27.Bazı Şeyler tek kişiliktir.

106 8 4
                                    


"Bu kadar çok sevmemeli insan.Kendinden , değerlerinden vazgeçecek kadar hiç kimseyi önemsememeli.Sevmenin fazlası yasak olmalı,yanlış olmalı."diye düşündü,genç adam..Kalbinde hissettiği boşlukla..

Hastanede gözlerini kapatmadan önce farkettiği son şey, kayınvalidesi Emel hanımın sarılan ikiliyi izleyip ,daha sonra çantasını alıp çıkmasıydı.Belli ki birkaç saat sonra taburcu olacak olan çifti yanlız bırakmayı doğru bularak ,evine gitmişti.Dakikalar boyu Ela'yı izleyen genç adam ise ,arkadaşlarının da odaya gelmemesiyle rahatlayıp uyuyakalmıştı.Hayatı boyunca belki en rahatsız edici yerdeki,en rahat uykusundan sonra boş hastane yatağında uyandığında kalbinde yine aynı korku vardı.Ela'yı kaybetmek..

Çantasının hala orada olması ,ve gelen hemşirenin Ela'yı kan vermesi için götürdüğünü söylemesinden sonra anca rahatlamıştı.Sevdiği kız içindeki her hücreye yayılmasını istemese de eline aldığı telefonla buna geç kaldığını anladı.Çünkü sırf onun için asla yardım istemeyeceği adamı arayıp Ela konusunda ona danışacaktı.Bir şekilde haksız çıkmak istiyordu.

Rehberindeki en üst sırada olan ismi parmak ucuyla okşarken ayağa kalkıp,duvara tutunarak bir süre öylece durdu.İçinden vazgeçmek fikri geçsede dayanamayıp arama tuşuna bastı.Sabahın bu saatinde muhtemelen kahvaltısını yapan adamın telefonu ısrarla çalıyordu.Azat,yaptığı her hataya rağmen ,duyacağı her hakarete inat o telefon açılsın istiyordu.Açılsın ve kendisine yol göstersin.Ama telefon ısrarla çalmasına rağmen açılmadı.Azat kırılan cesaretine rağmen tekrar arama tuşuna basmıştı.Madem gurursuz olmuştu,o zaman tamamen olacaktı.Onca yıl zırh gibi üstünde taşıdığı gururu onu,sevilmeyen bir adam yapmışken
geri adım atmayacaktı.Tekrar sonlanmak üzere olan çağrı birden açılıp , Azat'ı heyecanlandırırken ilk kendisi konuşmuştu.

"Baba,benim Azat."

Ahizenin karşısında duyduğu nefes alma sesiyle gözlerini yummak istemişti.Babası hala kırgındı ama Azat'ta öyleydi ,tabi bugün özlemi ağır bastığı için bunu daha az hissediyordu.Babasına hayran olan adam,onun kalbini kırdığından beri işleri bir türlü rast gitmemişti.Bugün ise bir hastane odasında ,yanlızken babasının aklına ihtiyacı vardı.

"Baba ,ben sana birşey danışmak istiyorum.Telefonun ucundaysan lütfen ses ver."

Belli belirsiz nefes alış genç adama güven vermediği için ısrarla susan babasına "Lütfen, baba."diye fısıldadı.

Tam o anda duyduğu güçlü ses titrekçe bir cümle kurdu.

"Nerede kaldı benim kahvem?"

Evdeki herhangi birisine seslenen adam ,oğlunu gülümsetti.Ama hala gelen seslerden abilerinin orada olduğunu farketmişti.

"Baba,mümkünse tek konuşmak istiyorum o yüzden kulağını telefona dayayanları da kovarsan konuya gireceğim."

Karşı taraftan gelen oflama sesi ve babasının homurdanmasıyla abisinin sesini duydu."Hiç sevmiyorum bu çocuğu ya."
Kendisinden 3 yaş büyük olan abisi Baran, isyan edince Azat,onların kovulduğunu anladı.Sabırsızlığıyla bilinen babasını bekletmemek için hemwn konuşmalıydı.

"Baba,ben yakında evleniyorum.Zaten Aysima söylemiştir.Benim sana sormak istediğim şey annemle alakalı."

Babasının en hassas noktası karısı olduğu için ,bu soruyu ancak ona sorabilirdi.Çünkü babası her zaman seven ve sevilen bir adamdı.Bu duyguyu en iyi o bilirdi.Derin bir nefes alıp , konuşmak istese de sesi güçsüz çıkmıştı.

"Sen annemin seni sevdiğine emin misin?"

Soruyu o kadar yanlış sormuştu ki babası her ne içiyorsa öksürük krizine girdi.Azat duvara yasladığı elini sertçe ağzına vurmuştu.Karısına aşık adama bu soru sorulur muydu?
Babasının nefessizce onu azarlamasına ise hazırlıksız yakalanmıştı.

SALINCAK BELASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin