SALINCAK BELASI

32.Güzel Şeyler Zaman Alır

💍Barışmalar olsun♥️♥️

Özlemek acı çekmektir. Hele ki bir aylığına giden adamı üç ay boyunca özlemek, tam nefretlik bir duyguydu.

Evet, bugün Azat'ın gidişinden aylar geçmişti.İlkbahar, yaz mevsimine dönüşmüş, şimdi ise sonbahara doğru ilerlemişti. Havalar arada serin olsa da hala çok güzeldi.Ama Ela'nın içi günlerdir kış ayındaydı.Şu an arabasında ilerleıgrken bile, geçen günleri düşünüyordu.
Sevdiği adam gittiğinden itibaren, başlarda her gün saatlerce süren telefon konuşmaları, her an atılan mesajlar ve bir sürü aşk sözcükleri gülümsemesini sağladı.Çünkü genç kız iliklerine kadar özlendiğini bildiği anları yaşamıştı.

Azat'ın ailesiyle gittikten birkaç gün sonra onu görüntülü arayıp, Güney'le beraber oluşu daha dün gibi aklındaydı. Arkadaşını yalnız bırakmadığı için, Ela onunla gurur duyuyordu. Azat'ın söylediğine göre iki hafta sonra Güney daha iyiydi ve bu yüzden genç adam tekrar ailesinin yanına dönmüştü.
Sürekli gezip tozan nişanlısı, bir mahalle dolusu akrabalarıyla vakit geçirdiği ilk günler, Ela onunla yeteri kadar konuşamadığı için çok üzülmüştü. Daha sonra Dila hanım kızının düğününe davet etmek için dünürünü aramıştı. Aslında Ela ile annesi son ana kadar oraya gidecekti ama bir teyzesi acilen anjiyo ameliyatına alınınca mecburen rotaları değişmişti.

Neyse ki teyzesinin durumu iyi olmuştu ama Aysima'nın düğününü kaçırmışlardı. Zaten Azat ve ailesi düğünden hemen sonra gelmek isteseler de Emel hanım onları zorla vazgeçirmişti. Düğün sonrası Ela hazır istanbul'dayken kuzenleriyle toplanmıştı.Azat'ın yirmiye yakın kuzenine göre oldukça az sayılan 6 kuzeniyle gezip tozmuştu. Onlara sürpriz yapıp gelen Emir'le beraber, genç kız çok eğlendiği günleri geri kazanmıştı. Kardeşi bu 3 ayın neredeyse 2 ayını annesi ve ablasıyla geçirmişti ve bu harikaydı. Çünkü ona göre Emir özüne dönmüştü. Ayrıca Ela'yı nişanlısıyla konuşurken gördüğünde, kendisinden selam söylemesini isteyerek Azat'ı kabul ettiğini de belirtmekten çekinmemişti.

Nişanlısının son 2 aydır dönmeme sebebi ise ailesinin ricasıyla oradaki doktorlarla da görüşmesiydi. Bunun sonucu ise doktor arkadaşının trip atmasıydı.Ela'yı arayıp, sevdiği adamı ona şikayet edince genç kız kahkaha atmıştı. Doktoru ise o sıralarda kendisini aldatılmış hissediyormuş. Aslında o da yoğunluğunda Azat'la ilgilenmediği için üzgün olduğunu ağzından kaçırmasa Ela, hala ona karşı mahcup olacaktı.

İlk bir ayda neredeyse hiçbir kavga etmeyen çift, sadece Azat'ın Ela'yı arayıp ulaşamadığı zamanlarda gerilmişlerdi. Onda da sorunun kaynağı çokça özlem olduğu için konu uzamamıştı. Ama son haftalarda Ela huzursuzdu çünkü Azat'ın yürüdüğü birkaç videodan sonra genç adamın sesi soluğu kesilmişti. Artık günde bir kez konuşuyorlardı ve bu babasının dikkatinden kaçmamıştı. Ufuk'u ziyaret etmek için gittiği iki günlük tatilde, Vural bey ona, insanların yarası iyileşince ilk önce yara bandını çöpe atar demişti ve aynı gün Azat'ın koltuk değneğini atarak " Kurtuldum" deyip kahkahalarla güldüğü bir videosunu izlemişti. Aysima onu gülümsetmek için atmıştı o videoyu ama o videodan sonra Ela çok huzursuzdu.

Zaten bu son bir ay ise çok daha fenaydı.Sürekli eski aktif hayatında olan Azat, genç kızın kendisinden uzaklaştığını farkedememişti.Arkadaşları ,eğlenceli partilerinden fırsat buldukça konuşmuşlardı ama bu da bir yerden sonra yetmemişti.Son günlerde sevdiği adam sürekli eski arkadaşlarından bahsettiği için de ayrı bir şüphe düşmüştü içine. Acaba Azat eski hayatını istiyor olabilir miydi?

Ama ne olduysa üç hafta önce olmuştu.Ela ,ona ulaşamayınca bir sürü kişiyi aramıştı.En sonunda kendisini arayan nişanlısı mahçup olmak yerine,sinirli olunca da işler karışmıştı.
Ela ,kendisine kızan adamı sabırla dinleyip "Keşke aramasaydım ." deyince de hiç istemediği bir cevap duymuştu.