Sülük Canavarı

88 7 54
                                    

(Uzun bölüm -1000~ kelime-)

(la bişi diycem ben bunu middle school timelinesine göre yazıyodum ama middle school timelinesinde lov yoktu amk- neyse sallayın gitsin tm mı benim AU da var rkkrkrkeldldk)

Sabah Keigo'nun sesiyle uyandım. Daha gözlerimi açamamışken saati görmeye çalıştım, ve de tabiki başarısız oldu. Komodinde yarım saat saatin yerini ararken gözümü açmadığım aklıma geldi ve de gözlerimi açtım.

Saatimi elime aldım, ve de saate baktım. Ajansa gitme saati gelmişti. Fakat çok erken olduğunu bir kere daha hatırladım. Sabahın sekizinde ajansa mı gidilir ya!

Yanı başımda kalkmam için dikilen Keigo'yu görmezden gelip yerde sülük gibi sürünerek kostümümü almak için dolabıma ilerledim. Şu anda nasıl göründüğümü tahmin edebiliyordum.

(Karnım ağrıyo amq yazmasammı acaba? Gerçi sen bunu okuduğuna göre yazmışım ama- neyse siktir et)

Yerde yatar pozisyonda dolabı açtım. Fakat biraz dikkatsiz açmış olmalıyım çünkü kapısını kafama vurdum.

Ben yerde kafamı tutup kıvranırken Keigo ise olduğu yerde gülmemek için şekilden şekile giriyordu. Vay öküz.

"Ayağa kalkmayı denesen daha iyi olur bence."

Bak bak. Bir de bana akıl veriyor.

"Kaldır lan o zaman! Yeni uyandım ben."

Keigo yanıma geldi, ve elini uzattı. Elini tutup ayağa kalktım. Dolap kapağına da tekme atmayı unutmadım.

Sonra kapısını açmam gerektiğini hatırlayıp tekmeyle kapattığım kapısını yine açtım. Kostümü içinden aldıktan sonra kapıyı ayağımla itip kapattım.

Elimde kostümle mal mal bana bakan Keigo'ya bakmaya başladım. Ne zaman dışarı çıkmayı akıl edecek acaba?

"Neye bakıyon?"

"Giyinsene?"

Allah allah! Dünden razı giyinmemi izlemeye.

"Hani kapıdan dışarı çıkmak falan? O olmasa gözleri kapamak hani?"

Bana 'ciddi misin' dermişcesine bir bakış attı. Evet ciddiyim. Çık dışarı ben giyineceğim.

"Ben giyinirken bakmak istiyorsun ama."

Dedi Keigo alaycı bir tavırla.

"Ne zaman demişim lan!? Kuru iftira!"

"İki gün önce diyelim. Hani 'benim de bakmama izin verirsen' dediğin yer."

Önce biraz düşündüm, sonra aklıma gelince elimi alnıma vurdum.

"Ben bakabilirim, ama sen bakamazsın!"

Keigo bu dediğime sırıttı. Ne var ki sırıtılcak? Sırtından iterek çıkarmaya çalıştım ama olmadı maalesef. Ya da oldu ama Keigo'nun rızasıyla.

Ben onu sırtından iterken Keigo kendi yürüdü. Yani ben çıkarmamış oldum. Ama ona gitmesini sağlayan bendim, yani ben mi çıkarmış oldum?

Ben niye bu konu hakkında düşünüyorum ki? Kapıyı kapatım üzerimi çıkardım. Kostümü giyip hızlıca dışarı çıktım.

Fakat bizim Keigo kapının önünden çekilmediği için şak diye kendisine çarptım.

"Daha ne kadar bana yapışık durmayı planlıyorsun?"

Ve evet. Bunları düşünürken Keigo'ya koala gibi yapışık olduğumu da unutmuştum.

Hemen göğsünden çekildim ve de merdivenlere doğru ilerledim. Fakat ilerlerken Keigo susmayı akıl edemedi.

Another Wingy - Hawks x Reader (Cringe)Where stories live. Discover now