[25] I want you

510 87 16
                                        

Karanlığa bürünen bu evren bir gün senin için yanacak

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Karanlığa bürünen bu evren bir gün senin için yanacak

_____

[25] Seni istiyorum

"Uzak dur benden!" Jimin kalçası ile geri giderken şeytan ona sırıtarak yürüyordu. Elinde kanlı sopa bir ileri bir geri giderken meleği daha da çok korkutmasını sağlıyordu. Jimin yine de direnecekti ve ilk kontrol edeceği şey yerde eline geçecek bir cisim. Ama lanet olsun ki yerde hiç bir şey bulunmuyordu.

Şeytan ağızındaki kanı silerek ağır adımlarla yanına doğru yaklaştı ve iki bacağı ile meleğin üzerinde durdu ve ona hafif eğildi. Jimin yüzünde hissettiği sıcak nefes ile irkilmiş ve gözlerini sıkıca yummuştu. Bu kadar yakın olması ve ölüm ile burun burun olmak çok fazla korkmasına neden olmuştu. Oysa Jimin buraya Yoongi için gelmişti fakat o yoktu. Ve karşılaştığı şey ile oldukça şaşırmıştı. 

''Şimdi kaçabilecek misin acaba?'' Şeytan elindeki kanlı sopa ile meleğin yüzüne sürtmüştü ve sırıtarak havaya kaldırdı ve vurmak için kolunu geriye doğru attı. Jimin şeytanın kendisine vuracağını anladığında bacaklarını kendine çekti ve ayakları ile kendini geriye itti. Nefes nefese kalmıştı ve ayağa kalkmak için büyük bir sarf etmişti. 

Şeytan sopayı boş yere savurunca Jimin'in yerde olmadığını anladığında kafasını iki yana çevirerek etrafına bakındı. Jimin eli ile ağızını kapatarak ağır adımlarla kitaplığın arkasına geçti. Kalbi heyecandan çarpmaya başladı. Buradan bir an önce çıkıp gitmek istiyordu. Bir mucizenin gerçekleşmesini ve Yoongi'nin karşısına çıkmasını dilemişti ama imkansız gibi bir şeydi.

''Hey! Neredesin seni orospu!'' Şeytan öfke içinde sopayla masaya vurduğunda kitaplığın hemen yanında durdu. Jimin gerilmiş ve kitaplığa kendini daha çok saklayarak kanatlarını kendine çekmişti. Beyaz kanatları olduğu için çok dikkat çekiyordu. Ne kadar saklanırsa saklansın kanatları onu ele veriyordu ve şu anda aynı şey olmuştu. 

Meleğin kanatları gölgeden yerde bir yansıma oluşmuştu ve bunu Jimin fark emişti. Sertçe dişini alt dudağına bastırdı ve şeytanın fark etmemesini diledi fakat şeytan çoktan fark etmiş ve bunun üzerine kahkaha atmıştı. Zaten fark etmemesi çok saçma olurdu çünkü çok belliydi kanatlarının gölgesi. 

Şeytan ağır adımlarla kitaplığın hemen dibinde durarak sırıtmış ve bir kaç kitabı Jimin'in olduğu yere doğru ittirmiş ve kitaplar büyük bir gürültü ile yere düşmüştü. Aklı sıra meleği korkutmaya çalışıyordu. Evet Jimin biraz da olsa korkuyordu ama ona yenik düşmek istemiyordu.

Onun aklında sinsi planlar vardı. Onu uygulamak için sadece zaman kolluyordu ama şimdi tam zamanı olduğunu düşündü. Şeytan kitapları yere düşürmeye devam ediyordu. ''Hadi ama çık oradan. Söz veriyorum canını acıtmadan öldüreceğim seni,'' dedi alaylı bir ses tonuyla. Jimin artık daha fazla zaman kaybetmemek için tüm gücüyle kitaplığı şeytanın üzerine doğru itti. 

mockingbird ㄨ yoonmin ✓Where stories live. Discover now