"Bu okulda her şeyi yapmakta özgürsün fakat karşıda ki şeytan okuluna asla yaklaşmayacaksın ve bir şeytan ile ilişkiye giremezsin."
"Peki bunları yaparsam ne olacak?"
"Tanrı seni tamamen yok edecek."
Başlangıç: 24.03.2023
Bitiş: 09.07.2023
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bazı vedaların, zamanında yol olduğunu göreceksiniz.
______
[20] Ortaya çıkan gerçekler
''Bu haksızlık. Yoongi hyung meleklerin şatosunda ve bende şeytanların şatosundayım. Neden kader bizi birleştirmiyor.'' Jimin sinirle eşyalarını yerleştirirken Hoseok meleği anlamaya çalışıyordu. Yoongi'nin henüz kim olduğunu bilmiyordu ve olayı anlayamaya çalışıyordu. Düşündüğü ve tahmin ettiği şey meleğin aşık olduğu şeytanın ismi Yoongi olmasıydı. Ve bu tahmininde çok emindi.
Jimin yatağa oturduğunda yavaşça bacaklarını kendine doğru çekti. Morali çok bozulmuştu. Onunla olmayı o kadar çok istiyorken sürekli uzak olmaları sinirlerini yerle bir ediyordu. Sadece onu istiyordu. Onun varlığını istiyordu artık. Üstelik bu şatoya alışacağını hiç düşünmüyordu. Oysa bu sabah şeytanın sözleri onu mutlu etmesi lazımdı. Ona yavaş yavaş aşık olduğunu dile getirmişti. En azından bu içini rahatlamasına yetiyordu.
''Çok dikkatli olmalısın Jimin burada. Çok tehlikeli bir durumun içindeyiz.'' Hoseok tedirgin bir şekilde yatağına oturdu ve ayaklarını hafif sarkıttı. Günlerdir Jimin oda arkadaşını hep düşünceli ve yorgun görüyordu. Hep kendisi anlatır Hoseok dinlerdi. Ama şu zamana kadar Hoseok hiç bir derdini kimseye paylaşmamıştı ve paylaşmayı da düşünmüyordu. Şu son zamanlarda olan olay onu baya yıpratmış görünüyordu.
Jimin yavaşça ayağa kalktı ve Hoseok'un yanına doğru ilerledi. Jimin okuduğu tüm bilgilerin art arda gelişmesinde oldukça şaşkındı. Sadece Jimin değil herkes. Bu okula geldiğine bile garip buluyordu. Ailesinin yanından ayrılırken o kadar heyecanlı ve mutluyken burada yaşanan olaylar şaka gibiydi. Onun yanına sakince oturup yüzüne bakındı. O kadar dalgındı ki meleğin yanına oturduğunu bile fark etmemişti.
''Hoseok hyung iyi misin?'' Jimin yavaşça kafasını eğerek meleğin yüzüne bakınmaya çalıştı. Hoseok hızlıca kendine gelerek toparlanmak için saçlarını geriye doğru itti ve yüzüne sahte bir gülücük yaydı. ''İyiyim Jiminie.''
Ona kaşlarını çatarak bakındı. Pek de inanmamıştı çünkü iyi olmadığını gayet iyi belirtiyordu. Yataktan doğruldu ve bacağını arkaya atarak kalçasını üzerine yerleştirdi. ''İyi olmadığını ikimizde iyi biliyoruz.''
''Jimin.'' Hoseok sanki bunu hep beklemiş gibi yatağa bacaklarını çekti ve vücudu ile Jimin'e doğru çevirdi. Birden bire hareketleri değişmişti. Mimikleri, yüz ifadesi ve elini kıyafetinin ucuna koyarak kıvırmasını. Jimin onun her hareketini teker teker inceliyordu. Yavaşça saçlarını geriye doğru attı ve sakin bir nefes aldı. ''Sanırım ben yani...'' Ağzında gevelemeye başlarken Jimin ne olduğunu hemen anlamıştı ama ondan duymak istiyordu bunu.
''Evet sen?''
''Ben sanırım bir şeytandan hoşlanıyorum.'' Hoseok elleri ile yüzünü utanarak kapattığında Jimin ona şaşkınca ona bakıyordu. Evet bunu tahmin etmemişti. Jimin'e sürekli şeytanlardan uzak durması için uyarırken onun bir anda şeytandan hoşlanması garipti. Sanırım o da nefsine yenik düşmüştü. Bir şeytan onun aklını epeyce çelmişti.