Tanıtım

891 61 52
                                    


Herkes güzel bir hayatı isterdi. Herkes benim hayatım gibi bir hayatı isterdi.

Şan ve şöhret dolu, zenginlik içinde geçen bir hayat. Kulisten bile duyduğum alkışlar kulaklarımı ağrıtıyordu. Yaptığım başarının altında eziliyordum. Titrek bir nefes aldım. Masamın üzerine özenle yerleştirilmiş beyaz laleye baktım. İnce parmaklarım, beyaz laleyi kavrarken, çiçeğin masumluğunu kirleten o pis lekeyi fark ettim.

Lalenin beyazlığını mahveden, kırmızı bir leke. Tüm o masumiyeti yok eden kırmızı bir kan lekesi. Gözlerim laleye ilişmiş nota takıldı.

"Sizin gibi asil ve güzel bir kadına, kendisi gibi asil bir lale. Fakat üzerindeki kırmızı leke, hatanızın bir sonucu. Çok yakın bir dostunuzun kanıyla kirlendi bu lale. Hatanızı telafi etmezseniz; bir sonraki lale, mezarınıza gelecek."

Yutkundum ve notu bir kenara bıraktım. Ayağa kalkıp, artık masum olmayan çiçeği bir kenara attım.

Kimse beni böyle tehdit edemezdi. Hatam yüzünden kimi öldürdüğü önemli değildi. Ben ve başarılarım önemliydi. Uğruna uykusuz kaldığım araştırmalarım, yazmaktan elimin ağrıdığı senaryom önemliydi.

Başımı dikleştirip, aynadan kendime baktım. Her şey benim içindi bu dünyada. Bu konuma zor gelmiştim. Tırnaklarımla kazıyarak elde etmiştim tüm bu şanı, şöhreti. Geri vermeye de niyetim yoktu.

Kapıyı açıp, odadan çıktım. Attığım her adımda daha güçlü hissediyor, topuklu ayakkabılarımın tok sesi kulağımı doldurdukça, başarımla övünüyordum.

"İşte karşınızda bu yılın en değerli filmini çeken yönetmen! Gloria BOLTON."

Sunucunun beni tanıtımıyla gülümseyip, seyircilere baktım. Diğer yönetmenlerin üstünde bakışlarımı gezdirdim. Hepsi benim yerimde olmak için can atıyordu, oyuncular benimle çalışmak için kapımda yatacak hale gelmişlerdi.

Sunucu bana bir mikrofon uzattı, ardından yüzünde alaycı bir gülümseyle bana baktı. O da bu işin içindeydi, biliyordum.

"Söylesenize bayan Bolton, çektiğiniz film bir kurgu muydu? Yoksa gerçek hayattan bir esinti mi? Karakterleriniz var olan insanlar mı, kendi hayal gücünüz mü?"

Sorusu üzerine gerilsem de bir yola çıkmıştım. Geri dönemezdim. Yüzüme en güzel, en cesur ifademi yerleştirdim. Hayatımın hatasını yapıyordum, hayatımla oynuyordum. Canımı hiçe sayıyordum.

"Hepsi gerçekti. Her bir olay, her bir karakter. Hepsi gerçek."

...
Sabredemeyip tanıtım bölümünü attım... Gerçekten çok heyecanlı hissediyorum, herkesin beğeneceğini umuyorum! Uzun bir yola çıkıyoruz, hikayeye gelen herkese hoş geldin diyorum. İyi okumalar!

Hikayeye başlamadan önce, belirtmeliyim.

Romantik bir hikaye olmayacak. Ne başrol kadın masum biri ne de başrol erkek. Eşsiz bir hikaye ve karakterler olacağı kesin. Yumuşak bir hikaye olmayacağı, ilk satırdan bile belli.

Klasik bir aşk hikayesi arıyorsanız, yanlış yerdesiniz. 

YÖNETMEN Where stories live. Discover now