7 | Çekimler Bitti

166 24 45
                                    

Gloria, gözlerini çıplak bir yabancının yatağında açtığında sabahın yedisiydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Gloria, gözlerini çıplak bir yabancının yatağında açtığında sabahın yedisiydi. Ağrıyan başını ovuşturarak ayağa kalktı. Yanındaki adamı uyandırmamaya çalıştı. Aslında tahmin ettiğinden daha hoş bir gece geçirmişti. Dün gece kollarında zevk çığlıkları attığı vahşi ama bir o kadar da kibar beyefendi ona tatlı saatler yaşatmıştı.

İlk kez böylesine ödün vermişti her şeyden, Michael'in dokunuşlarını hatırladıkça kendinden geçiyordu. Daha fazla boş boş yatmaya tahammül edemedi.

Banyoya doğru adımladı ve kendine gelmek için kısa bir duş aldı. Dün geceki kıyafetlerini tekrar giyinip, sessiz adımlarla odadan çıktı. Bir taksi çağırıp, evine doğru giderken hâlâ dün geceki adamı düşünüyordu.

Michael... Ne güzel  bir isimdi. Ondaki Avrupai hava daha da hoşuna gitmişti, Gloria'nın. Eve doğru adımladı ve açık kapıyı görünce olduğu yerde duraksadı.

Hâlâ eski, köhne evinden taşınmamıştı. Film çekimi bittikten sonra taşınmayı düşünüyordu. Açık olan kapıyı itti ve içeri girdi. Yerde yatan Abel'i görünce ona doğru koştu. "Abel!" telaşlı sesi adamı uyandırdı.

Gloria, yakından bakınca onun Abel olmadığını anladı. Tıpkı Abel gibiydi fakat yüzünü kaplayan kocaman bir yara izi vardı. Gözleri ise Abel'in tatlı ela gözleri gibi değil, neredeyse siyahtı.

"Ben Abel değilim! Nereye kaçtı o lanet olası?" Adam ayağa kalktı ve Gloria'ya baktı. "Ve sen! O yönetmen sensin değil mi?"

Gloria:

Duyduğum sözlerle şaşkın gözlerle adama baktım ve ardıma bile bakmadan kaçtım. Evden dışarı çıkıp, koşmaya devam ederken biri koluma yapışıp beni bir duvar kenarına çekti. "Abel!"

Abel, eliyle ağzımı kapatıp dudaklarıyla susmamı söyledi. Demek ki lisede öğrendiğim dudak okuma dersleri bu işe yarıyormuş. Başımı yavaşça sallayarak onu onayladım ve sustum. Az önce Abel sandığım adam, koşarak karşımızdan geçti ve bizi görmedi. Abel, elini ağzımdan çekince derin bir nefes aldım.

"Neler oluyor? O adam kimdi ve neden bizim peşimizde?"

Abel, yutkundu ve bana baktı. "O benim ikizim, Bale. Ailemizin tarihini bir Hollywood filmine konu ettiğim biraz sinirli anlarsın ya."

Kaşlarımı çatıp ona baktım. "Sen... Ailem bunu sorun etmez dedin! Sadece biraz kızarlar, adını gizle dedin! Biraz kızmış halleri bu mu? Evime girip, etrafı darmadağın etmişler! Diğer oyunculara ne yaparlar kim bilir! Yalancı piç!"

Kendime engel olmadan bağırdım, umarım 'düşmanlarımız' bizden uzaktadır.

"Madem ben yalan söyledim, sen hiç düşünmedin mi? O kadar aptal mısın?"

Bacağımı kaldırıp onun bacaklarının arasına sertçe vurdum. "Her şeyin suçlusu sensin! Neden beni uyarmadın? Neden bana engel olmadın?!"

"İkiniz de suçlusunuz, bir de bu yönden bakın." Duyduğumuz sesle o yöne baktık, az önce gördüğüm Abel'in ikizi ve yanında hiç görmeyi beklemediğim birisi vardı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 31, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YÖNETMEN Where stories live. Discover now