6 | Arzunun Esirleri

284 31 63
                                    

Merhaba herkese! Bir süredir yoktum, size uzun bölümlerle geldimm. Çok uzun olduğu için birkaç parçaya böldüm. Farklı aralıklarla atacağım.

Bir soru daha sormak istiyorum, bölüme geçmeden önce. Cast seçmemi ister misiniz? Bana kalsa, karakterleri gördükçe betimlemek daha hoş. Fakat size de bir danışmak istedim.

Bölüm için +18 uyarısı vereyim. Ona göre okuyalım lütfen. O kısımları kalın yazacağım. Ona göre okursunuz.

Güzel yorumlarınızı bekliyorum, cevaplamak beni mutlu ediyor. İyi okumalar!

Bölüm şarkısı Beyonce Crazy In Love Cover

Bölüm şarkısı Beyonce Crazy In Love Cover

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Angelo:

Uçaktan iner inmez hissettiğim kalabalıkla yüzümü buruşturmuştum. Bu film işini gizlice halletmek istediğimden özel uçakla gelmemiş, business class kısmında uçmuştum. Buna rağmen bir sürü insanla gereksiz yere muhatap olup, aptal sohbetlerini dinlemiştim.

Bale, yanımda yürürken benim aksime daha da sessizdi. Elindeki valizlerden birini almak istesem de izin vermemiş, kendi taşımak istemişti. Havaalanından çıkıp, gelmeden önce yolladığım bir çalışanımın kiraladığı arabaya binmiştik. Otele doğru giderken düşünüyordum.

Frederick ile olan görüşmemden sonra apar topar havaalanına gelmiş, Los Angeles uçağına binmiştik. 12 saatlik uçuş boyunca Bale'ye Frederick ile onun adına verdiğimiz kararı söyleyecekken, bunun film işini hallettikten sonra söylemenin daha uygun olacağını düşünmüştüm.

Kafamı kuzenime çevirip iç çektim. Yakışıklı bir yüzü vardı, benim için yüzünün ortasına aldığı yara ona ayrı bir hava atıyordu. Tüm kuzenlerim arasında favorim kesinlikle oydu. Fakat onu Frederick gibi bir kurdun önüne atmak beni fazlasıyla geriyordu.

Bu ayrıntıyı sonra düşünmeye karar verip, yönetmeni bulmaya odaklandım. Planım, haberi yapan gazeteciyi bulup konuşturmaktı. İşe yaramazsa, birkaç yapımcı ve oyuncu dostumu devreye sokacaktım. En son hamle olarak ise Abel'i bulacaktım. Onu bulmayı sürekli erteliyordum, çünkü bulduğum an sinirden kafasını kopartmak ya da daha kötü şeyler yapmaktan çekiniyordum.

Sonunda otele varmıştık. Dışarıdan otele bir bakış atıp, içeri girdim. Kendime ait olan birkaç otelim vardı tabii ki burada. Az önce de dediğim gibi, gizlilikle bu işi halletmek istediğimden, sahte bir kimlikle uçmuştum Amerika'ya.

Lobiden kartları alırken, Bale ile vedalaşmış, o kendi odasına geçerken ben otelin bar kısmına geçmiştim. Sakin olmasını umduğum barı kalabalık görünce, geri dönmemiş, içeri bir adım atmıştım.

Kahverengi gözlerim etrafı incelerken, fark ettiğim detayla elimde olmadan tebessüm etmiştim. Hollywood oyuncuları için özel bir gece. Daha iyisi olamazdı. Burada sadece oyuncuların olması imkansızdı. Yönetmenler, yapımcılar da olacaktı.

YÖNETMEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin