimizle ile ilgili konuşmaya gelmiştim. İzin var mı?" Eliyle odamın içini işaret ederek sordu. Derin bir nefes verdim. Hiçbir şey söylemeden bir adım geriye çekildim ve o da istediği cevabı alarak odaya girdi. Kapıyı serbest bıraktığımda yavaş hareketle kendi kendine kapandı. Odanın içinde ilerlemeye başladığında söylenmeme engel olamadım.

"Eeee anlat hadi. Oturmaya gelmedin buraya."

Bu dediğime hafifçe güldükten sonra kendini yatağın yakınındaki tek kişilik koltuğa bıraktı. Göz devirme isteğimi bastırarak ben de yatağıma oturdum ve terliklerimi çıkarttıktan sonra bacaklarımı kendime doğru çekip kollarımı doladım. Onunla bir odada baş başa kalıp yabancı gibi olmak garip hissettiriyordu.

Kitabımı okurken yatağa oturacağım için odaya gelir gelmez ilk işim soğuk bir duş alıp geceliklerimi giymek olmuştu. Bu yüzden saçlarım hâlâ hafif nemliydi. Ayrıca gecelik olarak üzerimde askılı tişört ve şort takımı vardı. Ulaş'ın gözleri ağır ağır beni süzdükten sonra benim gözlerimle buluştu. Adem elması hareket edecek şekilde yutkunduktan sonra daha fazla işkence etmeden gözlerini üzerimden çekti ve konuşmaya başladı.

"Resepsiyondaki çocukla konuştum. Buralarda çok bilindik bir karetta karetta sahili varmış." dedi telefonuna dönüp ekranından bir şeyler bakarken. Ben de odağımı kaybetmeden merakla onu dinlemeye çalıştım. "Adı İztuzu plajıymış. Buraya biraz uzak dedi ama bence sorun değil. Babamdan arabayı alırsak akşam yemeğinden önce gidip dönebiliriz."

KUMDAN KALE | textingWhere stories live. Discover now