[12] The silence after

973 114 119
                                        

Hayatın boyunca süzül, uçabildiğin gece bir tutam peri tozu çevreliyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hayatın boyunca süzül, uçabildiğin gece bir tutam peri tozu çevreliyor

_______

[12] Sonrası sessizlik

Melek kendini çok tuhaf ve yorgun hissediyordu. Şeytanın kendisini o rutubetli ve karanlık şatoda öylece bırakıp gitmişti. Nedenini bilmiyordu ama ona kızgındı. Yoongi'yi gördüğünde onu fazlasıyla azarlayacaktı. Kanatlarını zorla kullanarak uçmuştu ve daha fazla dayanamadığı için geri kalan yolu yürüyerek geçirmişti. Tüm vücudu titriyor ve kalçası çok ağrıyordu. Her şeye rağmen iyi hissetmişti Jimin. Yoongi ile bunu yaptığı için asla pişman olmayacaktı. O kadar garip duygular içerisindeydi ki beyni her an duracak gibiydi. Güzel şeyler yaşamıştı evet ama içinde onu kemirip bitiren bir işkence vardı. Korku bastırıyordu tüm vücuduna. Sonuçta bu yaptığını kimse bilmeyecekti. Sadece bunu kendisi ile Yoongi biliyordu ve Yoongi'nin de kimseye demeyeceğini biliyordu. Ona fazlasıyla güveniyordu melek.

Jimin yorgun bir şekilde ağaca yaslandığında alnındaki terleri yavaşça kolu ile sildi. Kolu yorgunluktan yere düşerken melek etrafına bakındı. Kimsecikler yoktu. Yokluğunu kimse fark etmemiş olmalıydılar. Hoseok'un fark edeceğini düşünüyordu çünkü uyuyamadan önce sürekli meleği kontrol ediyordu. Bunu bıkmadan sürekli yapardı. O yüzden Jimin, Hoseok uyuduğunda odadan çıkardı. Bu sefer fazlasıyla risk almıştı fakat bunu başardığını düşünüyordu. Kimsenin ruhu duymamıştı şatodan gittiğini. Burası oldukça disiplinli gözükse de ilgisiz bir şato olduğu çok belliydi. 

Hava git gide soğumaya başlamıştı ve melek ellerini ile çıplak kollarını sürtmeye başlamıştı ısınmak için. Şatonun girişinden asla giremezdi çünkü görevliler vardı. Jimin hiç yakalanmamışken şimdi hiç yakalanmak istemiyordu. Bunu hiç göze almamak için ağır adımlarla şatonun arkasına doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Şeytanların bulunduğu şato yine ışıl ışıldı. Yoongi!'yi şimdiden özlemişti. Onu azarlamak istese de yine dayanamayıp öpecekti. Ondan galiba hoşlanıyordu Jimin. 

Buna henüz karar vermemişti ama kalbi onun adını duyunca ya da aklına getirince hızlanıyordu. Kalbi zaten yeterince uyarı veriyordu Jimin'e. Jin'e bunu anlatmalıydı. Yoongi ile yaptıklarını anlatmak istiyordu ama başka birilerine söyleyecek diye de korkuyordu. Ona güvenmek istiyordu fakat bu güzel anı onunla paylaşmak istiyordu Jimin. Belki ondan emin olana kadar anlatmamalıydı. Ne de olsa bu kurallara aykırı olacağını bildiği için Jin'in tepkisi olumsuz olabilirdi. 

''Tanrım, çok bitkinim.'' Jimin hızlı adımlarla bahçeye doğru ilerlerken yağmur hafiften atıştırmaya başladı. Jimin yağmurlu havaları çok severdi ve altında ıslanmayı da severdi. Fakat bunu yapamayacak kadar çok yorgundu. Odaya girdiğinde direkt uyuyacaktı ve hatta sabahki derse de katılmayacaktı. Şeytan ile ilişkiye girdiği için bir süre toparlanamayacağını düşünüyordu. Ama kimseye belli etmemesi gerekiyordu. 

mockingbird ㄨ yoonmin ✓Where stories live. Discover now